Eski diyalogcuların günah çıkartma seremonileri

ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'nin hangi ayaklar üzerinde oturtulduğunu, hangi taşeronlarla bölgemize musallat olunduğunu, milletimiz, Prof. Dr. Haydar Baş beyden ve onun kadrosundan uzun zamandan beri dinliyor, işitiyor. Belki 20, belki 25 yıldan beri dikkat çektikleri temel meselelerimizden biri de budur.BOP, artık halkımızın nezdinde netleşti.Milletimiz, BOP'un ekonomik, politik ve askeri ayaklarının yanı sıra, halkın "dinsel" diye algıladığı teo-politik ayağının da "dinler arası diyalog" yahut "medeniyetler arası ittifak" mavalı olduğunu kavradı.ABD'nin BOP ekseninde gerçekleştirdiği Afganistan ve Irak işgaliyle bölgemizde yaşanan "insanlık dramı" ve işgal vahşeti her şeyi ortaya koydu. Şapka düştü, kel göründü.Dinlerarası diyalogun ne idüğü ortaya çıkınca; bir zamanların dinlerarası diyalogcuları, geçmişte Moon seanslarına iştirak edenler, Moon'un Türkiye'deki temsilcisini "tasavvuf kürsüsünün" altına saklayıp akademik olarak yetiştirenler şimdi günah çıkartıyorlar.Belki haberiniz yok; hafta sonu Ertuğrul Özkök, İstanbul'da bir imamın, "Ey İman edenler, Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin; onlar birbirlerinin dostlarıdır. Kim onları dost edinirse, o da onlardandır" (Maide Suresi, 51) ayet-i kerimesini camideki ilan panosuna asmasını hazmedemediğine dair gecikmeli makale-haber yapıyor.Eski diyalogcular, huzurda günah çıkartma fırsatı buluyorlar.Refikimiz Yeniçağ, Yaşar Nuri Öztürk'ü ayağa kaldırıyor, Şevket Kazan'ı ayağa kaldırıyor.Kazan'ı görünce; Milli Görüş'ün "Makam-ı İbrahim altında Haç-Hilal ve Siyon yıldızlı" dinlerarası diyalog flaması gözümün önüne geliyor. Peygamber efendimizi bağrında barındıran Ravza-i Mutahhara ile Haçlı'nın meşhur Don Kilisesi arasına kurulmuş diyalog köprüsü ve Muhammed Rasulüllah kısmı çıkartılmış "yarım Şehadet cümleli" Milli Görüş'ün Hicret Takvimi geçiyor gözümün önünden.Öztürk'ü görünce; tasavvuf kürsüsüne abra-kadabra yöntemiyle kondurulmuş Moon'un Türkiye temsilcisi Muhammed Thomson'na verilen akademik imkanlar geliyor, Moon seanslarına dair sitayiş beyanatları geliyor, dinlerarası diyalogculardan aldığı şiltler ve diyalogcu çıkışları geliyor insanın hatırına.Birkaç gün önce BOP'un "Müslüman kisveli" diyalogcu ayaklarına dair foto-belgeli haberimizin üzerine böylesi bir "günah çıkartma seremonisi"nin sergilenmesini, ilginç bir tesadüf olarak algılamak elbette mümkündür.Ancak yıllardan beri bu tip ilginç tesadüf veya tevafuklarla bu coğrafyada BOP'un tezgahlandığını, hatta bu işleri tezgahlayanların "Karagöz-Hacivat oyunları" ve ilginç "günah çıkartma" seremonileriyle temize çıkartılmaya çalışılıp halkımızın gözünün boyanmaya kalkışıldığına şahit olmuşuzdur.Türkiye'nin bu kabil en temel, en ciddi ve en stratejik konularında "referans" olarak halka sunulan kimselerin sicillerine ve bu alanlardaki günah galerine göre öne çıkartmak veya çıkartmamak, görüşlerini sergileme imkanı vermek veya vermemek gerektiği aşikardır.Aksi halde dün milletimizi diyalog flamaları ve Moon öğretileriyle aldatanları, bugün farkında olmadan güya tezkiye ederek ve temize çıkartarak, yarın tekrar aldatmalarına fırsat vermiş oluruz.Müslüman insan, basiretli insandır. Dolayısıyla Alemlere Rahmet Hz. Muhammed'in ifadesiyle, "Müslüman, bir delikten iki kere ısırılmaz."