Ülkemiz siyasilerinin kronik rahatsızlıklarından olan 'ümmetçilik' başlığı yeniden nüksetti. Birileri, kendilerini 'ümmetçi' ilan ederken diğerleri de 'ümmetçiliğe' karşı çıkıyor.
Ümmet ne demektir? Ümmetçi iddiasında olanlar da, ümmetçiliğe karşı çıkanlar da bu kavramın ne olduğunu biliyorlardır (mı)!
Allah'ın (c.c) varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed'in (s.a.a.v) Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna iman eden herkes Müslümandır, Muhammed'in ümmetidir.
Ümmetin dili, ırkı, cinsiyeti ve de sınırları yoktur. Antarktika'dan Afrika'ya, Brezilya'da Türkiye'ye kısaca yeryüzünde kelime-i şahadet getiren herkes Müslümandır, Hz. Muhammed'in ümmetidir.
Kelime-i şahadet getiren herkes otomatikman ümmetçi yani kardeşinin canını, malını, namusunu, vatanını en az kendi canı, malı, namusu, vatanı kadar önemseyen ve bu değerler için her şeyini ortaya koyan kişidir.
Ve de hiçbir şekilde kelime-i şahadet, İslam, Kuran kişilerin, zihniyetlerin kullandığı bir alet olamaz.
Ve de iman ehli, yapamayacağı sözü dile getirmez. Çünkü Yüce Allah (c.c) 'Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza (nefrete, öfkeye) sebep olur.' (Saf 3) buyurur.
Allah Resulü (s.a.s) ise: "Dini, dünya işlerine alet eden insan ne kötüdür! Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür!' buyuruyor.
Müminin canının bedeli nedir?
Bakın Yüce Allah ve Resulü ne diyor?
"Kim, bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa 93)
"Kim, bir cinayet işler veya caniyi himâye ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun!" (Ebû Dâvud, Diyât 11; Nesâî, Kasâme 8)
"Mü 'minin öldürülmesi, Allah katında, dünyanın zevalinden daha büyük (bir hâdise)dir." (Nesâî, Tahrim 2 –7, 83-)
"Dünyanın tamamen yok olması, Allah indinde Müslüman bir adamın öldürülmesinden daha hafiftir." (Tirmizî, Diyât 7)
"Ey Kâbe, sen Allah'ın evisin Sen mübareksin fakat bir Müslüman, bir mü'minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük günaha girer".
Gördünüz mü bir müminin canını kıymetini! Dünyadan da, Kabe'den de kıymetli.
Ümmetçiliğe gelelim
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında son 23 yılda Irak'ta, Libya'da, Mısır'da, Yemen'de, Afganistan'da, Suriye'de ve her gün Gazze'de Müslümanlar, Haçlı-Siyonist zihniyeti tarafından katledildi, katlediliyor.
Soruyorum: Ümmetçilik iddiasında olanlar ve karşı çıkanlar nerede durdu, duruyor?
"Bismillahirrahmanirrahim
Allah için bizleri öldürün!
Halkıma, Ramadi'nin, Halidiye'nin ve Felluce'nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara…
Bu size, Amerikan-Siyonist hapishanesi Ebû Garib'ten kardeşiniz Nur'un mektubudur.
İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum.
Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup, sevdiklerinizle bir arada otururken, sizler derin uykuda iken Amerikalıların bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim!..
Hayvanî zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin…
Siz ey bizim dinî liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!
Amerikalıların bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvanî eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz?
Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılara ve Siyonistlere mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz? …
Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!
Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin!
Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!
Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların piçlerini öldürün!
Allah rızası için! Size yalvarıyoruz." (Bacınız Nur-Irak)
Bunun gibi binlerce, on binlerce, yüz binlerce vahşet, zulüm yaşandı ve yaşanıyor.
Siz söyleyin! Ümmetçiler ve karşı olanlar, neredeydi?
Hem laik hem Müslüman olunmaz
Eski (!) Türkiye'nin meşhur sloganıydı. İnsanımızı nasıl da ayrıştırmıştılar!
Şimdi biz soralım:
Hem NATO'cu hem ümmetçi olunur mu?
Hem ABD'ye kadim dost hem ümmetçi olunur mu?
Hem AB'ci hem ümmetçi olunur mu?
Ümmet ne demektir? Ümmetçi iddiasında olanlar da, ümmetçiliğe karşı çıkanlar da bu kavramın ne olduğunu biliyorlardır (mı)!
Allah'ın (c.c) varlığına ve birliğine, Hz. Muhammed'in (s.a.a.v) Allah'ın kulu ve elçisi olduğuna iman eden herkes Müslümandır, Muhammed'in ümmetidir.
