logo
28 MART 2024

'Diyalog'un amacı milletimizi Hıristiyan yapmaktır'

Prof. Dr. Haydar Baş'ın 1998 yılından sonra Dinlerarası Diyalog konusunda yaptığı uyarılara dikkat çeken gazeteci?yazar Murat Çabas, Baş'ın şu sözlerini hatırlattı: "Diyalogun asıl amacı Müslümanları, özellikle de Türk milletini Hıristiyan yapmaktır. Türk Milletinin Hıristiyanlaştırmak sureti ile önce bölmek sonra da Anadolu topraklarını işgal etmektir"
31.10.2016 00:00:00
(dünden devam?)

* Bir taraftan din dersi kitaplarında İslam Dini yukarıda belirttiklerimiz gibi yanlış ve eksik öğretilirken, diğer taraftan büyük dinler adı altında Hıristiyanlık, Yahudilik, Budistlik, hatta putperestlik olduğu gibi aktarılmaktadır. Üstelik Antalya Belek'te ve Şanlıurfa'da Dinler Bahçesi adı altında içinde cami, havra ve kilisenin bulunduğu yerler açılmış ve "uygulamalı din dersi" adı altında buralara götürülen ilköğretim öğrencileri hahamdan, papazdan Yahudilik ve Hıristiyanlık öğrenmiştir. Değerlendirme kabiliyeti olmayan, sadece verileni alabilen körpe dimağlara, Müslüman Türk çocuklarına, yanlış olduğu gibi, doğru ise kırpılarak verilmektedir.
Diyalogcu imamlar yetiştirdiler
* İmam Hatip liselerine müdahale edilerek diyalogcu imamlar yetiştirmeye gayret edilmiştir. 2008 yılında Milli Eğitim'den yapılan açıklamada AB eğitim programları olan Lonardo da Vinci ve Comenius programlarının İmam Hatip Liselerinin müfredatının şekillendirilmesinde temel olacağı açıklandı. AB bu çalışmalara 70 milyon Euro destek sağlayacağını belirtti. Lonardo da Vinci programıyla AB, gençlerimizi mesleki açıdan avucunun içine alarak Batı hayranı yaparken, Comenius ile de, inancını, dinini, bayrağını, kültürünü bir kenara koymuş kimliksiz, AB'nin değerlerine entegre olmuş, asimile olmuş, Türklüğünü rafa kaldırmış bir gençlik yetiştirmek istemekteydi.
* Öğrenci değişimleri adı altında Türk öğrenciler, Vatikan'da, Yunanistan'da ve diğer AB ülkelerinde eğitim adı altında Hıristiyanlaştırılmış, ülkemize döndüklerinde ise misyoner olarak vazife almışlardır.
* Kiliseler özendirilerek, Müslüman halk özellikle gençlerimiz kiliselerden medet umar hale getirilmiş, kilise kapılarında kuyruklar oluşturmuştur.
* Bütün bu faaliyetlerle Müslüman Türk gençleri hızla Hıristiyan olmuş, boyunlarına haç takmış ve bazıları da kiliselerde papaz ve baş pastör olmuşlardır.
* "Allah katında tek din İslam'dır" ayeti hutbelerden çıkartılmıştır.
* Dinlerarası Diyalog kapsamında yukarıda saydığımız ve sayamadığımız bütün icraatlar aslında milli ve manevi değerlerimize yapılan büyük darbelerdir ve bu darbelerin bedeli askeri darbelerden çok daha ağırdır. Ve maalesef dün FETÖ ile kol kola olup, ona her imkanı sunup, bugün FETÖ ile mücadele ettiğini söyleyenler milli ve manevi değerlerimize yapılan bu asıl darbe konusunda hiçbir şey yapmamaktadır. Hatta FETÖ'nün bıraktığı yerden devam edilmektedir.
Rusya FETÖ'nün okullarını kapattı
* FETÖ'nün diğer ülkelerde yaptığı faaliyetlerden de iki örnek verelim:
1- 2002 yılından sonra Rusya'da Gülen okulları hızla kapatılmaya başlandı. Gerekçe ise oldukça ilginç: "Casusluk faaliyetlerinde bulunmak". Rusya'da Gülen okullarının kapatılma süreci, 2002 yılında Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB) Başkanı Nikolay Patruşev'in, bu okulları kuran vakıf ve derneklerin ABD gizli servisi ile bağlantılı olduğunu söylemesiyle başladı. Bu açıklamadan sonra Saha-Yakut, Buryatya, Başkurdistan, Dağıstan, Karaçay-Çerkez, Tuva ve Hakasya gibi büyük bölümünü Türk asıllı ya da Müslümanların oluşturduğu Rusya'ya bağlı özerk cumhuriyetlerdeki Gülen okulları kapatıldı, yöneticileri sınır dışı edildi.
