Devlet liseleri ve Meltem kolejleri

Binlerce öğrencimizin üniversite kapılarından geri dönmesi son derece içler acısı bir vakıa. Ama ÖSS sınavlarının çok önemli bir faydası olduğu kanaatindeyim. Bu sınav, öğrencilerimizin başarısı veya başarısızlık sınavı değil; bilakis devlet iradesini kullanan iktidarların, etkili ve yetkililerin eğitim alanındaki iflaslarının bilançosudur.

Ne hazindir ki, ülkemizde sadece Hazine iflas etmemiştir, sadece ekonomimiz çökmemiştir, sadece sosyal dokularımız çözülmemiştir. Yıllardan beri işbaşında rant devşirenler, devlet liselerindeki eğitim-öğretimi de iflas ettirmişlerdir. İflas ettirmekle kalmamışlar; hiçbir maddi hesap içinde olmadan eğitim-öğretim uğruna canhıraş çalışan birçok özel lise adeta "hendek atlatılacak deve" pozisyonuna zorlanmıştır, zorlanmaktadır.

Tablo çok açık ve net; bu yılki ÖSS sınavında devlet liselerinde okuyan 9 bin öğrenci 0/sıfır almayı becermiş. Yüzlerce devlet lisesi birincisi, barajın altında kalmış... Devlet lisesinde okuyan öğrencilerin ÖSS sınavındaki ortalama doğru cevap oranı, Matematik sorularında 7, Fen sorularında 4, Türkçe'de 20, Sosyal grubunda 13 olmuş.

Bu vahim tablo her ne kadar devlet liselerimizin "üstün başarı (!)" tablosu olarak görülse de; kimse sizi kandırmasın, buradaki asıl başarı, devlet erkanımızın ve hükümet üyelerimizin eğitim başarısıdır. Yani ÖSS sınavında devlet liseleri değil, bunları idare eden üst iradeler döküldü. Şimdi siz, bu gidişle üç-beş yıl sonra devlet liselerimizde patlak verecek olan iflasın faturasını, kim ödeyecek, dersiniz... El-cevap; millet.

Yoksa devlet eğitimindeki bu iflas, bir kalemde "görev zararı" hanesine kaydırılıp silinebilecek mi? Zannetmiyorum. Ekonomik zararlar telafi edilebilir; ama "insan zararları" asla. Zira, bir milletin geleceğinin teminatı olan gençlerle ilgili zararı, o milletin geleceğinin çökmesidir. Bu iflas, geleceğin iflasıdır. Dışarıya göç eden veya dıytan kanca atılan binlerce beyin ise işin cabası.

Bu bakımdan yılda bir defa da olsa eğer ÖSS sınavı olmasaydı, işbaşına gelmiş siyasi iradelerimizin bu "üstün başarı(!)"larını görme imkanımız olmayacaktı. Eğer kimi Başbakanlık müfettişlerinin yüzünde "ar perdesi"nden eser kalmış ve bazı vicdanlardan utanma hissi çekilmemiş ise; şu ÖSS sınavı sonuçları, belki özel okullar konusunda hükümet ortaklarının yaptığı birtakım yanlışlara, hafiyecilik oyunlarına son verebilir.

Ben Özel Meltem Kolejlerini mesken edinen Başbakanlığın muhterem müfettişlerini asıl şimdi oralara davet ediyorum. ÖSS sınav sonuçlarında bu okulların elde ettiği yüzde 97'i aşkın gerçek başarı karşısında, ilk sıralara yerleşen onlarca Meltem öğrencisi karşısında, 210'un üzerindeki sayısal veya sözel puanlarla istedikleri üniversiteleri kazanan yüzlerce Meltem'li talebenin karşısında "şapka çıkartmak" üzere; Meltem kolejlerindeki bu başarı aynasında "kendilerini seyretmek" üzere bir kez daha, binlerce kez daha oraya gitmelerini tavsiye ediyorum.

Sayın Hamit Yüksel'i, sayın Baki Kestek'i, sayın Veli Aydemir'i ve guruplarındaki diğer zevat-ı kiramı, ÖSS sınavında her yıl olduğu gibi bu sene de "yüzde 97'lik başarı tutturan Meltem kolejleri"ne asıl şimdi uğramalarını ve ardından çiziktirdikleri raporlarını birkez daha vicdanlarıyla okumalarını salık veriyorum.

Türkiye'mizin geleceğini ve Milli eğitim çarkını çekip çeviren yetkili kadrolar için, belki böyle bir vicdan muhasebesine imkan tanır diye ÖSS sınavının her şeye rağmen faydasına inanıyorum.

Ne de olsa herkes bir kalp taşıyor. Kimi vicdan muhasebeleri, kalplerdeki katranları temizler, diyorlar.

ÖSS sonuçlarındaki üstün başarıları vesilesiyle Meltem eğitim kurumlarının saygıdeğer çalışanlarını, öğrencilerini ve velilerini bir kez daha gönülden kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.