Düne kadar Suriye'de tek yönetim vardı. Bugün çok yönetim (!) var.
Düne kadar Suriye'den ülkemize karşı siyasi, ekonomik, askeri ve etnik kimlik üzerinden bir tehdit söz konusu değildi.
Bugün Suriye üzerinden, ülkemiz siyasi, askeri, ekonomik ve etnik kimlik üzerinden tehdit altında.
Bir zamanlar en güvenli sınırımız olan 'Suriye sınırı' artık diğer sınırlarımız gibi potansiyel tehdit.
Suriye kimin?
Soru bu. Fırat'ın doğusu (ki, Suriye'nin enerji ve tarım kaynaklarını çoğu burada) PKK/YPG'nin elinde. Güney bölgeler Dürzilerin elinde. Şam, Halep, Hama, İdlib (HTŞ) Ahmet el-Şara elinde. Nusayriler (arap Alevileri) baskı altında. Türkmenlerin adı zaten yok.
Asıl soru ise bunların (Ahmet el-Şara, PKK/YPG, Dürziler) ipleri kimin elinde?
Hiç evirmeye, çevirmeye gerek yok. Hepsinin ipi ABD'nin, İsrail'in elinde.
IŞID militanı iken HTŞ lideri iken Müslümanlara karşı katliamlar gerçekleştiren Ahmet el-Şara, İsrail'e tek kurşun atmamıştı.
Şimdi Suriye devlet başkanlığına atandı. İsrail, Suriye topraklarını işgal etti, Şara'nın askerlerini katletti. Şara yine tek kurşun atmadı.
Kılıç kınından çıkarsa
Sayın Erdoğan, 'Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama gerek kalmaz' derken Devlet Bahçeli, YPG/PKK'nın adım ve açıklamalarını 'savaş' sebebi sayıyor.
İyi, tamam, güzel de! Kime kılıç kaldıracağız, kiminle savaşacağız?
Mazlum Abdi, PKK/YPG diyorsanız (!) yanılıyorsunuz. Çünkü onlar, ABD'nin verdiği rolü oynuyor.
Bizim siyaset ve medya, 'PKK/YPG, Şam yönetimi ile birleşecek mi, birleşmeyecek mi, Apo'nun silah bırak' çağrısı PKK/YPG'yi de kapsamıyor, kapsamıyor' diye tartışırken ABD'nin Ankara ve Suriye temsilcisi Thomas Barrack tartışmalara noktayı koydu.
Ne dedi?
'Suriye'de mevcut merkezi devlet yapısının sürdürülemez. Bölgesel özerklikleri de koruyan, 'federasyon değil ama ona yakın' yeni bir yönetim modeline geçilecek'.
Irak Devleti- Kürdistan Bölgesel Yönetimi yanında şimdi de Şam Yönetimi- Kürdistan Bölgesel Yönetimi olacak.
Kılıç kınından çıkar mı?
Yarını bilmem ama dün çıkamamıştı. 2019 idi. PKK/YPG hem Suriye'de genişliyor hem askerimizi hedef alıyor, hem de ülkemize saldırı girişimleri gerçekleştiriyordu.
Bugün 'kılıç' tabirini kullananlar o gün 'kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' diyerek Fırat'ın doğusuna askeri harekat başlattılar.
Trump o günlerde füze filan atmadı. Bir tweet attı. Yardımcısı Mike Pence'yi gönderdi.
Saray'daki masada heyetler karşılıklı otururken mevkidaşı olmamasına rağmen Trump'ın yardımcısı, cumhurbaşkanımız ile yan yana oturdu.
O toplantıdan sonra iktidar ve medyası, 'hem sahada hem masada kazandık' mesajı verdiler. Bugün ise aynı konuda savaş, kılıç tabirlerini kullanıyorlar.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack, "YPG artık PKK ile ilişkili değil, Amerikan müttefiki" dedi.
Erdoğan, ABD'yi 'kadim dost' olarak tanımlıyor. Kılıç, kime çıkacak?
Neticede Sayın Erdoğan'ın, iktidarının ve ittifakının Irak, Libya, Ege, Akdeniz ve Suriye politikaları askeri, siyasi ve ekonomik tehdit olarak yansıdı, yansıyor.
22 yılda bu kadar yanlış bir politikaya anlayışını bilmeyerek ortaya konulduğuna ben inanmıyorum.
Dedelerin, ninelerin sana bir hikâye anlatmadı?