2- Bildiğiniz gibi Kuzey Irak'ta Türkiye için büyük tehdit oluşturan ve PKK'yı içinde barındıran bir oluşum var. Bu oluşum Güneydoğumuzu direkt olarak etkilemektedir. PKK'nın eğitim gördüğü kamplar burada. ABD ve AB ülkeleri buraya yaptıkları destek ve yatırımlarla Ortadoğu'da bir cazibe merkezi oluşturdular. Irak'ta daha doğru dürüst bir askeri yapılanma yokken, Kuzey Irak'ta 100 bin kişilik donanımlı bir peşmerge ordusu oluşturuldu. Eğitmenleri de İsrailli generaller. Bu bahsettiğim bölgenin bakanlarının ve yöneticilerinin çocukları, Erbil ve Süleymaniye'de, Fetullah Gülen'e yakınlığıyla bilinen Işık ve Nilüfer okullarında eğitim görüyorlar. İşin en ilginci de bina dahil tüm masraflar ise yerel Kürt hükümeti tarafından karşılanıyor. Peşmerge lideri Mesut Barzani'nin yeğenleri, Eski İçişleri Bakanı Fazıl Merani, bazı balkanlar, genel müdürler, belediye başkanları ve üst düzey yöneticilerin çocukları bu okullarda eğitim görüyorlar.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 1998 yılında daha Fetullah Gülen'in Vatikan ziyaretinden çok önce Gülen'i dini meselelerde gösterdiği sapma konusunda uyarmış ve hatta bu noktada yazdığı bir mektubu özel bir heyetle bizzat Gülen'in eline ulaştırmıştır. Gülen bu mektuba cevabını Vatikan'a gidip Papa'ya biatini sunmakla cevap vermiştir. Yani uyarılardan bırakın ders almayı, yanlışı daha da derinleştirmiştir.
FETÖ konusunda 2001 yılında uyardı
Gülen'in Papa ziyaretinden sonraki süreç, Sayın Baş'ın ve kadrosunun, niyetleri açığa çıkan bu fitneyle açık bir mücadelesi şeklindedir.
2001 yılı ise AKP'nin kurulduğu yıldır. Ve Prof. Dr. Baş, 2001 yılında dönemin AKP Genel Başkanı Erdoğan'la İstanbul'da kahvaltı ortamında bir araya gelmiş ve Gülen Grubu ve bu grubun aracı oldukları Dinlerarası Diyalog fitnesi konusunda uyarmıştır.
Bütün bu uyarılara rağmen Gülen ve Grubu baş tacı edilmiş, istedikleri her şey önlerine sunulmuş ve elde ettikleri bu sınırsız güçle FETÖ ülkeyi darbe sürecine kadar getirmiştir.
Bütün bu gerçekler Sayın Baş'ın ferasetini, olayları yıllar öncesinden okuyabilme yeteneğini, yıllardır ortaya koyduğu mücadelesindeki haklılığını, Türkiye ve Türk milletinin geleceğini kurtarma adına samimiyetini çok net bir şekilde göstermektedir.
Sayın Baş'ın özellikle 1998 yılından sonra Dinlerarası Diyalog bağlamında ifade ettiklerinin bir kısmını sizlerle paylaşalım:
"Diyalogun asıl amacı Müslümanları, özellikle de Türk milletini Hıristiyan yapmaktır. Bu sayede Türkler Hıristiyan olur, Türklüğünü inkâr eder. Türkler Rumlaşır, Ermeni olur, Keldani, Süryani olur ve sonunda bölünür. Olay budur. Diyalogun amacı Türk Milletinin Hıristiyanlaştırmak sureti ile önce bölmek sonra da Anadolu topraklarını işgal etmektir. Bu olay İspanya'da Endülüs'te böyle olmuştur. Afrika'da böyle olmuştur. Hedef, Elimize İncil'i verip ayaklarımızın altındaki toprağı almaktır. Asıl plan budur... İşte diyalog budur."
"Diyalog, işgal edilen İslam ülkelerinin insanlarının işgal güçlerine karşı duyarsız olmaları; vatan, millet, devlet ve dini bağlardan kopartılmalarıdır. Böylece ülkeler işgal edildiğinde Irak'ta olduğu gibi kendilerine direnen insanlar olmasın. İşgal edildiğinde ülke insanlarının teslim olması içindir diyalog. Bu manada diyalog İslam dünyasındaki ahalinin hem dünyasını, hem de ahiretini yok etme harekâtıdır."
"Dinlerarası Diyalog'un asıl maksadı; millî bütünlüğü sarsmaktır, millî bütünlüğü ortadan kaldırmaktır. Diyalog çalışmaları her ne kadar dinî görülse de esas nedeni millî bütünlüğümüzü, Türk kimliğini tahrip etmektir. Dinlerarası Diyalog ülkemizde dinî ve millî bütünlüğümüze öyle zararlar verecek ki, bunu hayal bile edemezsiniz. Tahribat üç aşamalı olacaktır. Önce, kalplerdeki ehl-i kitaba olan sevgisizlik kırılacak, sonra muhiplik (sevgi, muhabbet) dönemi başlayacak, daha sonra da Hıristiyanlaştırma dönemi başlayacaktır. O zaman tahribatın en hızla yayıldığı dönem olacaktır."
 
