logo
25 NİSAN 2024

Dünyanın çivisi çıktı vesselam...

15.02.2003 00:00:00
ABD'nin Irak petrollerini ele geçirmek, Ortadoğu petrolleri üzerindeki egemenliğini sürdürmek, İran'ı çevrelemek, Türkiye'yi istikrarsızlaştırmak ve zayıflatmak, İsrail'in güvenliğini pekiştirmek, Çin ve Avrupa Birliği'nin gelecekte meydan okuma ihtimalini ortadan kaldırmak için planladığı Irak savaşı, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Dünya Sistemi'ni ciddi ölçüde sarsıyor.

Almanya ile Japonya'nın Mihver Devletleri olarak ABD, İngiltere ve Rusya'nın teşkil ettiği Müttefik Güçler'e karşı savaştığı 2. Dünya Savaşı sonrasında, gerek dünya çapında, gerekse de bölgesel çapta çok sayıda örgüt kurulmuştu.

Birleşmiş Milletler'in (BM) temelleri daha savaş devam ederken atılmıştı. BM, son 58 yıldır şu veya bu şekilde dünya çapında meydana gelen 'anlaşmazlıklar ve çatışmaların' hallinde etkili oldu. Ancak bir istisna ile... BM, İkinci Dünya Savaşı'ndan galibiyetle çıkan ve 1945 ile 1990 arasında dünya sahnesinde iki süper güç olarak varlığını sürdüren ABD ve Sovyetler Birliği'nin bizzat aktif olarak karıştığı ihtilaflarda veto silahı nedeniyle etkili olamadı. Yine BM, ABD'nin koruması altına aldığı İsrail'in Arap topraklarına karşı yürüttüğü genişleme politikasını durduramadı.

BM, Güvenlik Konseyi'nde veto yetkisine sahip bir İslam ülkesi olmadığı için sürekli olarak İslam dünyası aleyhine kararlar aldı. Kıbrıs meselesinde, KKTC'ye haksız yere ambargo uyguladı, Bosna konusunda 3 yıl hiçbir olumlu adım atamadı. Çeçenistan'daki soykırıma müdahale edemedi bile. Ancak aynı BM, Endonezya'ya ait zengin petrol yatakları barındıran Hıristiyanların yoğun olarak yaşadığı Doğu Timor'u bu ülkeden koparmayı başardı!

İşte ABD'nin Irak konusunda BM kararı olmadan hareket edebileceğini açıklaması, bu teşkilatın çöküşü anlamına geliyor.

ABD'nin Irak planları sadece BM'nin çökertecek bir içerik taşımıyor. Yaşanan küresel depremden AB de nasibini alıyor. AB üyesi İngiltere başından beri Anglo-Sakson ittifakının bir göstergesi olarak ABD ile birlikte hareket ediyor. AB'yi dış politika ve savunma açısından dünya çapında etkinleştirmek isteyen Almanya ile Fransa ise, ABD'ye karşı Ortadoğu'ya ilişkin kendi planlarını, kendi çıkarlarını öne sürüyor.

Öte yandan, AB'ye üye İspanya ve İtalya'nın başını çektiği 5 ülke ile 2004'te üye olacak 3 Doğu Avrupa ülkesi, Almanya-Fransa eksenine karşı ABD'nin yanında yer aldı. Böylece 2. Dünya Savaşı'nda harap olan Avrupa'nın bütünleşmek, yekpare olabilmek için tesis ettiği Avrupa Birliği, çökme aşamasına geldi. Tek para birimi euro'yu tam olarak oturtamayan AB, ortak dış politika ve ortak savunma konularında da "bölük pörçük" bir görüntü veriyor.

