Cumhuriyetin 101. yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu günlerde, bu topraklarda ve Türk bayrağı altında yaşayan her fert, kadın erkek her insanımız, özellikle de gençlerimiz, elinde, gözünün önünde Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi olduğu halde, ülke olarak mevcut halimizin bir muhasebesini yapmalı, kendisini bizzat söz konusu hitabeye muhatap kabul ederek, bir gözüyle okumalı diğeri ile memleketin halini seyretmeli.
Geride kalan yüzyıl içinde, '…şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit eden…' iktidar sahipleri olmuş mu, eğer olmamışsa bundan sonra olabilir mi?
Geride bıraktığımız yüzyıl içinde hitabede belirtildiği gibi halk, fakruzaruret içinde kalmış mı, harap ve bitap düşmüş mü, böylesi kötü haller yaşanmamışsa eğer, mevcut gidişat böyle kötü günlere götürebilir mi bizleri?
Gençliğe Hitabe'yi okuyan herkesin zihninde fırtınalar kopacağı ve sağanak halinde sorular oluşacağı muhakkaktır.
Bu metni, tane tane, satır satır, sindire sindire ve mutlaka anlayarak tekrar tekrar okumamız gereken günlerden geçiyoruz:
"Ey Türk gençliği!
Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı!
İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."
- Soru dağları kardan olsaydı… / 05.12.2024
- Haramilere haramdan bahsetmek beyhudedir / 03.12.2024
- Hüzün Irmağı / 30.11.2024
- Çayırhan’da bir Genel Başkan: Hüseyin Baş / 27.11.2024
- Malum parti gruplarının oylarıyla reddedildi / 26.11.2024
- Yılından ne anladık ki gününden ne anlayalım? / 24.11.2024
- Duyurun her yana bu feryadımı / 23.11.2024
- Enflasyona ezdirilmeyenlerden misiniz? / 22.11.2024
- Kâr muhafızlarının iktidarı / 21.11.2024