Yabancı bankaların Türkiye riski 43.8 milyar dolar olduğu şeklinde açıklamalar yapıldı. En yüksek alacak 12.5 milyar dolarla Alman bankalarına ait bulunuyor.
Uluslararası Ödemeler Bankası'nın (BİS) açıkladığı verilere göre 2003 yılı sonunda 38.7 milyar dolar olan yabancı bankaların Türkiye'deki toplam riski geçen yıl Mart sonu itibariyle 39.9 milyar, haziran sonu itibariyle 41.7 milyar dolara yükseldi. Eylül sonunda ise 43.8 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin BİS'e rapor veren bankalara olan borcunda geçen yılın ilk dokuz ayında 5.1 milyar dolarlık bir büyüme yaşandı. Eylül 2004 sonunda 43.8 milyar dolar olan Yabancı bankaların Türkiye'deki risklerinin 3.3. milyar dolarını TL cinsinden olan alacaklar oluşturdu. 40.5 milyar doları ise yabancı para cinsinden alacaklardan kaynaklanıyor.
Türkiye'den alacakları yabancı bankalar için bir risk teşkil ettiği ifade ediliyor. Ama asıl risk Türkiye için bulunmaktadır. Çünkü daha önce yaşadığımız ekonomik krizlerin çıkış noktası yabancı bankalardan ve başka yabancı kaynaklardan gelen sıcak paranın bir anda çekilmesi sonucu oluşmuştu. Bu tehlike bugün her zamankinden daha fazla Türkiye ekonomisi için tehdit oluşturmaktadır.
Ekonominin kötü gidişatının en önemli işaretlerinden biri de sürekli olarak artan dış ticaret açığı oldu. Aralık ayında ihracat 6.2 milyar dolar, ithalat da 10,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aralık ayındaki dış açık 3.9 milyar dolar oldu. Böyle giderse Aralık ayında gerçekleşen dış ticaret açığı ve ondan önceki ekonomik gelişmeler ışığında 2005 yılında dış ticaret açığının en az 45-50 milyar dolar civarında olacağını öngörebiliriz. 2003 Aralık ayında yüzde 55,8 olarak gerçekleşen ihracatın ithalatı karşılama oranı 2004 Aralık'ta yüzde 61,1 oranına yükselmiş olması da Türkiye ekonomisinin SOS verdiğini göstermektedir.
Ekonominin problemlerini en yüksek seviyede Türk halkı yaşamaktadır. Ödenmeyen ferdi kredi kartı borçlarındaki artışlar bunun göstergesi niteliğindedir. Negatip nitelikli ferdi kredilerinin sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 222,6 artarak 6 bin 532'den 21 bin 72'ye yükseldi. Bu çerçevede geçen yıl, borcunu ödemeyenlerin sayısı 4 bin 819'dan 13 bin 443'e, borcunu gecikmeli olarak ödemeyenlerin sayısı bin 713'den 7 bin 629'a çıktı.
Bankalar ve özel finans kuruluşlarının zamanında ödenmediği için "tasfiye edilecek alacaklar hesabına" ya da "zarar niteliğindeki krediler hesabına" aldıkları tahsilat konusunda risk taşıyan krediler "Negatif nitelikli bireysel krediler" olarak adlandırılıyor. Aynı dönemde, negatif nitelikli kredi kartları sayısı ise yüzde 92.5 artarak 62 bin 833'den 120 bin 989'a yükseldi. Borcunu ödemeyenlerin sayısı 48 bin 997'den 97 bin 387'e, borcunu gecikmeli ödeyenlerin sayısı 13 bin 836'dan 23 bin 602'ye çıktı.
Ekonomideki olumsuz gelişmeler bunlarla sınırlı değil. Başka olumsuz gelişmeler de yaşanmaktadır. Bu yüzden daha önce yaşananlardan daha büyük yeni krizlere herkesin hazırlıklı olması gereklidir.
Uluslararası Ödemeler Bankası'nın (BİS) açıkladığı verilere göre 2003 yılı sonunda 38.7 milyar dolar olan yabancı bankaların Türkiye'deki toplam riski geçen yıl Mart sonu itibariyle 39.9 milyar, haziran sonu itibariyle 41.7 milyar dolara yükseldi. Eylül sonunda ise 43.8 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Türkiye'nin BİS'e rapor veren bankalara olan borcunda geçen yılın ilk dokuz ayında 5.1 milyar dolarlık bir büyüme yaşandı. Eylül 2004 sonunda 43.8 milyar dolar olan Yabancı bankaların Türkiye'deki risklerinin 3.3. milyar dolarını TL cinsinden olan alacaklar oluşturdu. 40.5 milyar doları ise yabancı para cinsinden alacaklardan kaynaklanıyor.
Türkiye'den alacakları yabancı bankalar için bir risk teşkil ettiği ifade ediliyor. Ama asıl risk Türkiye için bulunmaktadır. Çünkü daha önce yaşadığımız ekonomik krizlerin çıkış noktası yabancı bankalardan ve başka yabancı kaynaklardan gelen sıcak paranın bir anda çekilmesi sonucu oluşmuştu. Bu tehlike bugün her zamankinden daha fazla Türkiye ekonomisi için tehdit oluşturmaktadır.
Ekonominin kötü gidişatının en önemli işaretlerinden biri de sürekli olarak artan dış ticaret açığı oldu. Aralık ayında ihracat 6.2 milyar dolar, ithalat da 10,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Aralık ayındaki dış açık 3.9 milyar dolar oldu. Böyle giderse Aralık ayında gerçekleşen dış ticaret açığı ve ondan önceki ekonomik gelişmeler ışığında 2005 yılında dış ticaret açığının en az 45-50 milyar dolar civarında olacağını öngörebiliriz. 2003 Aralık ayında yüzde 55,8 olarak gerçekleşen ihracatın ithalatı karşılama oranı 2004 Aralık'ta yüzde 61,1 oranına yükselmiş olması da Türkiye ekonomisinin SOS verdiğini göstermektedir.
Ekonominin problemlerini en yüksek seviyede Türk halkı yaşamaktadır. Ödenmeyen ferdi kredi kartı borçlarındaki artışlar bunun göstergesi niteliğindedir. Negatip nitelikli ferdi kredilerinin sayısı geçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 222,6 artarak 6 bin 532'den 21 bin 72'ye yükseldi. Bu çerçevede geçen yıl, borcunu ödemeyenlerin sayısı 4 bin 819'dan 13 bin 443'e, borcunu gecikmeli olarak ödemeyenlerin sayısı bin 713'den 7 bin 629'a çıktı.
Bankalar ve özel finans kuruluşlarının zamanında ödenmediği için "tasfiye edilecek alacaklar hesabına" ya da "zarar niteliğindeki krediler hesabına" aldıkları tahsilat konusunda risk taşıyan krediler "Negatif nitelikli bireysel krediler" olarak adlandırılıyor. Aynı dönemde, negatif nitelikli kredi kartları sayısı ise yüzde 92.5 artarak 62 bin 833'den 120 bin 989'a yükseldi. Borcunu ödemeyenlerin sayısı 48 bin 997'den 97 bin 387'e, borcunu gecikmeli ödeyenlerin sayısı 13 bin 836'dan 23 bin 602'ye çıktı.
Ekonomideki olumsuz gelişmeler bunlarla sınırlı değil. Başka olumsuz gelişmeler de yaşanmaktadır. Bu yüzden daha önce yaşananlardan daha büyük yeni krizlere herkesin hazırlıklı olması gereklidir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024