Demokratik usullerle hilafet olmaz

Bugün yeniden pişirilip önümüze konulmak istenen İslam'da hilafet meselesi, günümüze kadar hep yanlış uygulanmış, ehil olmayan güç sahibi kişilerin elinde oyuncak olmuş en çok istismar edilmiş konulardandır.Bir kişi başbakandır, halkın oyuyla gelmiştir tamam, Cumhurbaşkanıdır tamam, padişahtır, sultandır tamam, kraldır, hakandır tamam ama her güç sahibi istediği zaman Allah'ın halifesi, İslam halifesi olamaz.Bir şeyin din kapsamı içinde olabilmesi için dini ölçülerle ortaya konulmuş olması gerekmektedir. Örneğin namaz, oruç, zekat, hac?Namaz farzdır diyoruz; bunu diyebilmemiz, bu hükme varabilmemiz için ölçü bellidir, Kur'an'da bununla ilgili bir emir bulunacak. Kur'an'ın birçok ayetinde namaz farz kılınmıştır, Peygamber Efendimiz (s.a.a.) de bunu beyan etmiştir.Diğer farz olan bütün ibadetler için de hüküm aynıdır.Durum bu olunca, hilafet gibi tüm Müslümanları ilgilendiren temel bir konuda Peygamber Efendimizin vefatından sonra Cenab-ı Hak kullarını kendi hallerine mi bırakmıştır, yoksa bir halife tayin etmiş midir?Vahidi'nin Esbab'un-Nüzul'ü, Buhari'nin Tarih-i Buhari'si, İbni Asakir'in Tarih-i Dimaşk'ı, Tefsir-i İbni Kesir, Tefsir'i Fahri Razi, Tefsir-i Nişaburi, Celaluddin es-Suyuti'nin Cami'us Sağir'i, Nesai'nin el-Hasais'i, Nevevi'nin Riyaz'us-Salihin'i, İmam Gazali'nin Sırr'ul-Alemeyn ve Keşf'u Ma Fi'd-Dareyn'i, İbni Mace'nin es-Sünen'i, Şerh-u Sahih-i Müslim gibi toplam 220 Sünni kaynakta Hz. Ali Efendimizin hilafetinin ilan edildiği Gadir Hum hadisi ifade edilmektedir.Ve bu kaynaklarda "Tebliğ" ayeti denilen Maide Suresi 67. ayet ve "İkmal" ayeti olarak bilinen Maide Suresi 3. ayetin Gadir Hum'la ve İmam Ali'nin hilafetinin ilanıyla alakalı olduğu belirtilmektedir.Bu kaynaklara göre, Allah Resulü (s.a.a.) Cenab-ı Hakk'ın "sana emredileni tebliğ et" emrini aldıktan sonra Gadir Hum mevkiinde ashabını toplamış ve bir hutbe irad etmiştir.Bu hutbenin 7 yerinde, İmam Ali'nin kendisinden sonraki halife olduğunu ilan etmiştir.Allah Resulü, "Ali bin Ebi Talib, benim kardeşimdir, vasimdir, halifemdir ve benden sonraki halifemdir.", "Allah Resulü'nün halifesi O'dur. Mü'minlerin emiri O'dur. Allah tarafından tayin edilen imam O'dur" buyurmuşlardır. Gadir Hum hadisinden net anlaşılıyor ki, İslam'ın halifesi, mü'minlerin emiri, Allah'ın yeryüzündeki halifesi İmam Ali Efendimizdir. Allah Resulü, Gadir Hum'da sadece İmam Ali'nin hilafetini ilan etmemiş, aynı zamanda kıyamete kadar halife olması gerekenlerin de ölçüsünü ortaya koymuştur, sınırlarını çizmiştir.Peygamberimiz Gadir Hutbesi'nde, "Benden sonra Ali, Allah'ın emriyle sizin veliniz ve imamınızdır. İmamet makamı ondan sonra da Allah Resulü ile görüşeceğiniz güne kadar O'nun evlatlarından olan benim neslimin hakkıdır" buyurmuştur.Allah'a ve Peygambere göre, Allah'ın ilk halifesi İmam Ali'dir ve O'ndan sonraki halifelerin de O'nun soyundan geleceği de ilan edilmiştir.Başka sahih hadislerde İmam Ali'den sonra gelecek olan 11 İmamın da isimleri tek tek sayılmıştır.Bu temel ölçülerden de anlıyoruz ki, başta da altını çizdiğimiz gibi demokratik usullerle tayin edilen biri asla Allah'ın ve İslam'ın halifesi olamaz.Okurlarımız daha detaylı bilgi için Prof. Dr. Haydar Baş' Bey'in yeni Mesaj gazetesinde yer alan 23,24,25,26 Haziran tarihlerinde kaleme aldığı "Ehl-i Beyt-1", Ehl-i Beyt-2", "Ehl-i Beyt-3" ve "Ehl-i Beyt-4" makalelerini mutlaka okusunlar.Özellikle Sünni kaynaklardan seçilmiş olan hadisler bu konuda sizde en ufak bir şüphe bırakmayacaktır.Yine Sayın Baş'ın kaleme aldığı 14 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyat'ında Allah ve Resulü tarafından nasp edilen, hilafet ve imamet makamının gerçek sahiplerinin, doğumlarından vefatlarına bütün hayatlarını, Hak adına verdikleri mücadeleyi açıkça görebilirsiniz.O zaman anlayacaksınız ki, tarih içinde ortalıkta halife olarak dolaşanları, hilafet kurumunu elden ele dolaştıran bir kurum haline dönüştürenleri, ele geçirdikleri, gasp ettikleri hilafet makamını kendi şahsi ihtirasları için nasıl kullandıklarını ve bu uğurda nice masumları katlettiklerini görürsünüz.Ama kim ne hesap güderse gütsün, Allah'ın nurunu kimse söndüremeyecektir. Peygamberimizin müjdelediği, "Kaim" dediği o İmam Ali evladı bir gün gelir, puslu hava bir anda ortadan kalkar, kim aslan, kim çakal net olarak belli olur, işte o zaman bütün gerçekler ortaya çıkar.