Bağımsız Türkiye Partisi Adana'da düzenlediği ikinci mitingle, 3 Kasım seçimine az bir zaman kala iktidara yürüdüğünü iyice ortaya koydu. 14 Ağustos'ta düzenlenen ilk mitingin 3 katı bir kalabalıktaki on binlerin akın ettiği Uğur Mumcu Meydanı, "İşte lider işte başbakan", "Bu vatan bu millet sizi bekliyor", "Bağımsız Türkiye 3 Kasım'da İktidar" sloganlarıyla inledi.
BTP gönüldaşları 3'e katlandı
BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, ilk mitingtekini üçe katlayan BTP gönüldaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, ambleminin ne anlama geldiğini izahtan hareketle BTP'nin nasıl bir misyonun partisi olduğunu ortaya koydu. Parti amblemindeki 16 yıldızın Oğuz Kağan'ın soyundan gelen Türklerin kurduğu 16 büyük imparatorluğu, hilalin ise Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devletini remz ettiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Oğuz Kağan'ın nasıl bir misyonun adamı olduğunu anlatarak, BTP'nin önemini şöyle vurguladı:
"Türk milleti tarihin en köklü, en şecaatli milletidir. Atamız Oğuz Kağan milattan önce yaşamış, Türklüğün temellerini, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurallarını o gün atmıştır. O sıradan bir insan değildir. Ben diyeyim, 'velidir'; siz deyin, 'o nebidir'. Yani bizim ceddimiz çok neciptir. Oğuz Kağan dünyaya geldiği zaman anne sütü emmedi. Buna üzülen annesi bir rüya gördü. Rüyasında kendisine, putperest olduğu hatırlatılıyor, oğlunun Tevhid'in temsilcisi olacağı için sütünü emmediği söyleniyordu. Bunun üzerine annesi imana geldi ve ondan sonra oğlu Oğuz sütünü emmeye başladı. Bir yaşına geldikten sonra konuşmaya başladı. Bebekliğinde konuşan iki insan tanıdım. Birincisi Hz İsa, ikincisi Oğuz Kağan'dır. Hayatı bu kadar enteresan hatıralarla dolu büyük bir zattır Oğuz Kağan. Hiçbir an kendi yaratıcısı ile irtibatını koparmamış, her şeyini ona layık bir kul olmak için yapmıştır. Onun koyduğu kurallar disiplin, adalet, ahlaktır. Bütün bu kuralları toplumun bütün kesimlerine zerk etmiştir. Oğuz Kağan 16 büyük imparatorluğun dedesidir. Bizim 16 yıldızımız onun sülbünden gelen zevatın kurduğu imparatorlukları temsil ediyor. Ortasındaki hilal Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ediyor. Bizim amblemimiz Türk milleti için en seçilmiş, en sevilmiş bir amblemdir. Onun için 3 Kasım günü bu amblemin altındaki boşluğa mührümüzü basıyoruz ve BTP'yi iktidar ediyoruz. Var mısınız?"
Cumhuriyet tarihinde ilk
BTP'nin nasıl köklü bir misyon üstlendiğini böylece ortaya koyan, bir programla milletin huzuruna çıktıklarını, eski ve mahir bir siyasetçinin diliyle, ortaya koydukları sosyal devlet projesini ne Menderes, ne de Özal'ın ortaya koyabildiğini, bu siyasetçinin "Bunu Atatürk'ten sonra sadece siz ortaya koydunuz" dediğini meydandaki on binlere duyuran Prof. Dr. Haydar Baş, topluma açıkladığı programlarının diğer bütün partiler tarafından çalındığını, böylece halkın tekrar aldatılma tehlikesinin belirdiğini belirterek şöyle dedi: "Programlarımızı herkes çaldı. 'Alsın, uygulasın, bunda ne var?' diyebilirsiniz. Ama bunlar kendilerine mal ederek aslında milleti kandırıyorlar. Çünkü hiçbir parti bizim bu programlarımızı hayata geçiremez. IMF'nin programlarına uyarak bizim programımızın hayata geçirilmesi mümkün değildir. Bu program milli bir programdır ve bu proğram bizim mantalitemiz içinde ancak cevap bulabilir. Diğer partiler kendilerine malettikleri bu proğramın parçalarıyla milleti kandırırlarsa bu millete bir beş yıl daha kaybettirirler. Ama biz bu proğramı gerçekleştirmek için öyle kaynaklara indik ki göreceksiniz ki bu ülkede 70 milyon insan değil 700 milyon insanın geçinmesi fevkalade mümkündür."
