Sıradan vatandaş Ahmet Bey, yaşadığı İstanbul'dan başka bir şehre günübirlik bir seyahat için aracıyla yola çıktı.
Hava güzel ve yollar da açık olduğu için keyifli bir yolculuk yapacağını düşündü.
Gerçekten yolculuk keyifli de başladı.
Birkaç saat böyle devam etti.
Trafik az, yol da açık olduğu için aracın hız kadranı 90-100 kilometre bandında inip çıkıyordu.
Hafif yokuş bir yolda ilerlediği için gaz pedalına bir tık daha bastı.
Araç biraz daha hızlandı.
Yokuşu aşar aşmaz gördüğü manzarayla Ahmet Bey şoke oldu.
Karşısında hız aşımını tespit eden kameralar vardı.
Ahmet Bey, hemen frene yüklenerek, hızını karayolunun izin verdiği limitin altına indirdi.
'İnşallah ceza yememişimdir' diye de aklından geçirdi.
İşlerini halledip İstanbul'a geri döndükten 1.5 ay kadar sonra Ahmet Bey'in oturduğu evin kapısı çaldı.
Kapıyı açtığında Ahmet Bey, karşısında elinde trafik cezası tutanak zarfı olan postacıyı gördü.
Çaresiz zarfı teslim alan Ahmet Bey, 'ceza yememişimdir' diye de aklından geçirdiği seyahatinde 80 kilometre olan hız sınırını 90 kilometreyle yüzde 12 aştığı için 314 TL ceza yediğini fark etti.
Eminim bu hayali Ahmet Bey'in başına gelenin benzerlerini çoğumuz yaşamışızdır.
Şu ise birkaç yıl önce gerçekten yaşanmış bir olay.
Aydın'ın Söke ilçesinde radar kontrolü sırasında ceza kesilen bir vatandaş, konuyu mahkemeye taşımış.
Radar kontrolü için herhangi bir uyarı levhasının konulmadığı belirtilerek açılan davayı karara bağlayan Söke Sulh Ceza Hâkimliği söz konusu cezayı iptal etmiş.
Adalet Bakanlığı itiraz ederek kararı üst mahkemeye götürünce Yargıtay, bilgilendirme yapmadan sürücülerin kural ihlali yapmalarının beklenilmesinin araç sürücülerine tuzak kurulması anlamına geleceği ve bu durumun da çağdaş hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmayacağı dile getirerek davaya noktayı koymuş.
Konya'nın Akşehir ilçesinde yaşanan benzer bir olay yine Yargıtay gündemine gelmiş ve yüksek mahkeme, "Devletin üç erkinden biri olan yürütme organı da hukuk kurallarıyla bağlıdır. Yürütme organı bakımından, idarî faaliyetlerinin belirliliği ve önceden bilinebilirliği zorunludur" diyerek trafik cezası yiyen vatandaş lehine davaya noktayı koymuş.
Bu mahkeme kararları hepimizin bildiği bir gerçeği ve olması gerekeni ifade ediyor ve 'devlet vatandaşına tuzak kurmaz/kuramaz' hukuki tespitini teyit ediyor.
Gelelim bunca şeyi neden anlattığıma…
Efendim trafikte yaşanan bu tuzak gibi uygulamaların bir benzeri geçen haftalarda döviz kurlarının oynaklığında da yaşandı.
Dolar kuru 18 TL'nin üzerine çıkana kadar etkisiz müdahalelerde bulunan hükümet, çok önceden hazırladığı anlaşılan kur korumalı TL vadeli mevduat programını açıklayarak, kurları 11.30 TL seviyesine çekti.
Ancak kur artışından etkilenmemek için maaşıyla 16-17 TL'den döviz alan dar gelirli binlerce vatandaş bu müdahaleden habersiz bir şekilde büyük zararlara uğramış oldu.
Konuyla ilgili geçen haftaki açıklamalarında Hazine Bakanı Nurettin Nebati, "16-17 liradan dolar alanlar büyük finansörler değil. Büyük finansörler bu işin bir şekilde döneceğini bilir. Çarpılan küçük yatırımcılar" demişti.
25 Aralık'ta Gaziantep'teki konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan da "Kur spekülasyonunu bir saatte atıverdik" dedi.
Soru şu; madem 1 saatte halledebileceğiniz bir şeydi, neden bu müdahaleyi dolar kuru 11-12 TL iken yapmadınız?
Trafikteki cezayı bir kere ödeyip belki kurtulabiliyor vatandaşlar, ancak döviz kurları üzerinden kesilen cezaları, zamlarla 83 milyon yıllarca ödemeye mahkûm ediliyor.
Trafikteki cezalar yukarıdaki örneklerde olduğu gibi mahkemeden dönebiliyor, ancak döviz kurları üzerinde 83 milyona kesilen cezaların mahkemeden dönmesi de pek mümkün görünmüyor.
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023