DARBE SUÇLAMASI

HABER MERKEZİ

Dershane tartışmasıyla gün yüzüne çıkıp 17 Aralık operasyonuyla zirveye taşınan AKP - Cemaat kavgası sürüyor. Taraflar çeşitli açıklama ve hamlelerle birbirlerine yüklenirken Başbakan Erdoğan'dan dikkat çekici bir çıkış geldi. Erdoğan devlet içinde paralel devlet kurmakla suçladığı cemaate gönderme yaparak "bu da dost modern darbe" dedi. Üç ülkeyi kapsayan uzakdoğu turunun son ayağı olan Malezya'da basın mensuplarının sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan gündemi değerlendirdi, önemli açıklamalarda bulundu. Cemaatle girdiği kavgaya değinen Erdoğan  "28 Şubat post-modern darbeydi, bu da dost-modern darbe" dedi.

"Vatana ihanetten
başka dertleri yok"
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu HSYK'nın yapısını değiştirecek düzenlemeye gelen eleştirilere cevap veren Erdoğan, ''Referandumda iyi niyet gösterdik. HSYK'yı bağımsız yaptık. Fırsat bildiler. Yargı kimilerine göre şimdi fiilen yürütme ve yasamanın üzerine çıktı. Kimilerinin dediği gibi 28 Şubat post-modern darbeydi, bu da dost-modern darbe. Bence en büyük sıkıntı yargı vesayeti. Yargı bunu niye yapıyor? Vatana ihanetten başka dertleri yok. Yargının takıntılı tavrına hiçbir şekilde güvenemiyoruz" dedi.

"Zekeriya Öz dürüst değil"
Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet operasyonun yürüten ve görevden alınan Savcı Zekeriya Öz'ü de dürüst olmamakla suçladı.
Erdoğan, "O savcı dürüst değil. Kalkıp benim kendisine yüksek yargıdan birilerini gönderdiğimi söylüyor. Ben böyle bir şey yapmam. Buna gerek olsa ben konuyu Adalet Bakanı'mla ya da müsteşarıyla konuşurum. Yurtdışı seyahatlerine ilişkin kayıtların hepsi ortada. Kurcaladıkça başka şeyler de ortaya çıkabilir. Yargı önce kendi içinde temizlik yapmalı." diye konuştu.

"Günahsız yatan çok kişi var"
Başbakan Erdoğan siyasi baş danışmanı Yalçın Akdoğan'ın "cemaat orduya kumpas kurdu"  sözleriyle gündeme gelen Balyoz ve Ergenekon davalarında yeniden yargılama tartışmasıyla ilgili de dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Yeniden yargılama 17 Aralık komplosu ile ilgili değil. İçeride günahsız yatan cok kişi var. Kuru-yaş meselesi. Mesela (eski) Genelkurmay Başkanımız İlker Başbuğ hakkındaki süreçle ilgili daha önce de konuşmuştum. Kalkıp ona terör örgütü lideri derseniz felakete yol açarsınız. Hem sonra niye daha önce o görevindeyken yapmadınız bunu. Sen o zaman neredeydiniz sayın savcı? Genelkurmay Başkanı'nın dokunulmazlığı yoktu. Emeklilikten sonra mı önünüze geldi? Emir komuta zincirindekiler ne olacak? Sivillerden en alt düzeydeki askere kadar herkesi kapsaması lazım. Biz herhalde burada katilliği tescilli olanların yeniden yargılanmasından da bahsetmiyoruz." dedi.

Cemaat adına iş
gördüğünü iddia edenler...!
AKP ? cemaat kavgasında ilk kez en üst perdeden "darbe" ifadesi kullanılırken bu kavgaya ilişkin AKP kanadından farklı isimlerden de dikkat çekici açıklamalar geliyor. TBMM'de gazetecilere açıklamalarda bulunan AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, "Cemaat adına iş gördüğünü iddia edenler, olayı bir yere çekenlerle ilgili bir takım sürtüşmeler var. Kim olursa olsun kim yanlış yapıyorsa o yanlışa hepimizin dur demesi lazım. Biz bugüne kadar iyiydikte ne oldu da böyle bir cephe açıldı" diye konuştu.

Çiçek'ten "parti kurun" mesajı

2010 referandumuyla yapısı değiştirilen HSYK'nın büyük ölçüde cemaatin eline geçtiği öne sürülüyor. HSYK'nın AKP- Cemaat kavgasında hükümetin karşısında bir tutum alması da bu duruma bağlanıyor. Kurulun bu tutumunu değerlendiren TBMM Başkanı Cemil Çiçek de "kayıt dışı siyaset yapmayın" mesajı verdi. Çiçek, "Görevi siyaset olmadığı halde takındığı tavrı, sıfatı, ideolojiisi, siyasi görüşü, hatta hayattan müstakbel beklentisi için pekala kullanabiliyorlar. Bunlar kayıt dışı siyasettir. Siyaset yapacaklarsa, gelirler bir partiye girerler veya bir parti kurarlar, siz de bilirsiniz biz de biliriz. Filanca anayasal kuruluş diyoruz, benden çok fazla siyaset yapıyor. Yetkisini o istikamette kullanıyorsa bu kayıt dışı siyasettir. Sosyolojik gruplar var, sermaye grupları var, yasadışı örgütlenmeler oldu, bugün de oluyor. Kayıt içinde gözükmeyen siyasi unsurlardır. Onun için herkes önce kendi yaptıklarına baksınlar. Herkes bir vicdan muhasebesi, özeleştiri yapsın" dedi.