Başbakan Tayyip Erdoğan, özellikle kartel medyacılarının huzurlarında ve ekranlarında tâ seçimlerden çok önce "Ben değiştim, artık sizin bildiğiniz Tayyip değilim. Eski Tayyip değilim" itirafında ve ikrarlarında bulunduğunda, "Yok ya, takıyye yapıyor, köprüyü geçene kadar..." filan diye güya laflarını hayra yoranlar, şimdi şok üstüne şok yaşıyorlar.
Başbakan Erdoğan, fırsat bulduğu yerde "İslam"dan rahatsızlığını ifade
ediyor.
Başında "İslam" kavramı bulunan şeylerden rahatsızlık duyuyor.
İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum, diyor Erdoğan, Beytullah'a 100-100 km. mesafedeki Cidde'de.
Ortak pazar ve stratejik ortaklıklardan rahatsız değil Erdoğan. ABD ile
stratejik ortaklıktan veya AB ile Gümrük Birliği türündeki "aleyhimize olan ortaklıklardan" filan rahatsız değil; çünkü onlar İslam değil.
Rahatsız olduğu nokta, işin "İslam" noktası.
Başbakan, nüfus cüzdanlarımızdaki "Dini: İslam" hanesindeki "İslam"dan
rahatsız oldukları için olacak, şol haneyi tamamıyla kazıttırıverdi.
Siz, Erdoğan'ın, mesela Hristiyanlık veya Yahudilik konusunda böylesi bir rahatsızlık izhar ettiğini duydunuz mu? Sadece soruyorum.
Erdoğan, Cidde'de ekonominin dini- imanı olmaz, diye de bir büyük laf etti.
Kendince haklıdır, eğer dini-imanı olan bir ekonomiyi kabul etseydi,
işçinin-memurun üç kuruşuna, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarına dadanarak "80-100 katrilyon TL. sadece yıllık faiz" ödeyemezdi. Gönlü buna razı olamaz; vare arardı. IMF'ye teslim olmazdı.
Erdoğan, paranın dini-imanı olmaz diyor. Lakin "Biz Tanrıya güveniyoruz" yazılı ABD dolarıyla borç üstüne borç yapmaktan başka yol-yordam tanımıyor.
Demek ki, Erdoğan'ın rahatsızlığı, üzerinde "ABD'nin tanrısal bağlılığı
bulunan dolar"dan değil, milletimizin alınteri ve emeğinin karşılığı olan TL'dendir. Şayet TL'den rahatsızlık duymasa ve çekinmese, milletimizin üretim ve emeğinin karşılığında TL basarak borçtan ve faizden kurtulmayı aklından geçirirdi.
Başbakan İslam'a ait değerlerden öylesine uzak düşmüş ki, İslam'ı "yegane Hak din" olarak görmek istemeyen "dinlerarası diyalogçuluk" işine soyundu.
Bu mesajları vermeyi sürdürüyor. İslam'ın yanına, Hristiyanlığı, Yahudiliği kondurtuyor... Müftülerin, hocaların, imamların yanına hahamları, papazları, kardinalleri, misyonerleri yerleştiriyor.
Erdoğan, gerçekten değiştiğini ve yeni çizgisini haykırarak ikrar ediyor.
Takıyye yapmıyor; gerçekten değişti.
Bu Erdoğan, "takıyye yapıyor" diyenlerin Erdoğan'ı değil.
Bu Erdoğan başka Erdoğan... Kimin mi Erdoğan'ı?
Gidin onu W. Bush'a sorun... IMF'ye sorun.
Irak işgalinde kimin yanında idiyse onun Erdoğan'ı. Kıbrıs'ta kimin yanında ise onun Erdoğan'ı. Ekonomide, faiz işinde, vergi ve zam işinde kimin yanında ise onun Erdoğan'ı.
Benden sadece yerel seçim hatırlatması.
Başbakan Erdoğan, fırsat bulduğu yerde "İslam"dan rahatsızlığını ifade
ediyor.
Başında "İslam" kavramı bulunan şeylerden rahatsızlık duyuyor.
