Duma’da tarihî MEM toplantısı
28.10.2018 00:00:00
Bugün Türkiye'de ilk 500'e giren firmalar da konkordato ilan ediyor. Yüzde 75'i inşaat sektöründe olmak üzere 3 bini aşkın firmanın konkordato ilan ettiği ifade ediliyor.
Konkordato nedir, bir nevi iflastır. Firmaların, "Ben borçlarımı ödeyemiyorum, beni koruma altına alın" demesidir, bu firmadan alacaklı olanların artık alacaklarını icra ya da haciz yoluyla alamayacakları demektir. Firmaların konkordato ilan etmeleri, görünüşte kapanan şirket sayısının artmasını engellemektedir ama çok kısa bir zaman sonra topyekün batışın da zeminini hazırlamaktadır. Nasıl mı?
Konkordato ilan edenlerin sayısı arttıkça bunlarla ticari bağlantısı olan alacaklı firmalar ve her şeyden önemlisi bunlara kredi veren bankalar alacaklarını alamadıklarından batma noktasına geleceklerdir. Ekonomideki para akışını bankalar üzerinden sağlayan Türkiye, alacaklarını tahsil edemeyen bankacılık kriziyle karşı karşıya kalacaktır.
Dikkat ederseniz bugünlerde TOBB, TÜRKONFED, İSO, ASO gibi işadamlarını en üst düzeyde temsil eden çatı kuruluşların başkanlarından üst üste açıklamalar geliyor. "Para dönmüyor" diyorlar, "ekonomi kilitlendi" diyorlar, "firmalar iflasın eşiğinde" diyorlar, "tahsilat yapılamıyor" diyorlar, "maliyetle fiyat arasında sıkışıp kaldık" diyorlar, "hem yüksek kur, hem yüksek faiz, hem de yüksek enflasyondan darbe yedik" diyorlar, diyorlar, diyorlar…
Diyeceksiniz ki, bu yazdıklarımın başlıkla ne alakası var? Çoook alakası var.
Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) 2005 yılında İstanbul'da yapılan ilk kongresine başta Rusya olmak üzere BRICS ülkeleri gibi kulak verseydik emin olun ki yukarıda bahsettiğim ya da bahsetmediğim hiçbir problemi Türkiye olarak yaşamayacaktık.
Eğer 2005 yılından bu yana ülkemizde ve diğer ülkelerde uluslar arası çapta 10 kez organize edilen MEM kongrelerine Türkiye olarak önem verseydik, bugün bu ekonomik sıkıntılara maruz kalmayacaktık.
Eğer 27 Şubat 2013 tarihinde Rusya'nın davetiyle Rusya Parlamentosu Duma'da gerçekleşen Milli Ekonomi Modeli toplantısına gereken önemi verseydik, bu tarihi toplantının dünyaya verdiği mesajı anlasaydık, içimizden çıkan bu eşsiz Modelin ve Sahibinin kıymetini bilseydik, emin olun ki, Türkiye bugün bu problemleri yaşıyor olmayacaktı.
Türkiye BRICS ülkeleri gibi MEM eksenli oluşan yeni dünya düzeninin merkezinde olacaktı. Bizler de Türkiye'nin elde ettiği mükemmel kazanımları, ekonomide nasıl söz sahibi olduğunu konuşuyor olacaktık.
Peki, ne oldu Duma'daki bu tarihi MEM toplantısında?
Toplantıya, Rus Meclis Başkan Yardımcısı, Rusya'nın parti genel başkanları, vekiller, siyaset ve ekonomi danışmanları, akademisyenler, iş adamları, iktisat ve siyaset bilimi öğrencilerinden oluşan oldukça kalabalık bir grup katıldı.
Ve Prof. Dr. Haydar Baş'ın konuşmasını pür dikkat dinlediler, not aldılar, birçok kez ayakta alkışladılar.
Bağımsız Türkiye Partisi kurmayları da 100 kişilik bir grupla bu tarihi toplantıya tanıklık etti. 5 saate yakın süren toplantıda Prof. Dr. Baş, Milli Ekonomi Modeli'nin temel anlayışını, projelerini özetle anlattı.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in danışmanlarından olan Prof. Dr. Andrei Korotkov, Putin adına yaptığı konuşmada şunları söyledi: "Putin, bir devletin kalkınması için sosyal adaleti sağlayacak, adil paylaşımı verecek, sosyal hakları sunacak, harcama yapan her kesime tüketim imkanı tanıyacak, halka huzur getirecek sistem arayışında. Sayın Putin, Milli Ekonomi Modeli bunların hepsini sağladığı için biz de Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız diyor."
