Mevcut iktidarın ve yandaşlarının geçen on yılını özetleyecek bir cümleyi başlık yaptığımıza inanıyorum.
Deveyi hamutuyla götürmüşler ve fakat bu “götürme” işini örtbas etmek için, göz boyamak, halkın ağzını kapatmak için de tutmuş kulağını geri göndermişler ve milletten teşekkür bekliyorlar.
“Daha ne istiyorsunuz işte kulağı elinizde ya” diyerek bir de bu çilekeş millet ile dalga geçiyorlar.
İktidarın nimetlerinden yararlanan yazar-çizer takımı, iktidarın başından beri ortağı olan cemaat çevreleri durmadan bu konuyu işliyorlar; deve gitti ama kulağı elinizde, şükredin.
“Peki deveden ne haber?” diye soracak olursanız başta başbakan olmak üzere iktidarın cümle yandaşları ve alkışçıları kıyameti koparıyorlar.
Halbuki bağırmanın bir alemi yok, basit bir soru soruyoruz; deve nerde, deveye ne oldu?
Siz iktidara geldiğinizde orta yerde kocaman bir deve vardı, şimdi deve kayıp kulağı ile avunmamızı, susmamızı istiyorsunuz.
Hem deveyi hamutuyla götürmüşsünüz hem de kulağını göstererek bizden teşekkür bekliyorsunuz.
Hangi hakla ve hangi yüzle?..
İktidarınızın on yıl içinde sebep olduğu maddi ve manevi kayıplar ile kazanımları karşılaştırırsanız gidenin deve, gelenin ise kulak miktarınca olduğunu göreceksiniz.
Bu çilekeş milletin savaş yıllarında, Milli Mücadele yıllarının hemen ardından dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu kurumların kuruluşların nasıl elden çıkarıldığı, kimlere verildiği listeler halinde ortada.
İslami söylemlerle oy toplayıp iktidar olduktan sonra bizzat uygulamalarla, çıkarılan yasalarla, vurdum duymaz nesiller yetiştirmekle, İslam’ın kırmızı çizgilerinin teker teker silinmekle bizzat İslam’a ne büyük kötülükler yapıldığı da aya beyan ortada.
Ortaya çıkan bu vahameti fark edemeyecek derece basiretsiz, ferasetsiz kitlelerin oluşturulmuş olması ise bu millete yapılmış en büyük kötülük.
Deveyi götürmüşler kulağını göstererek bizden teşekkür bekliyorlar.
Gelin şu devenin hesabını verin bakalım.
Deveyi hamutuyla götürmüşler ve fakat bu “götürme” işini örtbas etmek için, göz boyamak, halkın ağzını kapatmak için de tutmuş kulağını geri göndermişler ve milletten teşekkür bekliyorlar.
“Daha ne istiyorsunuz işte kulağı elinizde ya” diyerek bir de bu çilekeş millet ile dalga geçiyorlar.
İktidarın nimetlerinden yararlanan yazar-çizer takımı, iktidarın başından beri ortağı olan cemaat çevreleri durmadan bu konuyu işliyorlar; deve gitti ama kulağı elinizde, şükredin.
“Peki deveden ne haber?” diye soracak olursanız başta başbakan olmak üzere iktidarın cümle yandaşları ve alkışçıları kıyameti koparıyorlar.
Halbuki bağırmanın bir alemi yok, basit bir soru soruyoruz; deve nerde, deveye ne oldu?
Siz iktidara geldiğinizde orta yerde kocaman bir deve vardı, şimdi deve kayıp kulağı ile avunmamızı, susmamızı istiyorsunuz.
Hem deveyi hamutuyla götürmüşsünüz hem de kulağını göstererek bizden teşekkür bekliyorsunuz.
Hangi hakla ve hangi yüzle?..
İktidarınızın on yıl içinde sebep olduğu maddi ve manevi kayıplar ile kazanımları karşılaştırırsanız gidenin deve, gelenin ise kulak miktarınca olduğunu göreceksiniz.
Bu çilekeş milletin savaş yıllarında, Milli Mücadele yıllarının hemen ardından dişinden tırnağından artırarak oluşturduğu kurumların kuruluşların nasıl elden çıkarıldığı, kimlere verildiği listeler halinde ortada.
İslami söylemlerle oy toplayıp iktidar olduktan sonra bizzat uygulamalarla, çıkarılan yasalarla, vurdum duymaz nesiller yetiştirmekle, İslam’ın kırmızı çizgilerinin teker teker silinmekle bizzat İslam’a ne büyük kötülükler yapıldığı da aya beyan ortada.
Ortaya çıkan bu vahameti fark edemeyecek derece basiretsiz, ferasetsiz kitlelerin oluşturulmuş olması ise bu millete yapılmış en büyük kötülük.
Deveyi götürmüşler kulağını göstererek bizden teşekkür bekliyorlar.
Gelin şu devenin hesabını verin bakalım.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Tüketilen sadece kaynaklar mı? / 25.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024
- Önünde ardında ve kolunda servet… / 24.04.2024
- Hangisine daha çok üzüldünüz? / 23.04.2024
- Halleri var bizimkine benzemez / 22.04.2024
- ‘Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-u salah’ / 20.04.2024
- Doymayan gözden ve ürpermeyen kalpten… / 19.04.2024
- Dilde adalet / 18.04.2024
- İlk çeyrek heba oldu gitti / 16.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 14.04.2024
- Dosdoğru dostluklara yelken açmak… / 10.04.2024