(Bu metin, gazeteci-yazar Murat Çabas'ın, İstanbul'da gerçekleştirilen Milli ve Dini Bütünlüğümüze Yönelik Tehditler Sempozyumu'nda yaptığı sunumdan alınmıştır).
 
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Diyarbakır mitinginde İstanbul mesajı verdi
'CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize...'
Beklenen açıklama geldi
Kadir İnanır'dan iyi haber
Trabzon'da su şebekesi çalışmasında göçük
3 işçi hayatını kaybetti
Yargıtay'da bilek güreşi sürüyor
9. turda da başkan seçilemedi
BDDK savcılığa yazı gönderdi
Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek
Sevgi evinde şüpheli ölüm
Bebek yatağında ölü bulundu
'Rusya sadece Ruslarındır' akımına Putin'den tepki
'Ülkede 190 etnik grup var'
Saray'dan Mehmet Şimşek açıklaması
'İtibar etmeyiniz'
Terör saldırısında ölü sayısı arttı
Hayatını kaybedenler 143'e yükseldi
Bağımsız aday olan eski CHP'li başkana seslendi
'Son kez uyarıyorum!'
Kılıçdaroğlu sonunda patladı
'Bilal'e anlatır gibi son kez anlatıyorum'
"Ligden çekilmek için sponsorlarımızla görüştük"
Koç: Bize ceza verirlerse vebalini öderler
Bahçeli'den yerel seçim öncesi mesaj
'Riskli ve tehlikelerle dolu'
Erdoğan'a 'beka sorunu' göndermesi
'Perdelik kumaştan kefen giyen 7 zibidi'
"İstanbul’u yapay zeka devriminin gözbebeği yapacağız"
BTP İBB adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Diyarbakır mitinginde İstanbul mesajı verdi
'CHP'yi, utanmadan Kürt kardeşlerimize...'
Beklenen açıklama geldi
Kadir İnanır'dan iyi haber
Trabzon'da su şebekesi çalışmasında göçük
3 işçi hayatını kaybetti

Akkuyu'da büyük eylem

Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı
28.03.2024 10:11:00 / Güncelleme: 28.03.2024 10:15:27
İhlas Haber Ajansı
Akkuyu'da büyük eylem
Akkuyu'da büyük eylem
Türkiye'nin ilk nükleer güç santrali olan, Rosatom Enerji Şirketi tarafından Mersin'in Gülnar ilçesindeki Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nde taşeron firmanın çalışanları, maaş alamadıklarını belirterek bazı bölümlerde iş bıraktı.

Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu NGS inşaatında çalışan işçiler, taşeron firmanın maaş ödemediğini ileri sürerek eyleme başladı. Dün yüzlerce işçinin iş bırakmasıyla başlayan eylem nedeniyle bölgede güvenlik tedbirleri de arttırıldı. Maaşlarının yatmadığını belirten işçilerin bugün de iş bırakma eylemlerine devam ettiği öğrenildi.

Daha önce de birçok kez Akkuyu Nükleer Güç Santrali'ndeki taşeron firmanın işçileri maaşlarını alamadıkları gerekçesiyle eylemler yapmıştı.

BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.
28.03.2024 09:46:00 / Güncelleme: 28.03.2024 09:55:06
Anadolu Ajansı
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek
BDDK, Seçil Erzan'ın telefonundaki yazışma ve tape kayıtlarını inceleyecek

Kamuoyunda "yüksek karlı gizli fon" adıyla bilinen 2'si tutuklu 7 sanığın yargılandığı dolandırıcılık davasında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca (BDDK) savcılığa gönderilen yazıda, ortaya çıkan deliller doğrultusunda sanık Seçil Erzan'ın telefon kayıtlarında yeni bir inceleme yapılması gerektiği bildirildi.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden yargılama dosyasına, BDDK tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilen cevap yazısı eklendi.