ABD'nin İsrail varken Türkiye ile birlikte olması, hele hele İsrail'in olmadığı bir denklemde bulunması asla mümkün değildir.
Ne yaptı Türkiye? Osmanlıcılık akımı ile birlikte Ortadoğu'yu kendi hâkimiyetine alacak; ABD ile birlikte bir ortak irade geliştirecek. Yani bir hayal ve vehim peşinde koşmaya başladı.
Bunun içinde dinler arası diyalog, Medeniyetler arası İttifak projeleriyle Ortadoğu insanını ikna etmek de var.
Sen hangi medeniyeti birbiriyle barıştıracaksın? Senin tarih bilgin yok mu? Hiç mi maziye bakıp da bir ders almadın? Hiç mi sana dedelerin, ninelerin bir hikâye anlatmadı?
Yapılması gereken nedir?
Biz, Ortadoğu'da kabul etsek de etmesek de Müslüman olarak bilinen ve Müslüman kişilerin oluşturduğu devletlerin sevgisini takvimini kazanan bir millet ve devletiz.
Binaenaleyh bizim politikalarız evvela bunların menfaatine olması, Türkiye'nin menfaatine olması, bunların aleyhinde ve Türkiye'nin aleyhinde olmaması lazımdır' diyordu yıllar önce Merhum Prof. Dr. Haydar Baş.
Düne kadar Suriye'den ülkemize karşı siyasi, ekonomik, askeri ve etnik kimlik üzerinden bir tehdit söz konusu değildi.
Bugün Suriye üzerinden, ülkemiz siyasi, askeri, ekonomik ve etnik kimlik üzerinden tehdit altında.
Bir zamanlar en güvenli sınırımız olan 'Suriye sınırı' artık diğer sınırlarımız gibi potansiyel tehdit.
Suriye kimin?
Soru bu. Fırat'ın doğusu (ki, Suriye'nin enerji ve tarım kaynaklarını çoğu burada) PKK/YPG'nin elinde. Güney bölgeler Dürzilerin elinde. Şam, Halep, Hama, İdlib (HTŞ) Ahmet el-Şara elinde. Nusayriler (arap Alevileri) baskı altında. Türkmenlerin adı zaten yok.
Asıl soru ise bunların (Ahmet el-Şara, PKK/YPG, Dürziler) ipleri kimin elinde?
Hiç evirmeye, çevirmeye gerek yok. Hepsinin ipi ABD'nin, İsrail'in elinde.
IŞID militanı iken HTŞ lideri iken Müslümanlara karşı katliamlar gerçekleştiren Ahmet el-Şara, İsrail'e tek kurşun atmamıştı.
Şimdi Suriye devlet başkanlığına atandı. İsrail, Suriye topraklarını işgal etti, Şara'nın askerlerini katletti. Şara yine tek kurşun atmadı.
Kılıç kınından çıkarsa
Sayın Erdoğan, 'Kılıç kınından çıkarsa kaleme ve kelama gerek kalmaz' derken Devlet Bahçeli, YPG/PKK'nın adım ve açıklamalarını 'savaş' sebebi sayıyor.
İyi, tamam, güzel de! Kime kılıç kaldıracağız, kiminle savaşacağız?
Mazlum Abdi, PKK/YPG diyorsanız (!) yanılıyorsunuz. Çünkü onlar, ABD'nin verdiği rolü oynuyor.
Bizim siyaset ve medya, 'PKK/YPG, Şam yönetimi ile birleşecek mi, birleşmeyecek mi, Apo'nun silah bırak' çağrısı PKK/YPG'yi de kapsamıyor, kapsamıyor' diye tartışırken ABD'nin Ankara ve Suriye temsilcisi Thomas Barrack tartışmalara noktayı koydu.
Ne dedi?
'Suriye'de mevcut merkezi devlet yapısının sürdürülemez. Bölgesel özerklikleri de koruyan, 'federasyon değil ama ona yakın' yeni bir yönetim modeline geçilecek'.
Irak Devleti- Kürdistan Bölgesel Yönetimi yanında şimdi de Şam Yönetimi- Kürdistan Bölgesel Yönetimi olacak.
Kılıç kınından çıkar mı?
Yarını bilmem ama dün çıkamamıştı. 2019 idi. PKK/YPG hem Suriye'de genişliyor hem askerimizi hedef alıyor, hem de ülkemize saldırı girişimleri gerçekleştiriyordu.
