Devlet malları da haczedilsin!
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, devletin de şirketler gibi hareket ederek işlemlerde bulunduğunu ve buna bağlı olarak borçlandığına işaret ederek, "Devlet mallarının haczedilememesi gibi kanundan doğan kısıtlar nedeniyle alacağını tahsil edemeyen işyerleri zor duruma düşmekte ve iflasa kadar gidebilmektedir" dedi
29.01.2016 00:00:00
YALÇIN ERKOL/İSTANBUL
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi ocak ayı olağan toplantısı, 'Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Yargı Sisteminin İyileştirilmesi ile Hızlı ve Etkin Bir Hukuk Sisteminin Önemi' ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuk olarak katıldı. Bahçıvan konuşmasında, Türkiye'de hızlı ve etkin bir hukuk sisteminin kurulmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, Çinli filozof Konfüçyüs'ün, "Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner" sözünü hatırlattı.
İş davalarında kazanan çalışan oluyor
İşçi-işveren ilişkileri ve çalışma hayatı ile ilgili hukuki sorunlarına değinen Bahçıvan, iş davalarının çoğunlukla işveren aleyhine sonuçlandığını, yargıçların, 'güçlü karşısında güçsüzün korunması' ilkesinden yola çıkarak çalışanı koruma eğiliminde olduğunu dile getirdi. Bahçıvan, gelinen noktada işverenlerin davalarda yüzde 99 haksız kabul edilerek zarara uğratıldığını, kanuni düzenlemelerin sadece işçi lehine esnetildiğini ve kamu vicdanının rahatsız edildiğini savundu.
Devlet şirketleri iflasa sürüklüyor
Bahçıvan'ın diğer konulara ilişkin önerileri maddeler halinde şu şekilde oluştu:
- Devlet, şirket gibi hareket ederek işlemlerde bulunmakta, borçlanmaktadır. Devlet mallarının haczedilememesi gibi kanundan doğan kısıtlar nedeniyle alacağını tahsil edemeyen işyerleri zor duruma düşmekte ve iflasa kadar gidebilmektedir. Devlet kurumlarının herhangi bir satın alma yapması halinde, ayrım yapılmaksızın devletin de özel sektöre benzer bir yaptırıma tabi tutulması gerekmektedir.
- İdari yargıda kararların geç alınması, yürütmenin durdurulması kararlarının geç verilmesi veya hiç verilmemesi nedeni ile telafi edilemez zararlar oluşmaktadır. Bu zararların önlenmesi amacıyla yürütmeyi durdurma talebinde bulunulduğu tarih itibariyle, hâkimin kararını vereceği süre sonuna kadar yürütmeyi durdurma hükmü verilmiş gibi işlem yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
- İcra takibine itiraz maddeleri yeniden düzenlenerek belgesiz ve mesnetsiz itirazın geçersiz olacağı eklenmelidir.
- İcra sisteminin özelleştirilmesi veya sistemin hızlı şekilde işlemesi için farklı çalışmalar ve çözüm önerileri üretilmelidir.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi ocak ayı olağan toplantısı, 'Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Yargı Sisteminin İyileştirilmesi ile Hızlı ve Etkin Bir Hukuk Sisteminin Önemi' ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan'ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuk olarak katıldı. Bahçıvan konuşmasında, Türkiye'de hızlı ve etkin bir hukuk sisteminin kurulmasına ihtiyaç duyulduğunu ifade ederek, Çinli filozof Konfüçyüs'ün, "Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner" sözünü hatırlattı.
İş davalarında kazanan çalışan oluyor
İşçi-işveren ilişkileri ve çalışma hayatı ile ilgili hukuki sorunlarına değinen Bahçıvan, iş davalarının çoğunlukla işveren aleyhine sonuçlandığını, yargıçların, 'güçlü karşısında güçsüzün korunması' ilkesinden yola çıkarak çalışanı koruma eğiliminde olduğunu dile getirdi. Bahçıvan, gelinen noktada işverenlerin davalarda yüzde 99 haksız kabul edilerek zarara uğratıldığını, kanuni düzenlemelerin sadece işçi lehine esnetildiğini ve kamu vicdanının rahatsız edildiğini savundu.
Devlet şirketleri iflasa sürüklüyor
Bahçıvan'ın diğer konulara ilişkin önerileri maddeler halinde şu şekilde oluştu:
- Devlet, şirket gibi hareket ederek işlemlerde bulunmakta, borçlanmaktadır. Devlet mallarının haczedilememesi gibi kanundan doğan kısıtlar nedeniyle alacağını tahsil edemeyen işyerleri zor duruma düşmekte ve iflasa kadar gidebilmektedir. Devlet kurumlarının herhangi bir satın alma yapması halinde, ayrım yapılmaksızın devletin de özel sektöre benzer bir yaptırıma tabi tutulması gerekmektedir.
- İdari yargıda kararların geç alınması, yürütmenin durdurulması kararlarının geç verilmesi veya hiç verilmemesi nedeni ile telafi edilemez zararlar oluşmaktadır. Bu zararların önlenmesi amacıyla yürütmeyi durdurma talebinde bulunulduğu tarih itibariyle, hâkimin kararını vereceği süre sonuna kadar yürütmeyi durdurma hükmü verilmiş gibi işlem yapılmasının sağlanması gerekmektedir.
- İcra takibine itiraz maddeleri yeniden düzenlenerek belgesiz ve mesnetsiz itirazın geçersiz olacağı eklenmelidir.
- İcra sisteminin özelleştirilmesi veya sistemin hızlı şekilde işlemesi için farklı çalışmalar ve çözüm önerileri üretilmelidir.