Eller gitti aya biz kaldık yaya

2013 yılına genel olarak bir baktığımızda Rusya'nın dünyanın zirvesine oturduğunu ve BRICS ülkelerini de yanına alarak güçlü bir blok oluşturduğunu görürüz.Bu bloğun, dış ticaretlerinde doları devre dışı bırakarak kendi paralarını devreye koyması ABD'nin başını çektiği kapitalist bloğun ciddi manada çatırdamasına neden oldu.Bildiğiniz gibi, ülkelerin bir ve beraber olmalarını sağlayan en önemli unsur ekonomidir.Ekonomik olarak bağımsız ve güçlü olamazsanız aynı inanca da sahip olsanız, ortak para birimini de kullansanız, aynı marşı da söyleseniz hiçbir ülke sizi kale almaz.Ve güçlü bir askere sahip olmanız da sizi bir noktaya kadar idare eder.Bugün ABD ve AB ülkeleri işte bu süreci yaşamaktadırlar ve 2013 yılında bir girdabın içinde olduklarını daha iyi gördüler.Rusya 2005 yılında İstanbul'da Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş ile tanıştıktan sonra kendisine ekonomik bağımsızlığın kapısının açıldığını gördü.Ve o kapıdan tereddüt etmeden girdi. Çünkü Sovyetler'in inkırazından sonra Rusya yıllardır kapitalist dünyanın hegemonyasından, istilasından kurtulmanın yollarını arıyordu ve aradığını Milli Ekonomi Modeli'nde buldu. 2006 yılında MEM'i 3 yıllık kalkınma planına aldı ve madde madde uygulamaya başladı.Türkiye, Türk siyasiler, Türk basını, Türk milleti, "yaptırmazlar, ettirmezler" aciz mantığıyla hareket ederken, Prof. Dr. Haydar Baş'ı çok iyi tanımalarına rağmen görmezlikten gelirken, Rusya O'nun Müslüman bir Türk olmasına bile bakmadan Model'ine sarıldı ve uyguladı. Uyguladıkça faydasını gördü, faydasını gördükçe diğer projeleri de uygulamaya başladı.Baktılar ki Milli Ekonomi Modeli bir umman, Prof. Dr. Baş gerçekten bir çözüm adamı, 27 Şubat'ta Duma'ya çağırdılar, orada Sayın Baş'a 4,5-5 saat zaman ayırdılar.Prof. Dr. Baş, Duma'da Model'ini anlattı; Rus ilim adamları ve siyasileri de Sayın Baş'ı ve Model'ini anlattı.Prof. Dr. Baş, konuşmasının sonunda "Yaşasın Türk milleti" diyerek ve de toplantısı sonrası Jirinovski'ye "Ne mutlu Türküm diyene" dedirterek Türkiye'nin, Türk milletinin dış dünyada nasıl temsil edilmesi gerektiğinin örneğini ortaya koydu.Yaşanan bu tablo Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu ekonomi görüşlerinin gerçek bir çözüm olmasının neticesiydi.Rus ekonomi danışmanlarının 2 Kasım'da KKTC'ye gelerek, orada organize edilen 8. Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde Kıbrıs Türk çiftçisinin bütün narenciye ürünlerini satın alması da Sayın Baş'a ve Model'ine duyulan hayranlığın bir ifadesidir.Fikir deyip geçmeyin, görüyoruz ki bir fikir, bir Model dünyanın bütün dengelerini tersine çevirebiliyor.Zaten kapitalist dünya asırlardır dünyayı, empoze ettikleri fikirlerle sömürmediler mi?"Tek para birimi", "Dolar dünya parası olmalı", "Para basma enflasyon olur", "ABD müsaade etmez", "Kapitalizm, insanların ulaşabileceği son noktadır" ve benzeri görüşlerle insanları düşünmeyen, üretmeyen bir varlık haline dönüştürmediler mi?Fikirlerle, fikirlerin ürünü olan modellerle sömürüldük ve bugün fikirle, Model'le çözüme ulaşıyoruz. Peki, ya hala ABD'nin AB'nin IMF'nin aklıyla, empoze ettiği fikirlerle hareket eden Türkiye, Türk milleti, halimiz ne olacak?Hani meşhur bir atasözü var, "Eller gitti aya biz kaldık yaya" diye?Şöyle düzeltelim: "Eller Milli Ekonomi Modeli ve Prof. Dr. Haydar Baş'la gitti aya, biz Türk milleti, hala "ABD, AB ve IMF" diyerek, onlardan akıl alarak, içimizdeki dahi Prof. Dr. Haydar Baş'a fırsat veremeyerek kaldık yaya"