Başbakanlık tarafından yapılan araştırmalarda, kadınların yüzde 34'ünün fiziki şiddete maruz kaldığı tespit edilirken; uzmanlar, doktor, mühendis, avukat gibi eğitimli kişilerin eşlerine şiddet uyguladığını ifade ediyor
Araştırmaya göre, kadınlar, şiddeti çoğunlukla eşi ya da diğer aile fertlerinden görüyor. Kadınların yüzde 34'ü fiziki şiddete maruz kalıyor. Aile Mahkemeleri Bilirkişisi Sosyal Hizmet Uzmanı Avukat Ahmet Köse, halk arasında, 'Kadının karnından bebeği, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' şeklinde bir yaklaşım olduğunu hatırlatarak, "Halen daha, kadın dayakla idare edilir anlayışında olanlar var. Aile içi şiddetin en temel nedenleri arasında ekonomi yatıyor. Ekonomik problemler altında boğulan erkek eve geldiğinde, en küçük münakaşada sinirlerine hakim olamıyor. Bununla birlikte tarafların yetişme şartları ve kişilerin mizaçları da önem arzediyor" dedi. Eğitimli insanlar arasında şiddet iddiasının daha fazla olduğunu belirten Avukat Köse, "Doktor, avukat, öğretmen de karısına tokat atıyor. En temel nedenler arasında yetişilen ortam ve töreler bulunuyor. Babasından ağabeyinden dayak atmayı gören erkek, karısına bir tokat atmakta beis görmüyor" diye konuştu.
"Kaza geçirdim" diyorlar
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Suna Taneli, hastanelerin acil servislerine, "kaza geçirdim, düştüm'' diye başvuran kadınların beşte birinin kocalarından dayak yiyenler olduğunu, ancak bunu sakladıklarını söyledi. Dayak, eziyet, itip kakma ve küfür gibi davranışların birer şiddet olduğuna işaret eden Prof. Dr. Taneli, "Özellikle kadın ve çocuklar şiddete maruz kalıyor. Önce küfürle başlayan şiddet, tepki almazsa dayağa dönüşüyor. Dayağa ses çıkarmayınca insanlar komalık hale gelinceye kadar dövülüyor. Biz bir tokada razı olursak ardından tekme gelir, tekmeye boyun eğersek ardından ölüm gelir" diye konuştu.
Araştırmaya göre, kadınlar, şiddeti çoğunlukla eşi ya da diğer aile fertlerinden görüyor. Kadınların yüzde 34'ü fiziki şiddete maruz kalıyor. Aile Mahkemeleri Bilirkişisi Sosyal Hizmet Uzmanı Avukat Ahmet Köse, halk arasında, 'Kadının karnından bebeği, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin' şeklinde bir yaklaşım olduğunu hatırlatarak, "Halen daha, kadın dayakla idare edilir anlayışında olanlar var. Aile içi şiddetin en temel nedenleri arasında ekonomi yatıyor. Ekonomik problemler altında boğulan erkek eve geldiğinde, en küçük münakaşada sinirlerine hakim olamıyor. Bununla birlikte tarafların yetişme şartları ve kişilerin mizaçları da önem arzediyor" dedi. Eğitimli insanlar arasında şiddet iddiasının daha fazla olduğunu belirten Avukat Köse, "Doktor, avukat, öğretmen de karısına tokat atıyor. En temel nedenler arasında yetişilen ortam ve töreler bulunuyor. Babasından ağabeyinden dayak atmayı gören erkek, karısına bir tokat atmakta beis görmüyor" diye konuştu.
"Kaza geçirdim" diyorlar
Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Suna Taneli, hastanelerin acil servislerine, "kaza geçirdim, düştüm'' diye başvuran kadınların beşte birinin kocalarından dayak yiyenler olduğunu, ancak bunu sakladıklarını söyledi. Dayak, eziyet, itip kakma ve küfür gibi davranışların birer şiddet olduğuna işaret eden Prof. Dr. Taneli, "Özellikle kadın ve çocuklar şiddete maruz kalıyor. Önce küfürle başlayan şiddet, tepki almazsa dayağa dönüşüyor. Dayağa ses çıkarmayınca insanlar komalık hale gelinceye kadar dövülüyor. Biz bir tokada razı olursak ardından tekme gelir, tekmeye boyun eğersek ardından ölüm gelir" diye konuştu.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.