Canımız, cananımız her şeyimiz Haydar Babamız sonsuzluk alemine hicret edeli tam 3 hafta oldu. İçimizdeki acı hiç dinmedi. Kıymetli büyüğüm Hasan Hüseyin Tekin bir TV programında "Baş Hocamız Hakk'a yürüdü" cümlesini çok güzel açıkladı. Çok haklıydı. O her zaman Hak ile hareket ederdi. Oturması Hak ile kalkması Hak ileydi. Baş Hoca'mız Hak ile yürürdü... Kendi ifadesiyle O dünyasını ahireti için yaşardı. Bize de yaşatırdı.
Hocamız gittiğine göre artık Allah bize rahmet etsin. Çünkü Haydar Hoca'mız Allah'ın insanlara rahmetiydi. Cenab-ı Hakk'ın "Bismillahirrahmanirrahim" ayetinin çağımızdaki müşahhas örneğiydi. Bütün dünyaya Allah'ı, sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'i ve O'nun pak Ehl-i Beyt'ini anlattı.
Hiçbir kınayıcının kınamasından çekinmeden "Korkmaz İbrahim olan Nemrut'un ateşinden" dedi ve anlattı. Hatta Rus Meclisi DUMA'da da bunu yaptı. 100-150 kişilik ekibiyle meclis koridorlarında namaz kılarak Allah'ı anlattı. Elin Rus'una bile "Ne mutlu Türk'üm diyene!" dedirtti.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in olmadığı bir din uydurmak isteyenlerin karşısında bir tek Haydar Hoca'mız dimdik ayakta durdu. Yaptığı uluslararası Ehl-i Beyt Sempozyumlarıyla dünyanın dört bir köşesinden gelen insanlara "Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt"tir dedi. Alevi–Sünni–Şii–Caferi topyekûn "La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah" diyen herkes Müslümandır, kardeştir dedi. Böylece Dinlerarası Diyalog fitnesini yıktı attı...
Bu vatan üzerinde emelleri olan kirli ellerin, Atatürk üzerinden milletimizi ayrıştırma projesini, ortaya koyduğu gerçek Atatürk kimliği ile ezip geçti. Allah'ın, Müslüman bir kulu hakkında ileri geri konuşan herkese tevbe ettirip imanlarını korudu.
Tüm bu örnekler Allah'ın tecelli edeceği Rahim sıfatı için değil midir? Bence öyledir. Allah, uyarıcı göndermediği hiçbir kimseyi hesaba çekmez!
Baş Hocamızın 2005 yılında tüm dünyaya deklare ettiği Milli Ekonomi Modeli'ni bugün dünyanın üçte ikisi kullanıyor. Milli Ekonomi Modeli'ni kullanan insanların karnı doyuyor, sırtı giyiyor. Kadınlar, çocuklar maaş alıyor. Doğum yapan kadınlar doğum ikramiyesi alıyor. Asgari ücretliler her gün bayram ediyor. Milli Ekonomi Modeli'nin kuralları dünyada fakirliği suç sayıyor. Öyle bir sistem koydu ki hocamız ortaya; dil, din, ırk ayrımı yapmadan bütün insanların karnını doyuruyor, sırtını giydiriyor. Allah'ın Rahman sıfatı da "Yarattıklarının hepsine merhamet eden" mânâsında değil mi zaten?
Biz O'nu ne kadar anlatsak da hep unuttuğumuz bir yer olacaktır demişti bir büyüğümüz. Hakikaten de ne kadar yazsak da yazmadıklarımız ne kadar konuşsak da konuşmadıklarımız var. Hep de olacak.
Büyük insanlar bu dünyadan göçtüklerinde bile fikirleriyle, kadrolarıyla daima yaşarlar. Hocamız öyle bir kadro bıraktı ki; her biri bir ekonomist, bir din adamı, bir iş adamı, bir hukuk insanı... O her şeyi öğretti bizlere. Yalansız siyaseti, dosdoğru diyaneti, helal ticareti, çerçevesinden çıkılmaz adaleti...
Bugün o kadronun elinde Kur'an, dilinde zikir, kalbinde Allah, aklında Hocamızın emaneti Av. Hüseyin Baş ile kainat devletini kurmak var. Şimdi soruyorum size; sizce Prof. Dr. Haydar Baş öldü mü?
- Milli Ekonomi Modeli’ne Önsöz’den bakış / 21.01.2020
- Türkiye’de seçim / 16.04.2019