Üretenin ürününü satma
derdi olmayacak
Prof. Dr. Haydar Baş, "İşte lider işte başbakan", "Bu vatan bu millet seni bekliyor" sloganları arasında devam ettiği konuşmasında, iktidara geldiklerinde hayata geçirecekleri projelerini tekrar açıkladı. Prof. Dr. Haydar Baş projeleri hakkında özetle şunları söyledi:
"Tarım kesimine, vatandaşın yetiştirdiği ürününe karşılık faizsiz avans verilecektir. Vatandaşın yetiştirdiği ürünü alma garantisiyle verilen kredinin adı avans olur. Biz bu avansı vereceğiz ve yetiştirdiğiniz ürünü alarak pazarlayacağız. BTP iktidarı döneminde çiftçinin faiz borçlarının tamamını affedeceğiz. Borcun aslını da cebinden bir tek kuruş çıkmadan, verdiğimiz avans ile beş yılda ödemesini temin edeceğiz. Hayvancılık kesimine de üretimi teşvik için faizsiz kredi vereceğiz. Tarım, hayvancılık, ormancılık, madencilik kesimlerine her şartta devlet desteği vereceğiz. Bunlar başyta olmak üzere üretenin ürünlerine dünya piyasasında pazar bulacağız. Artık milletvekilleri Meclis'te oturup dedikodu ve kavga yapamayacak. Elinde çantası, yanında sanayi-ticaret odalarından temsilcilerle ülke ülke dolaşıp vatandaşın ürünlerine Pazar arayacak ve bulacak."
BTP gönüldaşları 3'e katlandı
BTP lideri Prof. Dr. Haydar Baş, ilk mitingtekini üçe katlayan BTP gönüldaşlarına hitaben yaptığı konuşmada, ambleminin ne anlama geldiğini izahtan hareketle BTP'nin nasıl bir misyonun partisi olduğunu ortaya koydu. Parti amblemindeki 16 yıldızın Oğuz Kağan'ın soyundan gelen Türklerin kurduğu 16 büyük imparatorluğu, hilalin ise Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devletini remz ettiğini söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş, Oğuz Kağan'ın nasıl bir misyonun adamı olduğunu anlatarak, BTP'nin önemini şöyle vurguladı:
"Türk milleti tarihin en köklü, en şecaatli milletidir. Atamız Oğuz Kağan milattan önce yaşamış, Türklüğün temellerini, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kurallarını o gün atmıştır. O sıradan bir insan değildir. Ben diyeyim, 'velidir'; siz deyin, 'o nebidir'. Yani bizim ceddimiz çok neciptir. Oğuz Kağan dünyaya geldiği zaman anne sütü emmedi. Buna üzülen annesi bir rüya gördü. Rüyasında kendisine, putperest olduğu hatırlatılıyor, oğlunun Tevhid'in temsilcisi olacağı için sütünü emmediği söyleniyordu. Bunun üzerine annesi imana geldi ve ondan sonra oğlu Oğuz sütünü emmeye başladı. Bir yaşına geldikten sonra konuşmaya başladı. Bebekliğinde konuşan iki insan tanıdım. Birincisi Hz İsa, ikincisi Oğuz Kağan'dır. Hayatı bu kadar enteresan hatıralarla dolu büyük bir zattır Oğuz Kağan. Hiçbir an kendi yaratıcısı ile irtibatını koparmamış, her şeyini ona layık bir kul olmak için yapmıştır. Onun koyduğu kurallar disiplin, adalet, ahlaktır. Bütün bu kuralları toplumun bütün kesimlerine zerk etmiştir. Oğuz Kağan 16 büyük imparatorluğun dedesidir. Bizim 16 yıldızımız onun sülbünden gelen zevatın kurduğu imparatorlukları temsil ediyor. Ortasındaki hilal Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu genç Türkiye Cumhuriyeti Devletini temsil ediyor. Bizim amblemimiz Türk milleti için en seçilmiş, en sevilmiş bir amblemdir. Onun için 3 Kasım günü bu amblemin altındaki boşluğa mührümüzü basıyoruz ve BTP'yi iktidar ediyoruz. Var mısınız?"
