logo
25 NİSAN 2024

Emperyalizm sadece mali bağımlılık mıdır?

02.10.2021 00:00:00

Sömürgecilik ansiklopedilerde daha çok ekonomik, ticari, siyasî ve dinî amaçlarla güçlü bir devletin diğer devlet veya toplumlar üzerinde maddî, manevî bir kontrol ve nüfuz kurması veya üstünlük sağlaması hareketi olarak geçiyor. Kelime, anlam itibariyle Osmanlıca'da müstemlekecilik, Batı dillerinde ise koloniyalizm terimi ile karşılanmıştır. Bir ülke vatandaşlarının başka bir ülkede kurdukları yerleşme birimlerine de koloni denmiştir. Koloniler gerçekte Batılı ülkelerin sahip oldukları sömürgelerdir. Koloni ifadesi, anlamını tam olarak bilmediklerinden dolayı doğu halkları için sömürge kadar itici olmayan bir terimdir. İnsan topluluklarının devlet şeklinde örgütlendikleri eski çağdan bu yana çeşitli sömürgecilik uygulamalarına rastlamamıza rağmen, sömürgecilik hareketinin başlangıç tarihini belirlemede bir hayli zorlanıyoruz.

Günümüzde daha çok sömürgecilik kılık ve yöntem değiştirerek tamamen amacı aynı olmasına rağmen, emperyalizm maskesiyle işini yürütüyor. Emperyalizm ve sömürgeciliğin farkını ortaya koyacak olursak; emperyalizm terimi, uzak topraklara tahakküm eden güçlerin uygulamalarını gerçekleştirirken çaldıkları minareye kılıf uydurmak için ürettikleri kuram ve tavırları anlamına geliyor; hemen her zaman emperyalizmin doğal bir sonucu olarak 'sömürgecilik' ise uzak topraklarda yerleşim yerleri kurulması ve yerli halkın elinde avucunda ne varsa kafasına vurarak ,köleleştirerek, canını alarak bütün varlıklarının zorla ellerinden alınması demektir. Birisi işin teorik, hukuki, yanını oluştururken diğeri uygulama alanına karşılık geliyor. Yani Batılı emperyalist argümanlarla yapacağı barbarlığı insan hakları, demokrasi, barış, özgürlük gibi kavramların adı altında süsleyip, Çakalı kuzu postuna sokarak ne kadar masum olduğunun ispatını dünyaya göstermeye çalışır. Emperyalist arzularını akla mantığa uygun hale getirmek için felsefi temeller ile beslediği, ürettiği gerekçeler ile işgal, sömürü hamlesini gerçekleştiriyor. Bütün dünyaya da ne kadar haklı olduğunu bu felsefi argümanlarla, toplumun sevdiği güvendiği kişileri medyaya çıkartarak ikna etmeye çalışır. 

Emperyalizmin dünyada bu kadar güçlü olmasının temel nedeni çok uluslu şirketlerin, grupların tröstlerin dünya ölçeğinde oluşturdukları nüfuz alanlarına dayanır. Bu malî sermaye gruplarının tüm dünyayı sömürmeleri için, artık çağımızda geri kalmış ülkeleri 17. yüzyıllardaki gibi mutlaka klasik sömürgecilikte olduğu biçimde o statüde tutmaları, uygulamaları gerekmiyor. Artık sömürgecilik de post modern bir uygulamaya geçti. 

