Ekonomi tarihine baktığımız zaman, eski fikirlerin, bazen aynen, bazen de değiştirilerek yeni diye sunulduğunu görürüz. Özellikle Batılı ekonomistlerin, yeni diye ileri sürdükleri fikirlerin hiçbiri temel bir değişiklik içermemektedir. Ne kadar yeni diye sunulmuş ekonomik fikir varsa, hepsi temel ilkelere dokunmayan fikirlerdir. Buna şaşırmamak gerekir. Çünkü Batılıların beslendikleri fikir kaynakları aynıdır. Daha açık bir deyimle, Batılılar, aynı inanç, kültür ve medeniyete mensupturlar. Böyle olduğu için de, kendi temel ilkelerini sorgulayan ve yargılayan bir fikir ortaya koyamazlar. Nitekim de koyamamışlardır. Hal böyle iken, yine de geri durmazlar. Bazı eski fikirleri, yeni diye sunarlar ve büyük bir tartışma başlatırlar. Bir zaman sonra o tartışma biter, yenisi başlar. Bu fikirler, tartışıldığı zamanlarda, büyük taraftar buldukları için mutlak doğru gibi algılanırlar. Birçok sosyal bilimci, bu algılayışı "fikirlerin demokratikleşmesi" olarak tanımlar. Bunun anlamı şudur: Bir fikrin niteliğine değil, niceliğine bakılır. Bir başka deyişle bir fikri ne kadar çok insan beğeniyorsa, o fikir o kadar doğru kabul edilir. Bu girizgâhı, Paris Ekonomi Okulu profesörlerinden Thomas Piketty'nin, "21. Yüzyılda Kapital" adlı eseri için yapma gereği duyduk. Söz konusu eser, ABD dâhil, tüm Batı ülkelerinde en çok satılan kitaplar arasında yer almış ve yoğun tartışmalara neden olmuştur. Ne diyor Piketty, biraz da ona bakalım. Esasen Piketty, yeni bir şey söylemiyor, bilinenleri farklı bir şekilde tekrar ediyor. Amerikalı ekonomist Simon Kutnets, "zenginlik arttıkça eşitsizliğin azalacağını" iddia etmiş. Piketty, bunun tersinin gerçekleştiğini verilerle ortaya koymuş ve şu görüşü savunmuştur: "Zenginlik arttıkça, eşitsizlik daha çok artacak ve uzun vadede tüm gelirler zenginlerin olacaktır." Bu tespiti yapmak için yoğun bir çalışmaya ve veri toplamaya gerek var mı? Sağına soluna bakan herkes, sözü eden acı gerçeği tüm açıklığıyla görür.Buna rağmen Piketty'nin kitabı Batı dünyasında büyük bir ses getirdi. Ancak yine Batılı bazı ekonomistler, bu görüşleri yeni bulmamışlar. Meselâ Piketty'nin çıkışı için kimisi "Marks yeniden doğuyor" demiş, kimisi de eserini "Das Kapital'in yeni versiyonu" olarak nitelendirmiştir.Malum, Das Kapital, Marks'ın en meşhur eseridir. Marks, yokluk içinde ölünce, karısı tarihe geçen şu sözü söylemiştir: "Bize Das Kapital'i bırakacağına biraz kapital bıraksaydı." Anlaşılan o ki, Das Kapital'in ne Marks'ın ailesine bir yararı oldu, ne de diğer insanlara.Sözün özü, Piketty, yeni ve özgün bir fikir sunmamıştır. Çözüm önerisi de aynı şekildedir. Piketty, çözüm olarak "küresel varlık vergisi" öneriyor. Bu öneriyi hayalci bulanlar, haksız sayılmazlar. Yıllardır "çok kazanandan çok vergi alınsın" diye uğraşanlar, neyi başardılar ki? Bir arpa boyu yol alabildiler mi? Bunu başaramayanlar, küresel varlık vergisini nasıl başaracaklar?Aslında Piketty'nin önerisi hayata geçirilse bile, yine eşitsizliğin önüne tam olarak geçilemez. Neden mi? Şunun için: İlkönce gelir eşitsizliğini doğmadan önlemek gerekir. O eşitsizlik doğduktan veya eşitsizliği doğuran ekonomi modeli var olduktan sonra, ne yapılırsa yapılsın eşitsizlik sorunu çözülemez. Bu, ancak ve ancak sorunları kaynağında çözen 'Milli Ekonomi Modeli' ile mümkündür. Başkası yalan ve aldatmadır.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018