Bazen bir ülkenin çıkarı komşularının çıkarıyla aynıdır.
Türkiye bugün böyle bir konjonktürden geçmektedir.
İslam coğrafyası Haçlıların birinci hedefindeyken bence İslam ülkelerinin çıkarı Türkiye’nin de çıkarıdır. İran ve Suriye’nin çıkarına olan şey aynı zamanda Türkiye’nin de çıkarınadır.
İran, Suriye ve Türkiye bugün aynı tehditler altındadır. Mesela PKK terör örgütü yıllardan bu yana hem İran’ı hem de Türkiye’yi tehdit etmektedir.
Düşmanları ve tehditleri ortak olan Türkiye, İran ve Suriye aslında yekvücut olmalıydılar. Böyle bir birliktelik olabilseydi bugün ne Arap Baharı ve BOP ne de başka tehditler bu üç ülkeyi sarsamazdı.
Hal böyle iken kendini Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı’nın emrine amade kılmasıyla Türkiye, İran ve Suriye’yle karşı karşıya gelmiştir. Böyle giderse bir çatışma ortamına sürüklenmek içten bile değildir.
Bu noktada en büyük vebal Türkiye’nin omuzlarındadır.
Türkiye bugün istese, dost elini bu iki İslam ülkesine uzatsa İran ve Suriye bağırlarını açar ve koşarak Türkiye’nin çağrısına icabet ederler.
Ama dost elini uzatmayı Türkiye bugün İran ve Suriye’yi kendinden uzaklaştırmaktadır. Bu iki İslam ülkesine bütün kapıları kapatan Türkiye maalesef Haçlılara bütün kapılarını sonuna kadar açmıştır.
Bu vahim hata Türkiye’nin kendine yakışmayan Haçlı safında bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Türkiye’nin bulunduğu cephe bugün Haçlı cephesidir.
Libya’da bunun örneğini bariz bir şekilde gördük.
Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant’ın Libya’da adını ‘Haçlı Savaşı’ dediği cephede Haçlıların safında yer aldı Türkiye.
Libya’yı kan gölüne çeviren o Haçlı savaşının devamıdır bugün Suriye ve İran’ı hedef alan proje…
Tüm İslam coğrafyası Haçlıların hedefindedir.
Bugün Libya’da, Mısır, Tunus ve Suriye’de yaşanan olaylar bunun ispatıdır. Bu ülkelerdeki senaryolar bütün İslam ülkeleri için planlanmaktadır. Büyük Ortadoğu Projesi dolayısıyla da Arap Baharı bu Haçlı projelerin kılıflarıdır.
Maalesef Türkiye, bizi de hedef alan BOP ve Arap Baharı gibi projelerde boy göstermektedir. Gönüllü bir şekilde rol aldığımız bu şer projelerde taşeron olmayı siyasiler maalesef maharet saymaktadır.
Türkiye kendi medeniyetiyle ve geçmişiyle çatışan bu tavrı bir an önce terk etmelidir. Batılıların projelerinde taşeron olmaktan Türkiye mutlaka kurtulmalıdır.
Dolayısıyla bugün Türkiye yapılabilecek en büyük yanlışa imza atmakta ve Haçlı safında yer alarak Müslümanların kanının akıtılmasına ortak olmaktadır.
Bu yanlıştan İslam coğrafyası büyük zarar görmüş ve görmektedir. Ama Türkiye’nin yaptığı yanlışların en büyük faturası Türk milletine kesilecektir.
Türkiye bugün böyle bir konjonktürden geçmektedir.
İslam coğrafyası Haçlıların birinci hedefindeyken bence İslam ülkelerinin çıkarı Türkiye’nin de çıkarıdır. İran ve Suriye’nin çıkarına olan şey aynı zamanda Türkiye’nin de çıkarınadır.
İran, Suriye ve Türkiye bugün aynı tehditler altındadır. Mesela PKK terör örgütü yıllardan bu yana hem İran’ı hem de Türkiye’yi tehdit etmektedir.
Düşmanları ve tehditleri ortak olan Türkiye, İran ve Suriye aslında yekvücut olmalıydılar. Böyle bir birliktelik olabilseydi bugün ne Arap Baharı ve BOP ne de başka tehditler bu üç ülkeyi sarsamazdı.
Hal böyle iken kendini Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve Arap Baharı’nın emrine amade kılmasıyla Türkiye, İran ve Suriye’yle karşı karşıya gelmiştir. Böyle giderse bir çatışma ortamına sürüklenmek içten bile değildir.
Bu noktada en büyük vebal Türkiye’nin omuzlarındadır.
Türkiye bugün istese, dost elini bu iki İslam ülkesine uzatsa İran ve Suriye bağırlarını açar ve koşarak Türkiye’nin çağrısına icabet ederler.
Ama dost elini uzatmayı Türkiye bugün İran ve Suriye’yi kendinden uzaklaştırmaktadır. Bu iki İslam ülkesine bütün kapıları kapatan Türkiye maalesef Haçlılara bütün kapılarını sonuna kadar açmıştır.
Bu vahim hata Türkiye’nin kendine yakışmayan Haçlı safında bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Türkiye’nin bulunduğu cephe bugün Haçlı cephesidir.
Libya’da bunun örneğini bariz bir şekilde gördük.
Fransa İçişleri Bakanı Claude Gueant’ın Libya’da adını ‘Haçlı Savaşı’ dediği cephede Haçlıların safında yer aldı Türkiye.
Libya’yı kan gölüne çeviren o Haçlı savaşının devamıdır bugün Suriye ve İran’ı hedef alan proje…
Tüm İslam coğrafyası Haçlıların hedefindedir.
Bugün Libya’da, Mısır, Tunus ve Suriye’de yaşanan olaylar bunun ispatıdır. Bu ülkelerdeki senaryolar bütün İslam ülkeleri için planlanmaktadır. Büyük Ortadoğu Projesi dolayısıyla da Arap Baharı bu Haçlı projelerin kılıflarıdır.
Maalesef Türkiye, bizi de hedef alan BOP ve Arap Baharı gibi projelerde boy göstermektedir. Gönüllü bir şekilde rol aldığımız bu şer projelerde taşeron olmayı siyasiler maalesef maharet saymaktadır.
Türkiye kendi medeniyetiyle ve geçmişiyle çatışan bu tavrı bir an önce terk etmelidir. Batılıların projelerinde taşeron olmaktan Türkiye mutlaka kurtulmalıdır.
Dolayısıyla bugün Türkiye yapılabilecek en büyük yanlışa imza atmakta ve Haçlı safında yer alarak Müslümanların kanının akıtılmasına ortak olmaktadır.
Bu yanlıştan İslam coğrafyası büyük zarar görmüş ve görmektedir. Ama Türkiye’nin yaptığı yanlışların en büyük faturası Türk milletine kesilecektir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Çağdaş Nemrutların ateşinden hiç korkmadı! / 13.04.2025
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024
- Ya Öcalan cumhurbaşkanı olursa... / 10.04.2025
- DEM Parti’ye mağdur rolü mü biçildi? / 05.11.2024
- Bin tane Öcalan’ın çağrısı terörü bitirir mi? / 29.10.2024
- Türkiye’nin refleksleri yok edildi / 24.10.2024
- Vatikan çok üzüldü… / 22.10.2024
- Bir savcı çok şeyi değiştirir / 20.10.2024
- Kaç Erdoğan var? / 19.10.2024
- Kürecik’teki üs İsrail’in hizmetinde / 18.10.2024
- Neçirvan Barzani neden geldi? / 17.10.2024