Gelişmemiş ülkeler siyasal bağımsızlıklarını kazanmakla sömürge statüsünden çıkıyorlar. Ama emperyalizm kıskacından çıkmaları yine de mümkün olmuyor. Bu ülkelerin özgürlüklerinin sembolü olan ulusal Bayrakları var, bağımsız olduklarını gösteren toprakları, yasaları, mahkemeleri, meclisleri var, sözde milli paraları, marşları var, ancak nasıl oluyorsa! Kazanamayan, borçlu olan, fakir olan, hep sürünen, kan ağlayan bu ülkeler oluyor.  Bu ülkelerin unu var, suyu var, şekeri var ancak helvayı hep, başkaları yapıp yiyor, kazanan her zaman emperyalist masada oturanlar oluyor, helvası yenilenler de bu gelişmekte olan ülkeler! Bu iş de bir tuhaflık var. Emperyalist masanın başını tutanlar gelişip büyüyorlar, öyle ki onların bir günlük, bir aylık kazancı gelişmekte olan veya az gelişmiş olan ülkelerin neredeyse bir yıllık kazancına denk.

Bu "gelişmekte olan ülkeler" kavramı da yine emperyalizmin oyun kurucularının, ölçülerine, parametrelerine göre dizayn edilmiş onların amaç ve emellerine göre hizmet eden, ayrıca sömürgeciliklerini tamamen gizleyen, perdeleyen tam bir tuzak ifade. Bu ve buna benzer pek çok tuzak kavramlarla toplumların ve milletlerin akıllarını, duygularını kontrol ediyorlar, sömürüyorlar tam bir psikolojik operasyon.

Şunu demek istiyor sömürgeci Batı; bu gelişmekte olan, az gelişmiş ülkeler var ya onlar benim varlık sebebim onlar olmazsa ben bu dünyada nasıl yaşarım, saltanatımı nasıl sürdürürüm. Bu kafa diyor ki; ben bunlara gelişmekte olan ülkeler gibi veya buna benzer cafcaflı kavramlar söyleyip bunları uyuşturup bir umut vereyim, onları bu yalanlarla oyalayayım ve kullanayım. Bu sanal umutla bu ülkeler bir gün bizde gelişmiş bir ülke olacağız diye hayaller kursunlar, öyle inansınlar. Bizde gemimizi bu halkların, ülkelerin sırtından yürütelim.

Emperyalizmin kurucu ve koruyucu iradeleri bu az gelişmiş olarak vasıflandırdıkları ülkeleri kendi başlarına bırakmayacak kadar işi sıkı tutuyorlar. Bu ülkeleri sürekli kontrol altında tutuyorlar. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeleri uzadıkça buduyor, kurudukça suluyorlar ne uzamasına müsaade ediyorlar ne de kurumasına. Çünkü uzarsa, gelişirse kendine tehdit olabilir diye düşünüyor.   Bu nedenle vahşi batının düşüncesi "bu ülkelerin ipi benim elim de olmalı, yoksa ben kimi at edip binip, eşek edip süreceğim, benim yerime kim köle gibi çalışacak? Benim param nasıl on kat değerli olacak?" diye düşünüyor.

Avrupalı her zaman yaptığı gibi gerçekleştirdiği zulmün, zulüm olarak görülmemesi için, dünyaya aslında ne kadar iyi bir iş yaptığını kabul ettirmek için, yapıp ettiği haksızlıkları, işlediği cinayetleri ya bazı Rasyonel argümanlarla süslüyor ya da yaptığı sömürünün ne kadar kutsal bir amaca hizmet ettiğini göstermek için dini argümanlar yükleyerek insanlara ne kıymetli ulvi bir iş yaptığını anlatarak, ikna ederek pazarlayıp, satma yoluna gidiyordu. İnsanları, toplumları, kaynakları sömürüyor. İnsanların ellerinde ayaklarında belki klasik dönem kölelerinde olduğu gibi prangalar yok ama bugün ki prangalar görünmeyen sanal prangalar ama acıları ve sonuçları klasik kölelerinkinden de çok da farklı değil. Batılı zehrini tabiri caizse bal kabında sunuyor ancak zehir yine zehirdir, sonuçlar değişmiyor.

Batı, sistemi öyle bir kurgulanmış ki, İblisi emekli ettirip tatile çıkartır.

Köleleri kurtarmak için en zor adım, bir köleyi, köle olmadığına ikna etmek!

 
Ergül Güner / diğer yazıları
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.