Ücreti alınanın ecri olur mu?

Allah, Peygamber ve elçilerin yaptıkları uyarı, tebliğ ve nasihatin karşılığında ücret almamalarını istiyor. Nuh, Salih, Hud, Şuayb gibi Peygamberler bunlardandır. Ücretlerini âlemlerin Rabbi olan Allah'tan alacaklar. O Allah ki; bazen bire on, bazen bire yedi yüz, bazen de hesapsız veriyor ama sabredip ahireti bekleyenlere. Belli mi olur ahirete de bırakmayabilir. Teşbihte hata olmaz. "Ağanın eli tutulmaz."

Allah bu Peygamberlerden ücretlerini Allah'tan almalarını istiyor. Son Peygamber'in risaletinin tebliğ ücretini ise "Ehl-i Beyt'ine sevgi" olarak almasını istiyor. Niye böyle, diye soramayız. Sorgulanamaz olan sadece O'dur. Nasıl isterse öyle yapar. Dikkat edilmesi gereken ise ücretin dünya malı değil de "sevgi" olarak alınmış olmasıdır.

Sevgi (meveddet) seviyorum demekle olmaz. Yardım etmek, yalnız bırakmamak, düşmanına düşman, dostuna dost olmak ve onunla beraber olmakla olur. Sevmek kolay gelebilir ama son Peygamberin arkadaşları bu sevgiyi göstermede başarılı olamadı. Onun için de Kerbalâ faciasında Hz. Hüseyin'in yanında yer almadılar.

Yapılan tebliğ karşılığında ücret, dünyalık elde etmek isteyenleri Allah Tevbe süresi 34'te şöyle uyarıyor: "Ey iman edenler! Hahamlardan ve rahiplerden birçoğu, insanların mallarını haksız yollarla yiyorlar ve Allah'ın yolundan alıkoyuyorlar. Altın ve gümüşü biriktirip gizleyerek onları Allah yolunda harcamayanları elem dolu bir azapla müjdele." Buradaki Haham ve Rahipler din adamı sıfatındadırlar. Günümüzde de kim bunların yaptığını yaparsa aynı hüküm onlar için de geçerlidir.

Yapılan nasihat ve uyarıların karşılığı sadece Allah'tan istenirse ve yalnız O'nun için yapılırsa etkili ve tesirli olur. Etkili ve tesirli olabilmesi için samimi olmak şarttır. Samimiyet de kalpte olur. Kalbin sahibi ve yönlendiricisi de sadece Allah'tır.

Kalbe neyin etki edeceğini en iyi bilen Allah, Yasin süresi 21'de: "Sizden hiçbir ücret istemeyen kimselere uyun, onlar hidayete erdirilmiş kimselerdir." buyuruyor.

Okuduğu her ayetten, yaptığı her duadan, yıkadığı her cenazeden, okuduğu her mevlitten para alan insana uyulur mu? Ya da böyle bir insanın insan üzerinde etkisi olur mu? Yoksa insanlar bunun için mi hak ve hakikati kavrayamıyor?