Daha düne kadar İslam dinini temsil noktasında sıradan bir daire başkanlığı çerçevesinde hapsedilip, konuşması gereken yerde lâl kesilen Diyanet'in son birkaç yılda eli-kolu-dili bağlı konumdan çıkıp aktif hizmetlere (!) soyunması acaba neyin nesi?..
Diyanet'in zincirleri çözüp meydanlara inmesi neyin habercisi? Diyanet'in son yıllarda Başkan M. Nuri Yılmaz'ın önderliğinde gerçekleştirdiği bir dizi faaliyeti beraberce deşifre edelim sayın okuyucu...
Sayın başkan geçtiğimiz haftalarda tarihte eşine ve benzerine rastlanmayan bir "ilk"e imza attı. Tarsus ilçesinde Saint Paulus Kilisesi'nin açılış merasiminde kurdela kesti. Sayın başkana sormak gerek, yurtdışında soğuk duvarları ve sote yerleri andıran kiliselere rağbet yokken, kapılarında kara kilitler asılırken Türkiyemiz'de kilise açma faaliyetleri neyin nesi? Hem de sizler tarafından... İslam tarihinde kilese kurdelası kesen bir ikinci kişi var mı? Dün Çanakkale'de, İstiklal Harbinde Haçlı ruhuyla karşımıza dikilen Avrupalı'nın arkasında kilise ve onun temsilcileri yok muydu? Dün namusumuza, vatanımıza-toprağımıza göz dikenler nasıl bugün dostumuz olur? 40 yıllık kani olur mu yani?
Başkanımız geçtiğimiz Kutlu Doğum Haftasında şöyle bir beyanet irat ederler: "Peygambere benzemek başka, O'nu örnek almak başkadır. Şimdi Peygamber giydi diye entari mi giyelim, misvak kullandı diye, fırça ve macun kullanmak varken bir ağaç mı kullanalım..."
Dikat edelim bu sözler Peygamber'i övüyor mu yoksa yeriyor mu? Entari fistan gibi sözler erkeklere atfedilmez ve aşağılama anlamı verir. Sonra Peygamberin giydiği entari değildir. Bu hakaret ve aşağılamanın Allah'a ve Müslüman Türk millettine verilecek hesabı hesab etmez misiniz sayın Başkan? Sırtınızdaki cübbe ve başınızdaki sarık neyi temsil etmektedir?
Ve derken Vatikan İstanbul Temsilciliğinin bulunduğu sokağın ismi törenle Türk dostu (!) Papa Roncalli sokağı olarak değiştirilir ve başkanın beyanatı hazırdır. "Papa Roncalli gibi şahsiyetlere ihtiyacımız vardır." Başkana tekrar sormak gerek bizlerin acaba hangi ihtiyaçtan dolayı Roncalli'lere ihtiyacımız olsun? Batının ve Haçın temsilcisi Papalardan Hakk'ın temsilcisi bizlerin ne alacağı olabilir? Bu beyanat Hak ile Batılı aynı kefeye koymak demek değil midir? Gece ve gündüz aynı anda tezahür edebilir mi? Zehirle balın karışımı zehir değil midir?
Ve son olarak da Diyanet'in tertiplediği din Şûrası'nane demeli? Özbe öz Hıristiyanlığın malı olan, gayesi bütün insanları kiliseye döndürmek olan Vatikan'ın modern misyonerlik tezi "Dinlerarası Diyalog"u gündem etmeniz neye ve kime hizmettir sayın Başkan?
Bu ve benzeri sorular ve sizleri uyarmak maalesef bugüne kadar netice vermedi. Bu gidişle de vermeyecek.
Adem BİRİNCİ
Diyanet'in zincirleri çözüp meydanlara inmesi neyin habercisi? Diyanet'in son yıllarda Başkan M. Nuri Yılmaz'ın önderliğinde gerçekleştirdiği bir dizi faaliyeti beraberce deşifre edelim sayın okuyucu...
Sayın başkan geçtiğimiz haftalarda tarihte eşine ve benzerine rastlanmayan bir "ilk"e imza attı. Tarsus ilçesinde Saint Paulus Kilisesi'nin açılış merasiminde kurdela kesti. Sayın başkana sormak gerek, yurtdışında soğuk duvarları ve sote yerleri andıran kiliselere rağbet yokken, kapılarında kara kilitler asılırken Türkiyemiz'de kilise açma faaliyetleri neyin nesi? Hem de sizler tarafından... İslam tarihinde kilese kurdelası kesen bir ikinci kişi var mı? Dün Çanakkale'de, İstiklal Harbinde Haçlı ruhuyla karşımıza dikilen Avrupalı'nın arkasında kilise ve onun temsilcileri yok muydu? Dün namusumuza, vatanımıza-toprağımıza göz dikenler nasıl bugün dostumuz olur? 40 yıllık kani olur mu yani?
Başkanımız geçtiğimiz Kutlu Doğum Haftasında şöyle bir beyanet irat ederler: "Peygambere benzemek başka, O'nu örnek almak başkadır. Şimdi Peygamber giydi diye entari mi giyelim, misvak kullandı diye, fırça ve macun kullanmak varken bir ağaç mı kullanalım..."
Dikat edelim bu sözler Peygamber'i övüyor mu yoksa yeriyor mu? Entari fistan gibi sözler erkeklere atfedilmez ve aşağılama anlamı verir. Sonra Peygamberin giydiği entari değildir. Bu hakaret ve aşağılamanın Allah'a ve Müslüman Türk millettine verilecek hesabı hesab etmez misiniz sayın Başkan? Sırtınızdaki cübbe ve başınızdaki sarık neyi temsil etmektedir?
Ve derken Vatikan İstanbul Temsilciliğinin bulunduğu sokağın ismi törenle Türk dostu (!) Papa Roncalli sokağı olarak değiştirilir ve başkanın beyanatı hazırdır. "Papa Roncalli gibi şahsiyetlere ihtiyacımız vardır." Başkana tekrar sormak gerek bizlerin acaba hangi ihtiyaçtan dolayı Roncalli'lere ihtiyacımız olsun? Batının ve Haçın temsilcisi Papalardan Hakk'ın temsilcisi bizlerin ne alacağı olabilir? Bu beyanat Hak ile Batılı aynı kefeye koymak demek değil midir? Gece ve gündüz aynı anda tezahür edebilir mi? Zehirle balın karışımı zehir değil midir?
Ve son olarak da Diyanet'in tertiplediği din Şûrası'nane demeli? Özbe öz Hıristiyanlığın malı olan, gayesi bütün insanları kiliseye döndürmek olan Vatikan'ın modern misyonerlik tezi "Dinlerarası Diyalog"u gündem etmeniz neye ve kime hizmettir sayın Başkan?
Bu ve benzeri sorular ve sizleri uyarmak maalesef bugüne kadar netice vermedi. Bu gidişle de vermeyecek.
Adem BİRİNCİ
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.