Dervişoğlu: Öcalan canisini TBMM'ye davet edenler, Alparslan Türkeş'in kabrini onun kızına yasaklayamazlar

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e saldıran şüpheli S.T'ye ilişkin, "Bugün bir evlat katilinden bahsediyoruz. Bu ve benzer saldırılarda esasen bu tür adamlar seçilir. Dolayısıyla bu adamların kimliği ve geçmişlerine bakıldığında kullanmaya elverişli aparatlar olduklarına şahitlik ediyoruz." dedi.

Halk TV'deki "Yeni Bir Sabah" programına katılan Dervişoğlu, CHP Genel Başkanı Özel'e yapılan saldırının, Türkiye'nin üzerinde durması gereken önemli bir mesele olduğunu söyledi.

Dervişoğlu, bununla Türk siyasetinin saldırıya uğradığını, tehditlerin yeni olmadığını dile getirerek, yaşananları kınadı.

Bu tür olayların, öncesinde alınan tedbirlerle önlenebileceğini belirten Dervişoğlu, "Bugün bir evlat katilinden bahsediyoruz. Bu ve benzer saldırılarda esasen bu tür adamlar seçilir. Dolayısıyla bu adamların kimliği ve geçmişlerine bakıldığında kullanmaya elverişli aparatlar olduklarına şahitlik ediyoruz. Bütün bunların hepsi de cezasızlıktan kaynaklanıyor. Bu sıradan bir saldırı değildir. Bir kişinin, bir siyasi partinin genel başkanının siyaset yapma hak ve hürriyetine yapılmış bir saldırıdır." diye konuştu.

Müsavat Dervişoğlu, hayatını kaybeden TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'le mesai arkadaşı olduğunu dile getirdi.

"Sırrı Bey'le fikirlerimiz çatışırdı ama insani değerler noktasında konuşurduk, tartışırdık" diyen Dervişoğlu, Önder'in önemli bir şahsiyet olduğunu ve kendi davasına hizmet ettiğini anlattı.

Dervişoğlu, şahsının ise kendi davasına hizmet etmek yolunda bir yolculuk sürdürdüğünü aktararak, Sırrı Süreyya Önder'inkiyle kendi davasının ayrı olduğunu kaydetti.

"Terörsüz Türkiye" sürecine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Dervişoğlu, şöyle devam etti:

"Barış Süreci' diye adlandırılan, bizim de bu şartlarda imkansız gördüğümüz, geçmişte 'Analar ağlamasın' denilerek bugün de 'Terörsüz Türkiye' diye isimlendirilerek sürece dahil edilmiş görüş ve düşüncelerine ben şahsen katılmıyorum. Dolayısıyla atılmış adımların Türkiye'nin lehine sonuçlar vereceğine de inanmıyorum. Dün Sırrı Süreyya Bey'i ebediyete uğurladık, bugün de Afyon'da bir cenazemiz var. Irak'ın kuzeyinde PKK'lı katiller tarafından saldırıya uğraması suretiyle şehit edilmiş bir evladımız var. Buradan Uzman Çavuş Önder Özen kardeşime de Allah'tan rahmet diliyorum. Şimdi burada Sırrı Bey'i uğurluyoruz, yapılması gereken odur. Karşı durmuyorum böyle törenlere. Ben ayrıca hem taziyede bulundum hem DEM Parti'nin Genel Başkanını aradım hem de Sırrı Bey'in kardeşiyle görüşüp üzüntülerimi ifade ettim. Ama bugün Afyon'da oyuncak ayıcığıyla babasına veda eden çocuklarımız da var. Bunların da unutulmaması lazımdır."

Türkeş'in kabrini anıt mezar statüsüne çevirme teklifi

İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, bir soru üzerine, Ülkücü hareketin lideri Alparslan Türkeş'in kabrinin hala anıt mezar statüsünde olmadığını iddia etti.

Kabrin resmi statüsünün olmadığını aktaran Dervişoğlu, "Oraya eğer birileri gidip ziyaretçilerin giriş ve çıkışlarını denetlemeye kalkarsa, bir kısım insanların ziyaretini engellemeye kalkışırsa yaptıkları iş fuzuli işgalin ötesine geçer. Buradan özellikle devlet yetkililerine de sesleniyorum. O kabrin bulunduğu anıt mezar niteliğindeki yere anıt mezar statüsü kazandıracak kanuni düzenlemeyi yapmak için zaman kaybetmeden adım atmaları gerekiyor. Abdullah Öcalan denen caniyi Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne 'Gelsin, konuşsun' diye davet edenler, Alparslan Türkeş'in kabrini onun kızına ve Türk milliyetçilerine yasaklayamazlar." ifadesini kullandı.

Dervişoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesine (İBB) yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan ve İBB Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Ekrem İmamoğlu'nun haksız ve adaletsiz bir sorgulama ve soruşturma sürecinin kurbanı edilmek istendiğini öne sürdü.

"Suç varsa elbette ki cezası çekilmelidir ama yöntemlerin hukuka ve adalete hizmet etmesi gerekir" diyen Dervişoğlu, İBB'ye 1300 kez müfettiş gönderildiğini anlattı.

Müsavat Dervişoğlu, "Eğer bu soruşturmalar sadece İstanbul, Ankara, İzmir için yapılıyorsa bu kabul edilemez." değerlendirmesinde bulundu.