İslam'ın önemli prensiplerinden biri de hüsn-ü zan sahibi olmaktır. Hüsn-ü zan sahibi olacağız. Nefislerde çok ciddi hastalıklar var. Bunları güzel tezkiye etmek lazım. Gözün hastalanır, göz doktoruna gidersin. Miden hastalanır, dahiliye mütehassısına gidersin. Bir sürü tahliller yaptırırsın. Kalbin de hastalanıyor.Kalbin hastalandı mı küfürde doruk noktaya çıkarsın. Onun tedavisi lazım. Onu da kim ıslah eder? Onun tedavi de, muhabbetullahla, Hakk'ın muhabbetiyle, sevgisiyle dolu olan insanların duası, nazarı ile olur. Duaları müstecaptır onların. Ben bütün kardeşlerimizden dua talep ediyorum. Ben de o kardeşlerime dua ediyorum. Hepsi bana dua etsin. Bana dua edenlerden Allah razı olsun.Dünya ve mal sevgisi önümüzü keser. "Hocam, dünyayı sevmeyecek miyiz? Malı sevmeyecek miyiz?" Kul, Allah'ı sevecek. Dünyayı, Allah'a beni taşıyor diye seversen o olur. Maksadın, Allah rızasına endeksli olacak. Öyle olursa her işin Allah rızası için olur. "Hocam, o zaman insan dünyayı kazanabilir mi?" Elbette kazanır. İslam tarihine bakın. Allah rızası için çalışan, gayret eden evliya-i kiram hazeratının tamamı zengin insanlardır. Hz. Pîr Abdülkadir Geylani Hazretlerinin devesinin yuları rivayete göre altındanmış. İmam-ı Azam büyük bir tüccardı. Öyle bir kenarda pinti pinti oturma anlayışı yanlış. Dinin mantığını kavrayamamaktır bu. Son günlerde İslamî idrakı fitneye duçar edebilmek için bunlar uydurulmuş. Ben bir Müslüman'ın öyle bir tarafa çekilip de, sadece ahiretle meşgul olduğunu görmedim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.