Bugün 'kılıç' tabirini kullananlar o gün 'kendi göbeğimizi kendimiz keseriz' diyerek Fırat'ın doğusuna askeri harekat başlattılar.
Trump o günlerde füze filan atmadı. Bir tweet attı. Yardımcısı Mike Pence'yi gönderdi.
Saray'daki masada heyetler karşılıklı otururken mevkidaşı olmamasına rağmen Trump'ın yardımcısı, cumhurbaşkanımız ile yan yana oturdu.
O toplantıdan sonra iktidar ve medyası, 'hem sahada hem masada kazandık' mesajı verdiler. Bugün ise aynı konuda savaş, kılıç tabirlerini kullanıyorlar.
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack, "YPG artık PKK ile ilişkili değil, Amerikan müttefiki" dedi.
Erdoğan, ABD'yi 'kadim dost' olarak tanımlıyor. Kılıç, kime çıkacak?
Neticede Sayın Erdoğan'ın, iktidarının ve ittifakının Irak, Libya, Ege, Akdeniz ve Suriye politikaları askeri, siyasi ve ekonomik tehdit olarak yansıdı, yansıyor.
22 yılda bu kadar yanlış bir politikaya anlayışını bilmeyerek ortaya konulduğuna ben inanmıyorum.
Dedelerin, ninelerin sana bir hikâye anlatmadı?
ABD'nin İsrail varken Türkiye ile birlikte olması, hele hele İsrail'in olmadığı bir denklemde bulunması asla mümkün değildir.
Ne yaptı Türkiye? Osmanlıcılık akımı ile birlikte Ortadoğu'yu kendi hâkimiyetine alacak; ABD ile birlikte bir ortak irade geliştirecek. Yani bir hayal ve vehim peşinde koşmaya başladı.
Bunun içinde dinler arası diyalog, Medeniyetler arası İttifak projeleriyle Ortadoğu insanını ikna etmek de var.
Sen hangi medeniyeti birbiriyle barıştıracaksın? Senin tarih bilgin yok mu? Hiç mi maziye bakıp da bir ders almadın? Hiç mi sana dedelerin, ninelerin bir hikâye anlatmadı?
Yapılması gereken nedir?
Biz, Ortadoğu'da kabul etsek de etmesek de Müslüman olarak bilinen ve Müslüman kişilerin oluşturduğu devletlerin sevgisini takvimini kazanan bir millet ve devletiz.
Binaenaleyh bizim politikalarız evvela bunların menfaatine olması, Türkiye'nin menfaatine olması, bunların aleyhinde ve Türkiye'nin aleyhinde olmaması lazımdır' diyordu yıllar önce Merhum Prof. Dr. Haydar Baş.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- ‘Paranın dini olmaz’ dediler yolsuzlukları patlattılar / 30.10.2025
- Tek adam vesayetinin bittiği gün / 29.10.2025
- Suriye’de kim, kime entegre oluyor / 27.10.2025
- Yoksullukla mücadele gününde yoksulluğu inkar ettiler / 26.10.2025
- Numan Kurtulmuş, Numan Beyi hatırlar mı? / 25.10.2025
- Hamas kazandı mı, kaybettirdi mi, ne diyecek? / 24.10.2025
- Erdoğan satınca muhalefet hatırlıyor / 23.10.2025
- Kıbrıs’ta tufan / 22.10.2025
- Sayın Erdoğan’ın bahsettiği emperyalistler kim? / 20.10.2025
- Bugün tarımdan bahsedelim / 19.10.2025
- Tek adam vesayetinin bittiği gün / 29.10.2025
- Suriye’de kim, kime entegre oluyor / 27.10.2025
- Yoksullukla mücadele gününde yoksulluğu inkar ettiler / 26.10.2025
- Numan Kurtulmuş, Numan Beyi hatırlar mı? / 25.10.2025
- Hamas kazandı mı, kaybettirdi mi, ne diyecek? / 24.10.2025
- Erdoğan satınca muhalefet hatırlıyor / 23.10.2025
- Kıbrıs’ta tufan / 22.10.2025
- Sayın Erdoğan’ın bahsettiği emperyalistler kim? / 20.10.2025
- Bugün tarımdan bahsedelim / 19.10.2025


















































































