Emaneti ehline vermek

Emanetin ehline verilmesi gerektiğini hepimiz biliyor ve savunuyoruz. Bunun gerçekleşmesi için dilimizle konuşuyor, her fırsatta dillendiriyor, ama elimize bir yetki geçince de bunun gerçekleşmesi yönünde bir adım atmıyor, atmak da istemiyoruz.Bunun birçok sebebi olabilir; bu sebeplerden bir tanesi belki de en önemlisi dünyalıktır. Dünyayı elde etmek arzusu ve dünya sevgisidir. Bütün hataların kaynağı da budur. Bu öyle bir durumdur ki; insan dünyanın peşine düşer, ne dünyayı yakalayabilir ne de ondan vazgeçebilir. Aynı gölgesi gibi; yakalamak ister, ama yakalayamaz. Hâlbuki peşine düşmezse, kendisini takip edecek ve maksadına da ulaşmış olacaktır.Emaneti ehline vermek ve teslim etmek ilahi bir emirdir ve bu emrin yerine gelmesi için her Müslüman'ın çalışması, gayret etmesi şarttır ve de zaruridir. Emanetin ehline teslimi noktasında Müslümanlar yeterince çalışmaz, gayret göstermez ve gereğini yerine getirmezlerse hem sorumluluktan kurtulamaz, hem de hakkı olan dünya nimetlerinden yeterince ve helal yoldan istifade edemez. Allah'ın kendisine sunduğu, kendisi için yarattığı dünya nimetlerini helal olmayan yol ve başkasının minneti altında elde etmek zorunda kalır.Mülkün sahibi ve maliki olan Cenab-ı Hak, mülkünden dilediğine dilediği kadarını verir. Emaneti ehline teslim eden kişiler emanet sahibi tarafından kendilerine hakları helal yoldan, hak ettikleri kadar verilir. Dolayısıyla Allah'ın mülkünden helal yolla yeterince rızıklanmış olurlar. İşi ehline teslim etmeyenler hakları olanı helal yolla değil de haram yolla temin etmek ve de hak ettiklerinden çok daha azına razı olmak zorunda kalırlar. Böylece kendilerine helal olanı haram yolla temin etmiş olurlar. Kendilerine haksızlık yaptıkları gibi, diğer insanların da haklarının temini noktasında işi ehline vermeyip, seçilmesi gerekeni seçmedikleri için diğer insanların da kaderleri ile oynamış olurlar. Dolayısıyla da diğer insanların haklarının yenmesi noktasında yanlışa sebep oldukları için ayrıca sorumludurlar. Çünkü sebep olmak yapmak gibidir.Kıyamet gününde kendi günahlarımız ve yanlışlarımız yetmezmiş gibi bir de haklarının yenmesi noktasında sebep olduğumuz o insanların yanlışları ve günahları bizden sorulursa halimiz nice olur.