Esad sırasını savdı, bakalım Erdoğan ne yapacak?

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Şam Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada ülkesindeki dış destekli terörizme karşı zafer ilan etti.Son 2 yıldır Suriye ordusu başarılı operasyonlar düzenleyerek terör gruplarının işgal ettiği bölgeleri bir bir ele geçirdi. Lübnan sınırındaki bölgeler temizlendi. Suriye ordusu ülkenin merkezi, güneyi, batısı ve doğusunda kontrolü tamamen elinde bulunduruyor. Terör unsurları ülkenin kuzeyine doğru sıkışmış vaziyette? Türk siyasilerin desteği olmasa şu ana kadar Suriye'nin kuzeyinde de hiçbir terör faaliyeti kalmayacaktı.Terörün kuzeyde devam etmesinin nedeni, teröristlerin istedikleri zaman Türkiye sınırını kullanmaları ve de siyasilerimizin angajman kuralları bahanesiyle Suriye ordusuna sınırımıza yakın bölgelerde operasyon yapma izni vermemesi...Şu soru bu aşamada oldukça önemli: Suriye'de terörün devam etmesi Türkiye'nin menfaatine mi? Çünkü siyasiler her fırsatta milli menfaatler sebebiyle mevcut Suriye politikalarına devam ettiklerini iddia ediyorlar.Şu haklıydı, bu haksızdı konularına girmeden gelinen nokta itibarıyla bir değerlendirme yapmak gerekirse;Mevcut Suriye yönetimi, bugün onu parçalamak isteyenler tarafından bile artık meşru görülmektedir.Dün Suriye'ye askeri operasyon yapmak isteyen ABD, İngiltere gibi ülkeler bugün Esad'la yeniden el sıkışmanın derdine düşmüşlerdir.Suriye meselesini barışçıl bir zemine çeken Rusya, Suriye politikasını bir kırmızıçizgi olarak görmektedir. Suriye politikasında bir başarısızlık, dünyanın zirvesine oturmuş olan Rusya'nın asla kabullenemeyeceği bir neticedir.Artı, bütün hukuki, askeri, siyasi şartlar Rusya'nın ve de Suriye'nin lehinedir.Rusya ve Çin'in vetosu varken BM'nin herhangi bir yaptırım kararı alması mümkün olmadığı gibi, BM karar almadan NATO'nun bir müdahale yapma olasılığı da sıfırdır.Süreç bu noktadayken, Suriye'deki dış destekli isyancılar terörist konumdadır ve onlara olan her türlü destek uluslar arası hukuka göre teröre destek kapsamındadır.Bütün bu şartlar değerlendirildiğinde, Suriye ordusu, desteğini her geçen gün yitirme durumunda olan terör gruplarını daha kuzeye sürecektir ve sınırımızı yolgeçen hanına çeviren bu unsurlar Türkiye için "besle kargayı oysun gözünü" misali daha büyük bir tehlike oluşturmaya başlayacaktır.Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Türkiye Büyükelçisi Tacan İldem'in sözlerini unutmayalım. Hatta bu sözleri arşivleyelim çünkü bir daha o düzeyde bir isimden benzer sözler duyamayabiliriz.Ne demişti Sayın İldem, "Reyhanlı'da 52 kişinin yaşamını yitirmesine ve 146 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırılar, El Kaide unsurları tarafından yapıldı ve bu gelişme El Kaide unsurlarının Suriye dışındaki operasyonudur. Türkiye, El Kaide'nin üssü değil, hedefidir. Dört büyük El Kaide saldırısının İstanbul'da yaşandığını unutmayalım." Batı tarafından piyon olarak kullanan bu terör unsurlarının asli görevi, Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında sınırlarının ve rejimlerinin değişmesi gereken ülkelerde kendilerine verilen talimatı yerine getirmek?Görünen o ki, işin Suriye ayağı tökezledi, Batının gözü Türkiye üzerinde dolanıyor.Siyasilerimizin bugüne kadar ABD ve AB talimatlı olarak desteklediği terör unsurları yavaş yavaş namlularını Türkiye'ye çevirmeye başladılar.Reyhanlı'da ve Niğde Ulukışla'da yaşananlar bunun işaretleridir.Türkiye, daha fazla geç olmadan ABD ve AB ülkelerinin bile el sıkışmak için sıraya girdiği Esad'la masaya oturup bu terör ve mülteci mevzuunu ortak bir yol haritasıyla çözmelidir.Esad gemisini kurtaran kaptan misali zaferini ilan etti; Bakalım Erdoğan ne yapacak?