Emperyalizmle mücadele dinsizlik mi?

Bütün dünya ülkelerinin ittifakla kabul ettiği bir gerçektir ki, emperyalizmle en büyük mücadeleyi veren ve bu mücadelede büyük bir başarı elde ederek sömürülen bütün ülkelere örnek teşkil eden kişi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'tür.

Ve ne hikmetse, ülkemizde kim, dün İngiliz, bugün Amerikan ve İsrail emperyalizmine karşı gerçek bir mücadele verdiyse hep dinsizlikle itham edilmiştir.

Hoş Geldin Atatürk eserinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk Vatandır sempozyumlarında çok önemli bir hakikatin altını çizmişti: "Atatürk'e kim dinsiz iftirası atıyorsa bilin ki o Yunan ya da İngiliz istihbaratının ajanıdır." 

İngilizler daha Kurtuluş Davaşı'nın ilk günlerinden itibaren bu iftiraya sarılmışlar ve Türk milleti bağımsızlığını kazanmasın diye sahte hocalara fetvalar yazdırarak İngiliz uçaklarıyla Anadolu'ya dağıtmışlardır.

Amerikan'ın "Yeşil Kuşak Projesi" her ne kadar proje olarak 1977'de devreye sokulsa da, bunun tarihi geçmişi İngilizlere dayanmaktadır. 

İngilizlerin, dini bir işgal malzemesi olarak kullanması, Hindistan'ın işgalinde de gözükmektedir. Ahmet Sirhindi gibi isimleri kullanarak, gerçek İslam'ı Hindistan'dan uzaklaştırmışlar ve ardından da Hindistan'ı bir sömürge ülkesi yapmışlardır.

Aynı oyun Osmanlı'da da oynandı. İngilizler, kurdukları sahte mezhep ve tarikatlarla Müslümanlara İngiliz esaretinde kalmayı empoze ettiler.

İşte Mustafa Kemal'in en büyük mücadelelerinden birisi de, İngilizlerin perde arkasında destekledikleri ve finanse ettikleri bu işgal amaçlı gruplara karşı oldu.

İngiliz ajanları da bunu bahane göstererek Atatürk'ü dinsiz ilan ettiler.

Esasen bu ajanların "dinsizlik" dediği, dini kabul etmeme, yaşamama değil, emperyalizme ve işgale karşı mücadele verilmesidir.

Prof. Dr. Baş'ın Hoş Geldin Atatürk eserinde belgelerle gördük ki, Atatürk dindar, hafız, hatta Ehl-i Beyt soyundan yani hem anne hem de baba tarafından Hz. Peygamberin (s.a.v) öz be öz torunu… Kur'an tefsiri yazdıran, 51 hutbe hazırlatan, yıkılmış camileri tamir ettiren, misyonerliğe asla müsaade etmeyen dört dörtlük Müslüman bir lider…

Dinin sahibi Cenab-ı Hak nezdinde Atatürk dört dörtlük Müslüman; İngiliz'in, Amerikalının ve onların yerli uzantılarının nezdinde dinsiz!

Aynı kaderi daha sonraki yıllarda Amerikan emperyalizmine karşı mücadele edenler de yaşadı. Örneğin Deniz Gezmiş ve arkadaşları…

Prof. Dr. Haydar Baş Deniz Gezmiş ve arkadaşları için şu dikkat çekici, ezber bozan açıklamaları yaptı: 

"Amerikan'ın 6. Filosu İstanbul'a geliyor ve Tophane'de demirliyor. Solcu arkadaşlar Amerikan askerlerini karaya çıkarmamak için yürüyüşe başladılar. Müslüman dediğimiz insanlar da Amerikan Filosuna karşı namaz kılıyor. Amerikan Filosuna karşı namaz kılan bu adamlar Müslüman, Amerikalıları protesto eden Deniz Gezmiş ve arkadaşları kafir, öyle mi? Ben bunu reddediyorum… Deniz Gezmiş Filistin'e gitti ve İsrail ile savaştı. Allah'ın ve Resulü'nün safında oldu. Yahu sen bir defa bu safta oldun mu? Hep dini kullandın, istismar ettin, Filistin'i de öyle… Unutmayın bu insanlar (Deniz Gezmiş ve arkadaşları) dört dörtlük Müslüman'dı."

Deniz Gezmiş ve arkadaşları da, izini takip ettikleri Mustafa Kemal Atatürk gibi tam bağımsızlık yanlısıydı, emperyalizm karşıtıydı ve doğal olarak Atatürk'ün maruz kaldığı iftiraya maruz kaldılar. Eylemlerine bakın:

* Ağustos 1966'da işçileri destekleyen eylemlere katıldılar.

* 22 Kasım 1967'de öğrenci örgütlerinin düzenlediği Kıbrıs Mitingi sırasında ABD bayrağını yaktılar.

* 30 Ağustos 1968'de ABD'nin 6. Filosunu protesto ettiler.

* Temmuz 1968'de yine ABD'nin 6. Filosunu protesto ettiler ve tutuklandılar.

* 1 Kasım 1968'de Samsun'dan Ankara'ya Mustafa Kemal yürüyüşü düzenlediler.

* 28 Kasım 1968'de Yeşilköy Havaalanı'nda ABD Büyükelçisi Kommer'in gelişini protesto ettiler ve tutuklandılar.

* Haziran 1969'da Filistin'e gittiler Eylül'e kadar orada İsrail ile savaştılar.

* 15 Şubat 1971'de Balgat'taki ABD'nin silah deposu olan Tuslog tesislerine girdiler ama depolar önceden boşaltılmıştı.

* Bunun üzerine 4 ABD'li askerin kaçırılması eyleminde bulundular. 20 gün sonra da bu askerleri serbest bıraktılar.

Deniz Gezmiş idama giderken, "Yaşasın tam bağımsız Türkiye", "Yaşasın Türk-Kürt halklarının kardeşliği", "Yaşasın işçiler, köylüler" ve de "Kahrolsun emperyalizm" demişti.

Deniz Gezmiş, beraber yargılandığı ve idam edildiği arkadaşı Hüseyin İnan'a 'dede' diye hitap ediyordu. 

"Dede" diyor, bir gün. "Hakkımızda idam kararı verdiler korkuyor musun?"

"Hayır" diyor Hüseyin, "Biz korkumuzu Kerbela'da bıraktık." 

Yıllardır bizlere yalan yalan bir şeyle empoze ettiler, suyu ateş, ateşi de su olarak gösterdiler. Ama bugün öğreniyoruz ki; su, bize hep dinsiz olarak anlatılan gerçekten dört dörtlük Müslüman olan, canlarını emperyalizme karşı bu vatan için feda etmiş olan Atatürkler, Deniz Gezmişler, Hüseyin İnanlar; ateş ise, din konusunda mangalda kül bırakmayan, İngilizin, Amerika'nın, İsrail'in safında yer alıp, 6. Filoya secde edenler…

Prof. Dr. Baş'ın ifade ettiği gibi, Atatürk'e dinsiz diyenlerdir, gerçek dinsiz.

Allah milletimizi ayıktırsın.