Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısından sonra iktidar kanadından "dayanışma içerisinde olmalıyız" çağrısı yapıldı.
İyi de şimdiye kadar neden toplumda ayrıştırmayı körüklediniz, insanları neden kutuplaştırdınız?
Demeyeceğim.
Çünkü "dayanışma içerisinde olmalıyız" çağrısına uyup iktidarı bu konuda eleştirmemeye karar verdim.
Her bombalı saldırının ardından olduğu gibi, Atatürk Havalimanı'ndaki saldırının ardından da "güvenlik zafiyeti yoktur" açıklaması geldi.
Güzel kardeşim, güvenlik zafiyeti yoksa bu insanlar niye öldü o zaman?
Demeyeceğim.
Memleketin her yerinden mantar gibi terör örgütü ve terörist fışkırıyor. Artık her gün yeni bir terör örgütüyle tanışıyoruz. Türkiye neden bu hale geldi?..
Diye sormayacağım.
Sizin iktidarınızda vatandaş, evinden çıktığı andan itibaren can güvenliğinden endişe duyar oldu. Ne zaman, nerede bir patlamaya kurban gideceğiz diye düşünmekten kafayı yiyecek. Vatandaşın can güvenliğini neden sağlayamıyorsunuz ey iktidar!..
Tabiî ki demeyeceğim. Çünkü "dayanışma içerisinde" olmalıyız.
Bazı yandaş embesil takımının "iktidar ne yapsın, hangisi gelse yine aynısı olurdu" öğretilmiş cümlesine karşı, hayır kardeşim yanılıyorsun çünkü?
Demeyeceğim.
İçişleri Bakanı istifa etmeli. MİT müsteşarı istifa etmeli. Başbakan hatta partili cumhurbaşkanı da istifa etmeli?
Demeyeceğim. Çünkü böyle bir günde yapılan çağrıya uyarak "dayanışma içerisinde" olmaya karar verdiğimi söylemiştim.
Zamanında valilere neden operasyon izni vermediniz. Teröristler her tarafa bomba yerleştirirken neden seyirci kaldınız?
da demeyeceğim.
İktidar çevresinin Suriye politikası bize çok ama çok pahalıya patlıyor. Şu an geldiğimiz noktada Şam, İstanbul veya Ankara'dan daha güvenli görünüyor. Eyy iktidar! Güzel ülkemi ne hale getirdiniz. Buna ne hakkınız var!..
Demeyeceğim.
İnsan canı her şeyin üzerinde.. Bundan dolayıdır ki ülkemize turist de gelmez oldu. Güneyde bir tane turist müşteri için esnaf birbirine giriyor. Oteller, kumsallar haliyle kasalar da bomboş.
Deyip meseleyi gündem etmeyeceğim. Susacağım.
Gün, dayanışma günüdür. İktidarı şimdilik bu konuda eleştirmeyeceğim. Acaba sırada neresi var diye bekleyeceğim. Bir dahaki sefere kaç kişi ölecek diye merak edip oturacağım!
Ama terörle yaşamaya asla alışmayacağım.
İyi de şimdiye kadar neden toplumda ayrıştırmayı körüklediniz, insanları neden kutuplaştırdınız?
Demeyeceğim.
Çünkü "dayanışma içerisinde olmalıyız" çağrısına uyup iktidarı bu konuda eleştirmemeye karar verdim.
Her bombalı saldırının ardından olduğu gibi, Atatürk Havalimanı'ndaki saldırının ardından da "güvenlik zafiyeti yoktur" açıklaması geldi.
Güzel kardeşim, güvenlik zafiyeti yoksa bu insanlar niye öldü o zaman?
Demeyeceğim.
Memleketin her yerinden mantar gibi terör örgütü ve terörist fışkırıyor. Artık her gün yeni bir terör örgütüyle tanışıyoruz. Türkiye neden bu hale geldi?..
Diye sormayacağım.
Sizin iktidarınızda vatandaş, evinden çıktığı andan itibaren can güvenliğinden endişe duyar oldu. Ne zaman, nerede bir patlamaya kurban gideceğiz diye düşünmekten kafayı yiyecek. Vatandaşın can güvenliğini neden sağlayamıyorsunuz ey iktidar!..
Tabiî ki demeyeceğim. Çünkü "dayanışma içerisinde" olmalıyız.
Bazı yandaş embesil takımının "iktidar ne yapsın, hangisi gelse yine aynısı olurdu" öğretilmiş cümlesine karşı, hayır kardeşim yanılıyorsun çünkü?
Demeyeceğim.
İçişleri Bakanı istifa etmeli. MİT müsteşarı istifa etmeli. Başbakan hatta partili cumhurbaşkanı da istifa etmeli?
Demeyeceğim. Çünkü böyle bir günde yapılan çağrıya uyarak "dayanışma içerisinde" olmaya karar verdiğimi söylemiştim.
Zamanında valilere neden operasyon izni vermediniz. Teröristler her tarafa bomba yerleştirirken neden seyirci kaldınız?
da demeyeceğim.
İktidar çevresinin Suriye politikası bize çok ama çok pahalıya patlıyor. Şu an geldiğimiz noktada Şam, İstanbul veya Ankara'dan daha güvenli görünüyor. Eyy iktidar! Güzel ülkemi ne hale getirdiniz. Buna ne hakkınız var!..
Demeyeceğim.
İnsan canı her şeyin üzerinde.. Bundan dolayıdır ki ülkemize turist de gelmez oldu. Güneyde bir tane turist müşteri için esnaf birbirine giriyor. Oteller, kumsallar haliyle kasalar da bomboş.
Deyip meseleyi gündem etmeyeceğim. Susacağım.
Gün, dayanışma günüdür. İktidarı şimdilik bu konuda eleştirmeyeceğim. Acaba sırada neresi var diye bekleyeceğim. Bir dahaki sefere kaç kişi ölecek diye merak edip oturacağım!
Ama terörle yaşamaya asla alışmayacağım.
Eyüp Kabil / diğer yazıları
- Kötü kopya / 06.07.2023
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022