Ümmetin dili, ırkı, cinsiyeti ve de sınırları yoktur. Antarktika'dan Afrika'ya, Brezilya'da Türkiye'ye kısaca yeryüzünde kelime-i şahadet getiren herkes Müslümandır, Hz. Muhammed'in ümmetidir.
Kelime-i şahadet getiren herkes otomatikman ümmetçi yani kardeşinin canını, malını, namusunu, vatanını en az kendi canı, malı, namusu, vatanı kadar önemseyen ve bu değerler için her şeyini ortaya koyan kişidir.
Ve de hiçbir şekilde kelime-i şahadet, İslam, Kuran kişilerin, zihniyetlerin kullandığı bir alet olamaz.
Ve de iman ehli, yapamayacağı sözü dile getirmez. Çünkü Yüce Allah (c.c) 'Yapmayacağınızı söylemeniz, Allah yanında şiddetli bir buğza (nefrete, öfkeye) sebep olur.' (Saf 3) buyurur.
Allah Resulü (s.a.s) ise: "Dini, dünya işlerine alet eden insan ne kötüdür! Arzu ve isteklerinin kendisini saptırdığı insan ne kötüdür!' buyuruyor.
Müminin canının bedeli nedir?
Bakın Yüce Allah ve Resulü ne diyor?
"Kim, bir mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî olarak kalacağı cehennemdir. Allah ona gazap ve lanet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır." (Nisa 93)
"Kim, bir cinayet işler veya caniyi himâye ederse, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti üzerine olsun!" (Ebû Dâvud, Diyât 11; Nesâî, Kasâme 8)
"Mü 'minin öldürülmesi, Allah katında, dünyanın zevalinden daha büyük (bir hâdise)dir." (Nesâî, Tahrim 2 –7, 83-)
"Dünyanın tamamen yok olması, Allah indinde Müslüman bir adamın öldürülmesinden daha hafiftir." (Tirmizî, Diyât 7)
"Ey Kâbe, sen Allah'ın evisin Sen mübareksin fakat bir Müslüman, bir mü'minin kalbini kırsa 70 defa seni yıkmaktan daha büyük günaha girer".
Gördünüz mü bir müminin canını kıymetini! Dünyadan da, Kabe'den de kıymetli.
Ümmetçiliğe gelelim
Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında son 23 yılda Irak'ta, Libya'da, Mısır'da, Yemen'de, Afganistan'da, Suriye'de ve her gün Gazze'de Müslümanlar, Haçlı-Siyonist zihniyeti tarafından katledildi, katlediliyor.
Soruyorum: Ümmetçilik iddiasında olanlar ve karşı çıkanlar nerede durdu, duruyor?
"Bismillahirrahmanirrahim
Allah için bizleri öldürün!
Halkıma, Ramadi'nin, Halidiye'nin ve Felluce'nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara…
Bu size, Amerikan-Siyonist hapishanesi Ebû Garib'ten kardeşiniz Nur'un mektubudur.
İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum.
Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup, sevdiklerinizle bir arada otururken, sizler derin uykuda iken Amerikalıların bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim!..
Hayvanî zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin…
Siz ey bizim dinî liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler!
Amerikalıların bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvanî eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz?
Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılara ve Siyonistlere mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz? …
Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!
Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin!
Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız!
Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalıları ve onların piçlerini öldürün!
Allah rızası için! Size yalvarıyoruz." (Bacınız Nur-Irak)
Bunun gibi binlerce, on binlerce, yüz binlerce vahşet, zulüm yaşandı ve yaşanıyor.
Siz söyleyin! Ümmetçiler ve karşı olanlar, neredeydi?
Hem laik hem Müslüman olunmaz
Eski (!) Türkiye'nin meşhur sloganıydı. İnsanımızı nasıl da ayrıştırmıştılar!
Şimdi biz soralım:
Hem NATO'cu hem ümmetçi olunur mu?
Hem ABD'ye kadim dost hem ümmetçi olunur mu?
Hem AB'ci hem ümmetçi olunur mu?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Provokatör olmuşum! / 19.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025
- Ümmetçilik laf ile işi değil gönül işidir / 18.07.2025
- Suriye’ye barış, huzur yağıyor! / 17.07.2025
- TBMM, Sarayın iradesini mi temsil ediyor / 16.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -2- / 15.07.2025
- FETÖ yoktur, ABD’nin derin devleti vardır -1- / 14.07.2025
- Diyanet’in 15 Temmuz hutbesi / 13.07.2025
- PKK, ‘ak’landı / 12.07.2025
- Küfrün karşısında bir tek İmam Hüseyin kalmıştı / 05.07.2025
- ‘Bana Hüseyin’den haber ver’ / 04.07.2025