Enflasyon oluşturmadan asgari ücrete gerekli zam yapılabilir

Milyonlarca çalışan "umutsuzca" 2026 yılında uygulanacak asgari ücret rakamını bekliyor.

Umutsuzca, çünkü 2025 yılı için belirlenen 22 bin 104 liralık asgari ücret, 2024'ün yılsonu enflasyonu olan yüzde 44.48 oranında değil, 2026'da beklenen enflasyon olan yüzde 30 oranında artırılmıştı.

Hükümet aynı hükümet, Mehmet Şimşek aynı Mehmet Şimşek ve yine enflasyonla mücadele, talebi baskılama yani kemer sıkma odaklı, üstelik yakın bir zamanda seçim de gözükmüyor, dolayısıyla vatandaşların umudunun olmaması normal.

Yeni asgari ücreti belirlemek için Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantılarına başladı ve ilk toplantı da 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. 

İşçileri temsil eden Türk-İş bu ilk toplantıya katılmayacağını açıklamıştı, toplantıya katılmadı ama toplantı öncesi Bakan Işıkhan'a birtakım talepleri, kapalı bir zarfla iletti.

Bakan Işıkhan, bunu gerekçe göstererek ilk toplantının işçi ve işveren temsilcilerinin katılımıyla gerçekleştiğini açıkladı ve "Asgari ücret görüşmeleri kapsamında hem işveren hem işçi kesiminin katılımıyla sosyal diyalog sürecini başlatmış olduk" dedi.

Türk-İş ise Işıkhan'ın bu açıklamasına tepki gösterdi.

Türk-İş Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, "İlk toplantı öncesinde neden katılmadığımızın gerekçelerini ilettik. Ancak biz masada yokuz. Bizimle kimse görüşmedi. Aynı noktadayız ve Komisyon toplantılarına katılmayacağız" dedi.

Peki, Türk-İş toplantılara katılsa sonuç değişecek mi? Önceki toplantılarda da görüldüğü gibi, değişmeyecek.

Komisyon belirlenen asgari ücrete meşruiyet kazandırmak için var, yoksa asgari ücreti komisyon belirlemiyor. Eğer komisyon belirleseydi emin olun ki 2025 asgari ücreti için yüzde 30 değil, en az yüzde 44.38 zam gelirdi ve işveren de buna razı olurdu.

Hatırlayalım, 2025 asgari ücretini işverenler de az bulduklarını belirtmişlerdi.

Asgari ücrete düşük zam yapılmasının temel nedeni enflasyonla mücadele. Açlık sınırının altında tutulan asgari ücrete biraz zam yapmanın enflasyonu artıracağı iddia ediliyor.

En başta belirtelim, vatandaşları en az yoksulluk sınırında bir gelire taşımayan bir uygulamaya asla ekonomi politikası denemez. Çünkü ekonomi politikalarının temel hedefi, vatandaşların refahı ve huzurudur.

Vatandaşların mağduriyetine neden olan bir enflasyon mücadelesi oldukça saçma bir yöntemdir.

Enflasyonla niçin mücadele edildiği iddia ediliyor, vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi için; peki, bu mücadelede kim mağdur ediliyor, vatandaş... Saçmalığı görüyor musunuz?

TÜİK'in verilerine göre, son 1 yılda enflasyon ne kadar artmış, yüzde 31. Peki 1 Ocak'tan sonra asgari ücrete ne kadar zam yapıldı, yüzde sıfır. Teknik olarak zam yok, talep artışı yok, o halde enflasyon neden arttı? Buna nasıl talep enflasyonu diyebilirsiniz? Gerçekte bu maliyet kaynaklı bir enflasyondur.

Bir diğer konu ise, asgari ücreti bizden kat kat fazla olan ve bizden daha fazla artış gösteren ülkelerde enflasyon bize göre çok düşük.

Bu noktada DİSK-AR'ın yaptığı bir çalışma oldukça önemli.

DİSK-AR'ın Eurostat verileriyle yaptığı hesaplamaya göre Türkiye, son 10 yılda euro cinsinden asgari ücret artışında birçok Avrupa ülkesinin gerisinde kaldı. 

