Fuat Paşa, Sirkeci çevresine çekidüzen vermişti. Aynıy yerde, Bizans devresinden kalan eski ayazmanın da yerinden kaldırılması gerekiyordu. Buna itiraz edenlerin başını Uzun Etek Nuh Efendi çekiyordu. Paşa itirazları kulak ardı edip yolu ve caddeyi açmıştı. Her şey tamamlandıktan sonra Sadrazam Fuat Paşa'yı tebrike gelenler arasında Nuh Efendi de vardı. Önceki direnişine bir mazeret bulmak için, "Bendeniz bu kadar taşı bulacağınızı tahmin etmiyordum" deyince Fuat Paşa gülerek taşı gediğine koyar: "Ama efendim, bize sitem taşlarından daha böyle kaç cadde inşa edilir".
Atılan taşlar
Sadrazam Keçecizade Fuat Paşa, açık fikirli bir adam olduğundan, yaptığı bazı işler fesat kişiler tarafından beğenilmez, aleyhinde türlü türlü sözler söylenir, dedikodular yapılır. İstanbul sokaklarını yer yer kaldırımlarla döşetmesi de bir aralık düşmanlarına dedikodu malzemesi olmuştu. Bir gün devlet adamlarından biri, bu kaldırımların nasıl ve ne ile yapıldığını kendisine sordu. Paşa'nın cevabı kısa ve anlamlıydı: "Bize atılan taşlardan yapıldı!"
Kulağa küpe
Sultan Aziz, Londra'da İngiltere Kraliçesi Victoria ile görüşürken, Kraliçe kulaklarındaki küpeleri göstererek, "Bunu bana ağabeyiniz Sultan Abdülmecid'in hediye ettiği broşdan saray kuyumcusuna yatırdım. Broşu göğsüme takıyordum, şimdi kulağımda. Acaba Zat-ı Şahane buna gücenir mi?" dedi. Fuat Paşa, Kraliçe Victoria'ya şu cevabı verir: "Bilakis haşmetmeab. Türkiye'den gelen şeylere daima kulak verdiğinizi ispat ettiği için memmun olurlar".