Cumhuriyet tarihinde ilk
BTP'nin nasıl köklü bir misyon üstlendiğini böylece ortaya koyan, bir programla milletin huzuruna çıktıklarını, eski ve mahir bir siyasetçinin diliyle, ortaya koydukları sosyal devlet projesini ne Menderes, ne de Özal'ın ortaya koyabildiğini, bu siyasetçinin "Bunu Atatürk'ten sonra sadece siz ortaya koydunuz" dediğini meydandaki on binlere duyuran Prof. Dr. Haydar Baş, topluma açıkladığı programlarının diğer bütün partiler tarafından çalındığını, böylece halkın tekrar aldatılma tehlikesinin belirdiğini belirterek şöyle dedi: "Programlarımızı herkes çaldı. 'Alsın, uygulasın, bunda ne var?' diyebilirsiniz. Ama bunlar kendilerine mal ederek aslında milleti kandırıyorlar. Çünkü hiçbir parti bizim bu programlarımızı hayata geçiremez. IMF'nin programlarına uyarak bizim programımızın hayata geçirilmesi mümkün değildir. Bu program milli bir programdır ve bu proğram bizim mantalitemiz içinde ancak cevap bulabilir. Diğer partiler kendilerine malettikleri bu proğramın parçalarıyla milleti kandırırlarsa bu millete bir beş yıl daha kaybettirirler. Ama biz bu proğramı gerçekleştirmek için öyle kaynaklara indik ki göreceksiniz ki bu ülkede 70 milyon insan değil 700 milyon insanın geçinmesi fevkalade mümkündür."
Üretenin ürününü satma
derdi olmayacak
Prof. Dr. Haydar Baş, "İşte lider işte başbakan", "Bu vatan bu millet seni bekliyor" sloganları arasında devam ettiği konuşmasında, iktidara geldiklerinde hayata geçirecekleri projelerini tekrar açıkladı. Prof. Dr. Haydar Baş projeleri hakkında özetle şunları söyledi:
"Tarım kesimine, vatandaşın yetiştirdiği ürününe karşılık faizsiz avans verilecektir. Vatandaşın yetiştirdiği ürünü alma garantisiyle verilen kredinin adı avans olur. Biz bu avansı vereceğiz ve yetiştirdiğiniz ürünü alarak pazarlayacağız. BTP iktidarı döneminde çiftçinin faiz borçlarının tamamını affedeceğiz. Borcun aslını da cebinden bir tek kuruş çıkmadan, verdiğimiz avans ile beş yılda ödemesini temin edeceğiz. Hayvancılık kesimine de üretimi teşvik için faizsiz kredi vereceğiz. Tarım, hayvancılık, ormancılık, madencilik kesimlerine her şartta devlet desteği vereceğiz. Bunlar başyta olmak üzere üretenin ürünlerine dünya piyasasında pazar bulacağız. Artık milletvekilleri Meclis'te oturup dedikodu ve kavga yapamayacak. Elinde çantası, yanında sanayi-ticaret odalarından temsilcilerle ülke ülke dolaşıp vatandaşın ürünlerine Pazar arayacak ve bulacak."