Yıllık ortalama artışta Türkiye, Fransa'nın ardından en düşük ikinci ülke oldu. 

Temmuz 2015 ile Temmuz 2025 dönemini kapsayan çalışmaya göre, Doğu Avrupa ülkelerinde hızlı artışlar dikkat çekerken, Türkiye euro bazında asgari ücret artışında alt sıralarda yer aldı ve pek çok ülkenin gerisinde kaldı.

Avrupa'da en yüksek asgari ücret Temmuz 2025 itibariyle 2 bin 704 euro ile Lüksemburg'da. 2015 Temmuz ayında ülkede asgari ücret 1.923 euroydu. 10 yılda yıllık ortalama artış hızı yüzde 3,5 olarak kaydedildi.

İrlanda'da asgari ücret Temmuz 2025 itibarıyla 2.282 euroydu. Bu miktar, Temmuz 2015'teki 1.462 euro seviyesinden arttı. 10 yıllık ortalama artış oranı yüzde 4,6 oldu.

Almanya'da aylık asgari ücret Temmuz 2025'te 2.161 euroya ulaştı. On yıl önceki Temmuz 2015 seviyesi ise 1.444 euroydu. Bu süre zarfındaki yıllık ortalama değişim oranı yüzde 4,1'di.

Fransa'da Temmuz 2025 asgari ücreti 1.802 euroydu. 2015 Temmuz ayında asgari ücret 1.458 euro idi. Ülkedeki 10 yıllık ortalama artış hızı yüzde 2,1 olarak kaydedildi.

Yunanistan'da Temmuz 2025 asgari ücreti 1.027 euroydu. Temmuz 2015'te 684 euro olan bu miktarda, yıllık ortalama değişim yüzde 4,1 olarak saptandı.

Türkiye'de aylık asgari ücret Temmuz 2025 itibarıyla 558 euroydu. 2015 Temmuz ayında 425 euro olan bu miktar, 10 yılda ortalama yüzde 2,8 artış gösterdi. 

Gördüğünüz gibi, Türkiye, Fransa'nın ardından euro bazında asgari ücretin son 10 yılda en az arttığı ikinci ülke oldu.

Hükümet yetkilileri diyor ya, "Almanya bizi kıskanıyor" diye, dilerseniz Almanya ile basit bir mukayese yapalım.

Almanya'da asgari ücret ne kadar, 2161 euro. Yıllık ortalama artış hızı ne kadar, yüzde 4,1. Peki, yıllık enflasyon ne kadar, yüzde 2,6.

Şimdi Türkiye'nin verilerini tekrar ifade edelim. Asgari ücret 558 euro; yıllık artış hızı yüzde 2,8 ve yıllık enflasyon yüzde 31.

Almanya'da asgari ücret bizden kat kat fazla ama enflasyonu bizden çok çok düşük. Demek ki fazla asgari ücret enflasyon oluşturmuyormuş. Üstelik asgari ücret artış hızı da bizden yüksek.

Durum bu kadar netken, hala talep enflasyonu bahanesiyle vatandaşlar aç bırakılıyor; bu büyük bir aldatmacadır.

Ülkemizde gelir adaletsizliğinin ana sebebi de bu bakış açısıdır.

Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın asgari ücretle ilgili sosyal medya hesabından yaptığı şu paylaşımla yazımızı bitirelim:

"Asgari ücret 27 bin de olsa 37 bin de olsa hiçbir sorunu çözmeyecek bunu hepimiz biliyoruz. 

Ne işçi üzülmeli ne işveren yıpranmalı. 

Bunun tek çözümü devletin sorumluluk alması ve insani bir yaşam için gerekli ücreti belirleyip işverene de yük olmadan işçinin konforunun sağlanmasıdır. 

Türkiye'de sadece asgari ücret değil tüm ücretler Avrupa standartlarına çekilmeli ve hükümet bu hususta fedakarlık yapmalıdır.

Örneğin; bu kadar faiz ödeyeceğimize vatandaşa para verelim, bu kadar garanti ücretli yol, köprü yapacağımıza vatandaşa para verelim, uçak inmeyen havaalanı yapacağımıza vatandaşa para verelim."