İslam Ortak Pazarı anlayışını doğru bulmuyorum, diyor Erdoğan, Beytullah'a 100-100 km. mesafedeki Cidde'de.
Ortak pazar ve stratejik ortaklıklardan rahatsız değil Erdoğan. ABD ile
stratejik ortaklıktan veya AB ile Gümrük Birliği türündeki "aleyhimize olan ortaklıklardan" filan rahatsız değil; çünkü onlar İslam değil.
Rahatsız olduğu nokta, işin "İslam" noktası.
Başbakan, nüfus cüzdanlarımızdaki "Dini: İslam" hanesindeki "İslam"dan
rahatsız oldukları için olacak, şol haneyi tamamıyla kazıttırıverdi.
Siz, Erdoğan'ın, mesela Hristiyanlık veya Yahudilik konusunda böylesi bir rahatsızlık izhar ettiğini duydunuz mu? Sadece soruyorum.
Erdoğan, Cidde'de ekonominin dini- imanı olmaz, diye de bir büyük laf etti.
Kendince haklıdır, eğer dini-imanı olan bir ekonomiyi kabul etseydi,
işçinin-memurun üç kuruşuna, tüyü bitmemiş yetimlerin haklarına dadanarak "80-100 katrilyon TL. sadece yıllık faiz" ödeyemezdi. Gönlü buna razı olamaz; vare arardı. IMF'ye teslim olmazdı.
Erdoğan, paranın dini-imanı olmaz diyor. Lakin "Biz Tanrıya güveniyoruz" yazılı ABD dolarıyla borç üstüne borç yapmaktan başka yol-yordam tanımıyor.
Demek ki, Erdoğan'ın rahatsızlığı, üzerinde "ABD'nin tanrısal bağlılığı
bulunan dolar"dan değil, milletimizin alınteri ve emeğinin karşılığı olan TL'dendir. Şayet TL'den rahatsızlık duymasa ve çekinmese, milletimizin üretim ve emeğinin karşılığında TL basarak borçtan ve faizden kurtulmayı aklından geçirirdi.
Başbakan İslam'a ait değerlerden öylesine uzak düşmüş ki, İslam'ı "yegane Hak din" olarak görmek istemeyen "dinlerarası diyalogçuluk" işine soyundu.
Bu mesajları vermeyi sürdürüyor. İslam'ın yanına, Hristiyanlığı, Yahudiliği kondurtuyor... Müftülerin, hocaların, imamların yanına hahamları, papazları, kardinalleri, misyonerleri yerleştiriyor.
Erdoğan, gerçekten değiştiğini ve yeni çizgisini haykırarak ikrar ediyor.
Takıyye yapmıyor; gerçekten değişti.
Bu Erdoğan, "takıyye yapıyor" diyenlerin Erdoğan'ı değil.
Bu Erdoğan başka Erdoğan... Kimin mi Erdoğan'ı?
Gidin onu W. Bush'a sorun... IMF'ye sorun.
Irak işgalinde kimin yanında idiyse onun Erdoğan'ı. Kıbrıs'ta kimin yanında ise onun Erdoğan'ı. Ekonomide, faiz işinde, vergi ve zam işinde kimin yanında ise onun Erdoğan'ı.
Benden sadece yerel seçim hatırlatması.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (K) / diğer yazıları
- Kongrelerden milli devlete bir iman mücadelesi / 25.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019
- İnsan bu kadar da ucuz değil! / 23.07.2019
- Amerika da Haydar Hoca'ya mahkûm / 22.07.2019
- İşsizliğin çok daha ağır faturaları var / 20.07.2019
- Sosyal patlamalara gebe kronik işsizlik / 17.07.2019
- Türkiye “hard currency”ye muhtaç değil / 13.07.2019
- İşçinin emeği ve sendikaların vebali / 11.07.2019
- Para, faiz ve MB Başkanı / 10.07.2019
- Çin’de-Maçin’de değil, kurtuluş içimizde / 08.07.2019
- Türkiye yeni çağa ayak uydurmalı / 07.07.2019