Dervişoğlu, Başbağlar'daki anma töreninde konuştu

Dervişoğlu, Başbağlar köyü meydanında düzenlenen anma programında yaptığı konuşmada, Erzincan'da sadece bir anma programı için değil, bir milletin acısını paylaşmak ve tarihin karanlık sayfasını vicdanlarda yeniden hissetmek için bulunduklarını söyledi.

Kabristanda şehitleri ziyaret ettiğini belirten Dervişoğlu, "Bundan tam 32 yıl önce hayattan koparılan kardeşlerimizi, evlatlarımızı mezarları başında rahmetle dualarla yad ederken unutmadığımız ve asla unutmayacağımız o tarifsiz acıyı tekrar yaşadık, ruhları şad, mekanları cennet olsun. 1993 yılı, Cumhuriyet tarihinin en karalık yıllarından biriydi, suikastlarla başladı, katliamlarla devam etti. Bingöl'de şehit edilen silahsız 33 Mehmet'imiz hemen ardından 2 Temmuz günü Madımak'ta yanan canlarımız ve 5 Temmuz'daki o büyük acı Başbağlar Katliamı... Hepsi sadece insan oldukları için hedef alındı." ifadesini kullandı.

Müsavat Dervişoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadelede her türlü tecrübeye ve donanıma sahip olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Türkiye'nin başına bela edilen terörü bu topraklardan söküp atmak kuşkusuz hepimizin önceliği ve hedefidir. Bunun için belirlenecek yöntem ise büyük Türk milletinin kararı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin pusulasıdır. Atılacak adımların aziz şehitlerimizin ruhunu ve devletimizin onurunu incitmemesi esastır. Ödediğimiz bedelleri, yitirdiğimiz canları unutarak atılacak hiçbir adımı asla ve kat'a kabul etmeyeceğiz. Birliğimize, beraberliğimize ve vatanımıza göz diken bir katil sürüsünü de asla unutmayız, kimseye de unutturmayız."

Başbağlar katliamıyla ilgili hiçbir katile ve faile ulaşılamadığını savunan Dervişoğlu, Başbağlar'da katledilen masum vatandaşların failinin PKK terör örgütü olduğunu dile getirdi.

Milletin vicdanına mahkum olmuş eli kanlı örgütün yaptıklarının bedelini ödemek dışında hiçbir muameleyi hak etmediğini aktaran Dervişoğlu, şunları kaydetti:

"Devletimize, milletimize silah doğrultanla ilgili düşünülecek başka seçenek de yoktur. Biz acılarımız arasında ayrım yapmayız. Bizim için Kerbela, Madımak, milletimize yöneltilmiş saldırı neyse Başbağlar da odur. Biz ne yaşandığına ve kimden geldiğine bakarız, çünkü bizim siyasette ve hayatta rotamızı belirleyen şey insaniyet terazisidir. Kahraman Mehmetçiğimiz, korucularımız, polisimiz 40 yıldır amansız mücadele veriyor, beşikteki bebemize, sınıftaki öğretmenimize, sahadaki mühendisimize, tarlasındaki köylümüze, çalışan emekçilerimize kurşun sıktılar. Bayrağımıza el uzattılar, şehit kanıyla sulanmış vatan toprağımıza göz diktiler, emperyalist hesapların uşaklığını yapanlara karşı bize düşen görev, şehitleri ve onlara olan vefamızı unutmadan tıpkı Başbağlar köyünde olduğu gibi dimdik bayrak gibi ayakta durmaya devam etmek olacaktır."

Dervişoğlu, tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Bu coğrafyada tutunuyorsak, Anadolu yaylasında büyük Türk milleti olarak bin yıldır hükümranlık sürebiliyorsak bunu üniter devlet yapımıza ve milli kimliğimize yani Türklüğümüze borçluyuz. Türklük bir etnik işaretleme değildir, Türklük vatandaşlık tanımıdır. Türklüğümüzü unutmayacağız ve unutturmayacağız." diye konuştu.