Yazıda, dava aşamasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler ile müştekilerin iddia ettikleri suçlamalar kapsamında yeni bir inceleme yapılmasının gerekli olduğu kaydedildi.

Seçil Erzan'ın telefonu incelenecek

BDDK'nın, "Seçil Erzan'ın WhatsApp üzerinden, başta banka görevlileriyle yaptığı yazışmalarının ve varsa telefon tape kayıtlarının kurumumuzca yürütülen inceleme açısından oldukça kritik önem taşıyabileceği değerlendirilmiştir." ifadelerini kullandığı yazıda, Erzan'ın yazışma dökümünün kurumun görevlendirdiği ilgili kişilere gönderilmesi talep edildi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu anlatılıyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu, kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.

Seçil Erzan'ın 252 yıla kadar hapsi isteniyor

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.

Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsinin talep edildiği iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor. 

Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada

Aydın'ın Efeler ilçesinde yer alan özel bir kreşte çocuklara uygulanan şiddet pes dedirtti. Kreş görevlilerinin çocukları iterek yere düşürdüğü, uygunsuz sert davranışlarda bulunduğu anlar güvenlik kamerasına yansıdı.
27.03.2024 13:43:00 / Güncelleme: 27.03.2024 13:51:23
İhlas Haber Ajansı
Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada
Aydın'daki özel kreşte çocuklara şiddet kamerada

Olay yaklaşık 4 ay önce Aydın Özel Neşe Erberk Kreş ve Gündüz Bakım Evi'nde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, kreşte grup sorumlusu olarak çalıştığı öğrenilen öğretmen A.Ç. ve çocuk bakıcısı B.G.'nin çocuklara sert tutum ve davranışlarda bulunarak şiddet uyguladığı iddia edildi.



Evde oyun oynarken şiddet gördükleri ortaya çıktı

Kreşe bırakılan çocukların evde oyun oynarken farklı davranışlar sergilemesi üzerine aileler durumdan şüphelendi. Aileler çocukları ile pedagog eşliğinde görüştüklerinde, çocukların kreşteki görevlilerin uygun olmayan davranışlarını ailelerine anlattı. Bunun üzerine aileler kreş hakkında savcılığa giderek sorumlular hakkında şikayetçi oldu.

Çocuklara uygulanan şiddet güvenlik kamerasına yansıdı

Görüntülerde kreş görevlilerinin ortak alanda çocukları eliyle iterek yere düşürdükleri, uygunsuz ve sert davranışlarda bulundukları görülüyor.



Kreşe on asgari ücret tutarında yaptırım uygulandı

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü konu ile ilgili olarak yaptığı incelemelerde, gerçekleştirilen sert tutum ve davranışları kamera kaydı ile tespit ederek, kuruma on asgari ücret tutarında yaklaşık 114 bin TL cezai yaptırım uyguladığı öğrenildi.

Olayın duyulmasının ardından kreşin sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamada, yaşanan olay yüzünden üzgün olunduğu ve sorumlu kişilerin kreşle ilişiğinin kesildiği öğrenildi.

"Nusr-Et"i kurşunlayan suç örgütüne operasyon

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul'da düzenlenen "Mahzen-22" operasyonunda, "Nusr-Et" isimli iş yerine yönelik silahlı saldırıda bulunan organize suç örgütü üyesi 5 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
27.03.2024 13:06:00
Haber Merkezi
"Nusr-Et"i kurşunlayan suç örgütüne operasyon
"Nusr-Et"i kurşunlayan suç örgütüne operasyon
Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, elebaşılığını yurt dışında firarda bulunan Barış Boyun ve Volkan Reçber'in yaptığı organize suç örgütüne yönelik "Mahzen-22" operasyonunun düzenlendiğini belirtti.

Operasyon kapsamında Boyun ve Reçber'in talimat vererek yaptırdığı, Beşiktaş'taki "Nusr-Et" isimli iş yerine yönelik silahlı saldırı eylemini gerçekleştiren 5 şüphelinin gözaltına alındığını aktaran Yerlikaya, operasyonda 4 ruhsatsız tabancaya, çok sayıda fişek, çelik yelek ve kar maskesine el konulduğunu kaydetti.


Operasyonu gerçekleştiren polisleri tebrik eden Yerlikaya, "Halkımızın huzurunu kaçıranlara, organize suç örgütlerine ve çetelere göz açtırmayacağız. Organize suç örgütlerine karşı operasyonlarımız şafak sökerken de gün batarken de kararlılıkla devam edecek." ifadelerini kullandı.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.