Ehl-i Beyt'siz İslam olmaz

30 ülkeden âlim ve akademisyenin katıldığı Ehl-i Beyt sempozyumunda kapanış konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş, "Ehl-i Beyt, İslam dininin müşahhas örneğidir. Ehl-i Beyt'i anlamadan, tanımadan İslam dinini ne anlamak mümkündür, ne de yaşamak mümkündür" dedi

Bursa'da 30 ülkeden 120'den fazla alim ve akademisyenin katılımıyla 22-23 Ekim tarihlerinde düzenlenen ve vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumu'nda kapanış konuşmasını Ehl-i Beyt üzerine 9 eser kaleme alan Prof. Dr. Haydar Baş yaptı. "Ehl-İ Beyt Kur'an ve Hz. Muhammed Modelidir" başlıklı konuşmasının başında Prof. Dr. Haydar Baş Ehl-i Beyt'in manasını ve bu ifadeyle kimlerin kastedildiğini ifade etti. Prof. Dr. Baş, "Ehl-i Beyt, kelime manası olarak Hz. Peygamberin (sav) ev halkı demektir. Ancak Resulullah'ın (sav) hadisleri ile sabittir ki, Ehl-i Beyt Resulullah (sav), imam ali (as) , Hz. Fatıma (as), Hz. Hasan (as) ve Hz. Hüseyin (as)'dir" dedi.

Aba altında Ehl-i Beyt"Hamse-i Ali Aba hadisi olarak bilinen olay bu beş kişinin farkını ifade etmektedir" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Ahmed B. Hanbel kendi müsnedinde (6.cüz 323.sayfa) Ümmü Seleme'den nakletmektedir: "Peygamber Fatıma'ya (as) "Eşin Ali ve çocukların Hasan ve Hüseyin'i yanıma getir" diye buyurdu. Fatıma da onları alıp Peygamberin huzuruna getirdi. Sonra da hepsinin üzerine Fedeki cübbesini örttü. Daha sonra peygamber mübarek ellerini onların üzerine koyarak şöyle buyurdu: "Allahım bunlar Muhammed'in Ehli Beyt'idir. Rahmet ve bereketin Muhammed'e ve Ehli-i Beyt'ine olsun. Şüphesiz ki sen Hamid ve Mecidsin." Ümmü seleme diyor ki; "ben cübbeyi elimle kenara iterek altına girmek istedim. Ama peygamber elimi iterek "sen hayır üzeresin" buyurdu. İslam dinini Resulullah'dan (sav) sonra hayatına en güzel manada geçiren ve O'nun sünnetini ihya edenler bu mümtaz beş kişidir."

Ehl-i Beyt dinin gereğidir"Ehl-i beyt dinin gereği, temsilcisi veya kurumudur" diye konuşmasına devam eden Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "Eh-i Beyt yolundan gelenler Kur'an ı ve sünneti yaşayacak insanı eğitirler ve yetiştirirler, yani Kur'an'ın takva yolunu, züht yolunu hayata geçirirler. Diğer taraftan bu insanlardan ideal toplumu oluştururlar. Demek oluyor ki, İslam sadece vaaz edilen kurallar mecmuu değil, bu kuralları hayata geçirerek müşahhas hale getiren birer sünnet örneğidir. Ehl-i Beyt, İslam dininin yaşanılan ve yaşanan müşahhas örneğidir. O bakımdan Ehl-i Beyt'i anlamadan, tanımadan İslam dinini ne anlamak mümkündür, ne de yaşamak mümkündür. Onun için Kur'an'da, Ehl-i Beyt hakkında ayetler ve Resullallah'ın hadisleri bu gerçeği bütün çıplaklığı ile ortaya koyar.