Toplantıda konuşan Prof. Dr. Valery Lebedev şunları söyledi: "Ben dünyanın bir numaralı iktisat matematikçisiyim. Bu konuyu bizden iyi bilen yoktur. Milli Ekonomi Modeli'ni kongrelerde çok okudum. Bu tezde, esrarengiz kodlar var. Her okuyuşta yeni bir kod ile karşılaşıyorum. Modelde, meseleleri çözen, problemleri halleden pek çok kod saklıdır. Üstelik sadece bugüne değil, geleceğe de ışık tutan kodlar var. Rusya'nın buna ihtiyacı var. Ben, modelin bu yönüne hayranım."
Prof. Dr. Vladimir Liscihkin, "Bu tezin Rus Parlamentosu Duma'da görüşülmesi tarihi bir olaydır. Tez tamamen çözümdür" dedi ve Prof. Dr. Baş'a, "Beraber sibirya'yı gezelim. Lütfen burası hakkında bize projeler üretin, işbirliği yapalım" teklifinde bulundu.
Prof. Dr. Yuri Gavriletz, "Konular bibirine bağlı ve çok uyumlu. Tezin matematiği denge içinde" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Victor Volkonsky, "Rusya'da ilimle din her zaman çatıştı. Hiç barışmadı. Haydar Baş dinle ilimi barıştırdı. Baş'ın tezinin uygulanması ile topluma huzur gelir" tespitinde bulundu. Prof. Dr. Victor Minin, "Terörün önüne ancak Milli Ekonomi Modeli ile geçilebilir. Bunun için de Rusya'ya bu model şarttır" dedi.
Prof. Dr. Xosrov Kerimov, "Baş'ın tezinden çalanlar artık bunu yapamayacaklar. Duma'da bu tez dünyaya ilan edilmiştir. Ve bu tez kurtuluştur. Yüzyılın en mükemmel tezidir" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Haydar Baş'ın Modeli'nden ve Duma'da yaptığı tarihi konuşmadan etkilenen, hayranlıkla takip eden Duma Meclis Başkan Yardımcısı ve Liberal Demokrat Parti Genel Başkanı Jirinovski, "Bizim, Rusya'nın geleceği için sizinle işbirliği yapmamız lazım. Bizim size ihtiyacımız var. Ve mutlaka bunu başarmalıyız" dedi.
Ve toplantının ardından yaşadığı yüksek duyguyu "Ne mutlu Türküm diyene" diyerek özetledi.
Bugün 4 milyar nüfusu kapsayan BRICS devletleri Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'nden doya doya istifade ediyor, parlamentolarına çağırıp baş tacı ediyorlar ama Modelin içinde çıktığı Türkiye hala vurdumduymaz olmaya devam ediyor.
Ondan sonra da "para yok", "tahsilât yok", "ekonomi kilitlendi" diye feryat ediyoruz.
Çözüme adım atmadıktan sonra feryat etmenin ne faydası olacak?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Etrafımız ateş çemberi / 05.12.2025
- Enflasyon, ‘talebi baskılama’ aracı mı? / 04.12.2025
- Asgari ücreti kim belirliyor: Komisyon mu, hükümet mi, JpMorgan mı? / 03.12.2025
- Gıdasız kalma riski bir ulusal güvenlik meselesi / 02.12.2025
- Papa’nın huzurunda(!) ‘Taleal Bedru’ / 29.11.2025
- Papa'nın Türkiye ziyaretinin siyasi hedefleri var / 27.11.2025
- Kim terör yandaşı: Süreci dayatanlar mı, yoksa eleştirenler mi? / 26.11.2025
- Öğretmenlerin mutsuzluğu derinleşiyor! / 25.11.2025
- Terörün başının ayağına gidilerek terörsüz Türkiye olur mu? / 22.11.2025
- ‘Vatandaşlık Maaşı’ Prof. Dr. Haydar Baş’ın projesi / 21.11.2025
- Enflasyon, ‘talebi baskılama’ aracı mı? / 04.12.2025
- Asgari ücreti kim belirliyor: Komisyon mu, hükümet mi, JpMorgan mı? / 03.12.2025
- Gıdasız kalma riski bir ulusal güvenlik meselesi / 02.12.2025
- Papa’nın huzurunda(!) ‘Taleal Bedru’ / 29.11.2025
- Papa'nın Türkiye ziyaretinin siyasi hedefleri var / 27.11.2025
- Kim terör yandaşı: Süreci dayatanlar mı, yoksa eleştirenler mi? / 26.11.2025
- Öğretmenlerin mutsuzluğu derinleşiyor! / 25.11.2025
- Terörün başının ayağına gidilerek terörsüz Türkiye olur mu? / 22.11.2025
- ‘Vatandaşlık Maaşı’ Prof. Dr. Haydar Baş’ın projesi / 21.11.2025
