Bunca yolsuzluğa, tescillenmiş bunca rüşvete rağmen kamuoyu araştırmaları bazıları için hâlâ yüzde 50'leri gösteriyormuş?Bilmiyoruz doğru mu, biz, yandaş medyanın aktarıcısıyız. Açık söylemek gerekirse böyle söyleyen anketlerin doğru söyleme ihtimalini yüksek bulmuyor da değiliz?Durum gerçekten böyle ise bu duruma uygun ibretlik bir hikâyemiz var?Hikâyeyi bir büyüğümüz anlattı. Yaşanmış ve Türkiye'nin şu günlerini çok güzel özetliyor.Söze, "Teşbihte hata olmaz" diyerek başlayalım..Efendim!Cumhuriyetin ilk yıllarıdır. Kanun hâkimiyetinin tam sağlanamadığı yıllar. Toros Dağlarının yüksek yaylalarında sürüsünü gezdiren Türkmen aşireti, kışın bastırması üzerine aşağılara inmek için yola çıkar.Bir müddet yol aldıktan sonra çevrede eşkıyalık yapan bir çete yollarını keser ve neleri var neleri yoksa bir güzel talan eder. Altın, para ne bulmuşlarsa son kuruşuna kadar el koyar, hayvanların bir kısmını da sürüden ayırırlar. Ne kış boyu yiyecekleri peynirleri kalmıştır ne tereyağları. Ne küplere bastıkları kavurmaları kalmıştır ne pastırmaları, peksimetleri?Kar?Fırtına?Soğuk?Çoluk çocuk, Türkmen aşireti toptan açlıktan ve yoksulluktan ölümle burun burunadır. Zerre kuruşları yoktur ki, çevreden yiyecek bir şeyler alıp yollarına devam edebilsinler?"Yok" der aşiretin reisi, "Bu böyle olmayacak!" Bütün cesaretini toplar, çete reisinin karşısına çıkar. "Ağam" der, bari 10 lira verin de, çevre köylerden yiyecek bir şeyler alabilelim, alabilelim ki yolumuza devam edebilelim. Yoksa buralarda açlıktan kırılacağız?"Eşkıya başı silah zoruyla el koydukları parayı sayar, tam tamına 100 liradır. Merhamete gelir:"-Verin ulan şuradan şunlara 15 lira!"Eşkıya başının emri derhal yerine getirilir. Silah zoruyla el konulan aşiretin parasından 15 lirası aşiret reisine geri verilir...Aşiret reisi bir sevinir, bir sevinir ki.. Atın üstündeki eşkıya başının ellerine uzanır, erişemeyince çizmelerinden öper."-Allah razı olsun Beyim" der "Allah sizin gibi eşkıyaları başımızdan eksik etmesin?"Duayı alan eşkıya da hem ahreti hem dünyalığı kazandım diye çetesi ile birlikte yeni yol kesmeler için atını mahmuzlar?Aşiret mensupları ise kış boyu kendi paralarından geri verilen 15 lira ile kavuştukları sıcak sobanın başında eşkıyayı öve öve bitiremezler?Hikâye bu?Haydar Hocam, bu tür eşkıyanın küresel olanından bahseder durur, o ister ki, yöresel olanını da millet izanı ile ortaya çıkarsın?Baktı millet bunu yapamıyor...Artık onu teşhir etmeyi de kendi omuzlarına aldı, yer bakır gök demir, memleketi santim santim dolaşıp duruyor?Dedik ya, "Teşbihte hata olmaz"... Bakalım millet Haydar Hocamızı mı dinleyecek yoksa eşkıyayı sevmeye devam mı edecek?Bakalım!..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hasan Demir / diğer yazıları
- Artık yeter! / 02.11.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015
- Artık yeter! / 28.09.2015
- Sandıktan ne çıkacak! / 21.09.2015
- Böyle milliyetçilik olur mu? / 12.09.2015
- AKP başımıza neler getirecek! / 11.09.2015
- Şehit ve gaziden korkanlar! / 07.09.2015
- Kripto Ermeniler! / 29.08.2015
- Atatürk sandıktan çıkmadı! / 24.08.2015
- Bu ne biçim üslup böyle! / 22.08.2015
- Asalet nerede? / 16.08.2015