Ve NATO... İkinci Dünya Savaşı'ndan 4 yıl sonra komünizm tehdidine karşı kurulan NATO, sıra Türkiye'nin güvenliğini korumaya gelince, bir kez daha çatladı. Aslında Almanya, Fransa ve Belçika'nın NATO'da sergilediği tavır, izledikleri Irak stratejisinin bütünlüğü açısından doğru. Çünkü, şu anda Türkiye'nin NATO korumasının altına alınması demek, ABD'nin Irak politikalarını onaylama anlamı taşıyor. Öyle ya, Almanya ile Fransa Türkiye gibi ABD'ye göbek bağı ile bağlı değil. IMF'nin kapısında da dilenmiyorlar. Ordularının kullandıkları silahlar da ABD'den gelmiyor. Ekonomileri de yalpa yapmıyor. Hedefleri süper güç olmak. Ne diye ABD'nin Irak politikasına dolaylı da olsa onay versinler!

İkinci Dünya Savaşı'nın bittiği yıl olan 1945'de kurulan bir başka örgüt de çatırdama işareti veriyor: Bu örgütün adı Arap Birliği'dir... Mısır'ın 1979'da İsrail ile anlaşması, Arap Birliği'ni ikiye ayırmıştı. Mısır, yanılmıyorsam, 1989'da Birliğe yeniden üye oldu ama bu kez Körfez Savaşı örgüt içinde ciddi bir çatlak oluşturdu. Şimdi de benzer bir çatlak ile karşı karşıya Arap Birliği Örgütü...

Putin ikili oynuyor

2. Dünya Savaşı akabinde dünya çapında oluşturulan örgütler, ABD'nin Irak planları ile dışarıya birbir paramparça olmuş görüntüsü yansıtırken;

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'nin tavırları dikkati çekiyor. Putin, bir yandan ABD'nin Irak politikasına "yumuşak bir diplomatik dil" kullanarak karşı çıkarken; öte yandan ABD'nin dünya üzerinde 'tek egemen devlet' olarak kalması için çaba sarfediyor! Oysa uluslararası ilişkiler uzmanları, Rusya'nın önümüzdeki yıllarda ABD'nin süper güçlüğüne meydan okuyabilecek yegane devlet olarak gösteriyorlar. Nedeni ise şu anda ABD'yi nükleer füzelerle vurabilecek tek güç o!

Rusya Devlet Başkanı Putin, geçtiğimiz hafta Avrupa turundaydı. Almanya Başbakanı Schröder ile Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ile görüştü. Sanırsınız ki, Rusya da ABD'ye karşı Almanya-Fransa eksenini destekliyor! Hayır... Putin, Almanya ve diğer Batı Avrupalıları Amerikan karşıtlığına izin vermemeleri için uyarmış. Resmen dünya tersine döndü! Soğuk Savaş'ın sona ermesinin ardından on yıl geçerken, tam da Rusya, Washington'ın bir zamanların zıt kutbu, bazı Avrupa ülkeleri ile Amerika arasında arabuluculuğa soyunuyor. Ama hiç kimse buna aldanmamalı: ABD savaş makinesini Irak'a karşı harekete geçirdiğinde Putin geriye kalan tek süper gücün yanında yer almakta tereddüt etmeyecektir!

Ancak daha o noktaya gelinmedi. Şu an için usta diplomat Putin, Irak'ta savaşa karşı Almanya ve Fransa'nın endişe ve çekincelerine anlayış gösteriyor. Aynı zamanda Rusya ile Çin'in Irak krizinde tamamen aynı düşüncelere sahip olduğunu açıklıyor.

Amerikalı politikacıların, kendi görüşlerine katılmadıkları için Avrupa'da hedef aldıkları ülkeler aslında Fransa ve Almanya, biraz da Belçika. Ama Rusya değil. Putin tüm seçenekleri açık bırakıyor.

NATO'nun içine

düştüğü çıkmaz

Cumhurbaşkanları, Başbakanlar, haftalardır kaygan diplomatik zeminlerde hareket ediyorlar. Onyıllardır geçerli olan kurallar şimdi sorgulanır hale geldi. Özellikle de NATO'nun hareket kabiliyeti, temel varlık sebebi. Amerika NATO'yu dış politikasının uzantısı, kolu olarak kullanmak istiyor, Almanya, Fransa ve Belçika ise buna direniyor.

Sonuç: İttifak'ın veto ile bloke edilmesi. Bunu aslında üye ülkelerin hiçbiri istemiyor, ancak tüm dünyaya sunulan izlenim, NATO'nun artık günümüz koşullarına uymadığı.

