Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de en kötü senaryonun gerçekleşmesi halinde ne yapacağını açıkladı.
Davutoğlu’na göre en kötü senaryo ne?
Elbette ki aylar önce “1 hafta” ömür biçtiği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iş başında kalmaya devam etmesi.
Sayın Dışişleri Bakanı’na göre en kötü senaryo Suriye’de gerçekleşirse istifa edecekmiş…
Davutoğlu bakın ne diyor:
“Velev ki biz yanlış çıktık, çok yanlış hesap yaptık, Esad birkaç yıl daha orada. Durum bu değil ama velev ki öyle. Esad kalacak olsa bile farklı bir şey yapamazdık. Ben şahsen bu noktadan sonra Esad kalacak olsa bile elini sıkmaktansa istifa etmeyi tercih ederdim...”
Öncelikle Türkiye’nin dış politikasını kördüğüm hale getiren, Libya ve Suriye’deki başarılarından(!) ötürü Hillary Clinton’la “çak” yapan Davutoğlu’nun ağzından “istifa” sözünü duymak çok güzel.
İstifa kelimesi bir bakanın ağzına bu kadar mı yakışır efendim?
“Sıfır sorun” diye bir ucube politika ortaya koyup, Türkiye’nin başına yeni yeni belalar açan bir bakansanız elbette çoğu insan sizin ağzınızdan istifa kelimesini duymak için sabırsızlanıyordur.
Kurulmasına onay verdiğiniz yeni üslerle Türkiye’yi NATO ve ABD’nin toprağı haline getiren bir bakandan insanların duymak istedikleri tek kelime ‘istifa’dır.
Kürecik’e konuşlandırdığınız füze kalkanıyla bir taraftan İsrail’in muhafızlığına soyunup, diğer taraftan İsrail’le kavga ediyormuş gibi tiyatro oynarsanız, insanlar sizin ağzınızdan istifa kelimesinin ne zaman çıkacağını beklemeye başlarlar.
Bunlar ve daha sayamadığımız onlarca icraatından ötürü Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun ağzına istifa kelimesi çok yakışmıştır.
Eminim, üniversite hocalığına dönmesi Türkiye’nin dış politikada bir rahat nefes almasına olanak tanıyacaktır.
Davutoğlu bu istifa açıklamasını Fas’ın Marakeş kentinde bulunduğu sırada Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mikhail Bogdanov’un “Suriye hükümetinin “giderek kontrolü kaybettiğini” ve “Suriyeli muhaliflerin zaferinin ihtimal dâhilinde olduğunu” söylediği iddiaları üzerine yaptı.
Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan iddianın ortaya atılmasından kısa süre sonra yapılan açıklamada Bogdanov’un “son günlerde herhangi bir açıklama yapmadığı ve mülakat vermediği” belirtildi.
Yani Rusya Suriye konusunda Esad’a verdiği desteğin sürdüğünü bir kez daha teyid etmiş oldu.
Görünen o ki, Esad daha çok iktidarda kalacak.
Rusya’nın bu açıklamasından sonra Sayın Davutoğlu acaba ne yapacak?
Bence istifa etmelidir.
Çünkü, yanıldığı ortadadır, bir hafta ömür biçtiği Esad hala koltuğunda oturmaktadır.
Esad, birkaç yıl daha yahut da çok daha fazla iktidarda kaldığı takdirde Türkiye, Suriye’ye kapattığı kapıları kapalı tutmakta inat edecek mi?
Bence Türkiye bu inattan vazgeçmeli. Çünkü bu inat Türkiye’ye şu ana kadar milyarlarca dolara mal oldu. İş uzadıkça bu zarar faturası daha da kabaracak.
Davutoğlu’na göre en kötü senaryo ne?
Elbette ki aylar önce “1 hafta” ömür biçtiği Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın iş başında kalmaya devam etmesi.
Sayın Dışişleri Bakanı’na göre en kötü senaryo Suriye’de gerçekleşirse istifa edecekmiş…
Davutoğlu bakın ne diyor:
“Velev ki biz yanlış çıktık, çok yanlış hesap yaptık, Esad birkaç yıl daha orada. Durum bu değil ama velev ki öyle. Esad kalacak olsa bile farklı bir şey yapamazdık. Ben şahsen bu noktadan sonra Esad kalacak olsa bile elini sıkmaktansa istifa etmeyi tercih ederdim...”
Öncelikle Türkiye’nin dış politikasını kördüğüm hale getiren, Libya ve Suriye’deki başarılarından(!) ötürü Hillary Clinton’la “çak” yapan Davutoğlu’nun ağzından “istifa” sözünü duymak çok güzel.
İstifa kelimesi bir bakanın ağzına bu kadar mı yakışır efendim?
“Sıfır sorun” diye bir ucube politika ortaya koyup, Türkiye’nin başına yeni yeni belalar açan bir bakansanız elbette çoğu insan sizin ağzınızdan istifa kelimesini duymak için sabırsızlanıyordur.
Kurulmasına onay verdiğiniz yeni üslerle Türkiye’yi NATO ve ABD’nin toprağı haline getiren bir bakandan insanların duymak istedikleri tek kelime ‘istifa’dır.
Kürecik’e konuşlandırdığınız füze kalkanıyla bir taraftan İsrail’in muhafızlığına soyunup, diğer taraftan İsrail’le kavga ediyormuş gibi tiyatro oynarsanız, insanlar sizin ağzınızdan istifa kelimesinin ne zaman çıkacağını beklemeye başlarlar.
Bunlar ve daha sayamadığımız onlarca icraatından ötürü Dışişleri Bakanı Sayın Davutoğlu’nun ağzına istifa kelimesi çok yakışmıştır.
Eminim, üniversite hocalığına dönmesi Türkiye’nin dış politikada bir rahat nefes almasına olanak tanıyacaktır.
Davutoğlu bu istifa açıklamasını Fas’ın Marakeş kentinde bulunduğu sırada Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Mikhail Bogdanov’un “Suriye hükümetinin “giderek kontrolü kaybettiğini” ve “Suriyeli muhaliflerin zaferinin ihtimal dâhilinde olduğunu” söylediği iddiaları üzerine yaptı.
Ancak Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan iddianın ortaya atılmasından kısa süre sonra yapılan açıklamada Bogdanov’un “son günlerde herhangi bir açıklama yapmadığı ve mülakat vermediği” belirtildi.
Yani Rusya Suriye konusunda Esad’a verdiği desteğin sürdüğünü bir kez daha teyid etmiş oldu.
Görünen o ki, Esad daha çok iktidarda kalacak.
Rusya’nın bu açıklamasından sonra Sayın Davutoğlu acaba ne yapacak?
Bence istifa etmelidir.
Çünkü, yanıldığı ortadadır, bir hafta ömür biçtiği Esad hala koltuğunda oturmaktadır.
Esad, birkaç yıl daha yahut da çok daha fazla iktidarda kaldığı takdirde Türkiye, Suriye’ye kapattığı kapıları kapalı tutmakta inat edecek mi?
Bence Türkiye bu inattan vazgeçmeli. Çünkü bu inat Türkiye’ye şu ana kadar milyarlarca dolara mal oldu. İş uzadıkça bu zarar faturası daha da kabaracak.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024