Şemdinli'de ne olup bittiğini gazetelerden izliyorsanız... Haber ve fotoğraflara baktığınızda ne görüyorsunuz? Dağlara taşlara döşenmiş "PKK" ve "Abdullah Öcalan" yazıları...Bombalar, yakılan araç, konut ve işyerleri...Araçların üzerinde çıkan insanların protestoları...Derken...Dillere pelesenk edilmiş bir "2. Susurluk" mavrası.Nasıl bir "2. Susurluk Vak'ası" ise...Hepimiz biliyoruz ki...Susurluk Vak'ası'ndan kimse kazançlı çıkmamış, en büyük yarayı da devlet almıştı.Mumlar yakılmış...Ampuller "bir dakikalığına" söndürülüp yakılarak "eylem" yapılmış...Bu eyleme en büyük destek de "askeri lojmanlardan" gelmişti!Ve hâlâ "Susurluk yarası" kapanmadı, kapatılamadı; kan kaybı sürüyor.Güya "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı" Susurluk Vak'asından sonra!Duruma bakılacak olursa...Eski hamam, eski tas..."Tellaklar" bile değişmedi!Şimdi dönüp tekrar Şemdinli'ye bakıyoruz.Gördüğümüz şu:"Eğer" Şemdinli'deki "bombalama olaylarına" devlet ya da devletin adını kullanarak birileri keyfi biçimde karışmışsa...Sorumlulardan hesap sorulacak.Devletin tepesindekiler bu konuda tam bir uzlaşma içindeler; sonuna kadar gidilecek.Gidilsin, gidilmeli.Hesap sorulmalı.Ama "devlet görevlileri" karışmışsa...Pekiyi...Ya karışmamışlarsa?...Şakir Süter / Akşam
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.