Böyle bir durumda NATO diplomatlarının sürekli olarak ortak değerleri göklere çıkarmaları da yetmiyor. Değerler, bir ittifakın ayakta kalması için tek başına yetmiyor. Devletleri biraraya getiren, ortak çıkarlardır. Eskiden Batı'yı tehdit eden Doğu Bloku idi. Sovyetler Birliği'nin çöküşünün ardından şimdi NATO, kendisini birarada tutacak harcın eksikliğini hissediyor.

İlan edilen uluslararası terörizmle mücadele de NATO'nun düşman resmine uymuyor. Yeni NATO, yapısal açıdan eskisi gibi kaldı. İttifak'a bakıldığında hala eski Sovyet tehdidine karşı tasarlanmış savunma yapısının geçerli olduğu görülüyor.

Sonuçta Irak krizinin hızla çözülmesi Moskova'nın işine gelmez. Bunun pekçok nedeni var. Bir kere, siyasi durumdaki belirsizlik, petrol ve doğalgaz fiyatlarının yüksek olmasını sağlıyor. Bu da geçimini bu hammaddelerin satışından sağlayan Rusya'nın işine yarıyor. Kısacası, Rusya şu an Irak krizinden para kazanıyor. Bu kriz ne kadar uzun sürerse Rusya'nın kasasına o kadar çok Dolar akacak. Saddam Hüseyin'in yenilmesi durumunda petrol fiyatları yeniden düşecek ve Rus ekonomisi olumsuz etkilenecek.

Diğer yandan Rusya, aşırı güçlü bir Amerika'nın tek başına uluslararası politikada söz sahibi olmasını da isteyemez. Almanya ya da diğer ülkeler Amerikan çıkarlarının temel dişlilerine çomak sokarsa bu Putin'in işine gelir. Sonuçta Rus halkının büyük bir bölümü, daha 13 yıl öncesine kadar ABD'nin karşısındaki tek süper güç iken şimdi ancak Amerikalılar'ın küçük ortağı olarak dünya siyaset sahnesinde varolabilmeyi hazmedebilmiş değil. Ve Avrupa ülkeleri de aralarında ne kadar bölünmüş olursa, Rusya'nın desteğine başvuranlar da o kadar çok olur.

Sonuç: Görüldüğü gibi dünyanın çivisi çıktı. Kimin ne yapmak istediği belli değil. Her ülke, daha doğrusu her lider ve iktidar kendi çıkarının peşine düşmüş durumda. İlkeler, ahlak kuralları, uluslararası anlaşmalar, insan hakları, savaşı karşı kampanyalar... Hepsi yalan.
 
Recep Bahar / diğer yazıları
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
AKP'li belediyeden o görüntü hakkında açıklama
'Takdir halkımızındır'
Ankara'da konuşulan Akşener senaryosu
Hedefi 2028 mi?
Piyasalar merakla bekliyordu
TCMB faiz kararını açıkladı
İddia üzerine DMM'den açıklama geldi
Ehliyetlerine el konulmayacak!
Projeyi öğrenciler geliştirdi
8 şiddetindeki depreme dayanıklı
Özel'den 'Çorlu' kararı hakkında açıklama
'Siyasi sorumluluk unutulmamalı'
AK Partili meclis üyesinin dikkat çeken şovu
Başkanın önünde kendini yere attı
Irak'tan atılan adım hakkında MSB'den açıklama
PKK 'yasaklı örgüt' ilan edildi
Çorlu tren kazasının cezaları belli oldu
6 sene sonra karar açıklandı
İYİ Parti'de istifalar devam ediyor
Kongre öncesi üst düzey istifa
Şehirde göz gözü görmüyor
Çöl tozu İzmir'i teslim aldı
57. Alay Vefa Yürüyüşü düzenlendi
Her şey 109 yıl önceki gibi
31 Mart sonrası anketi
CHP yine birinci parti mi?
14 yaşındaki katil zanlısı tutuklandı
4 yaşındaki Sultan vahşice öldürüldü
Kınalı kuzular dedelerinin yolunda yürüdü
"Dedeciğim ben geldim"
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.