'Ey dünya, mümin kuluma acı ol!'
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Allah şöyle buyurmuştur: Ey dünya! Mümin kuluma çeşitli belalarla acı ol, geçimini daralt ve sana dayanması için ona tatlı gelme”
02.11.2018 00:00:00
İmam Ali (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz bela zalimler için edeb, müminler için imtihan ve peygamberler için derecedir." (el-Bihar, 67/235/54).
İmam Zeynelâbidin (a.s.) Yezid'in yanına götürülüp karşısında durunca Yezid (Allah'ın laneti ona olsun) şöyle dedi: "Sizlere ulaşan her bela bizzat kendi ellerinizle kazandıklarınızdandır."
İmam Zeynelâbidin (a.s.) şöyle buyurdu: "Bu ayet bizim hakkımızda değildir. Şüphesiz Allah'ın şu sözü bizim hakkımızdadır: "Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki Biz onu yaratmadan önce o, Kitap'ta bulunmasın." (Nur'us-Sekaleyn, 5/247/85).
İmam Sâdık (a.s.), "Size ulaşan her musibet..." ayeti hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Sen Ali'ye ve Ehl-i Beyt'ine ulaşan şeylerin elleriyle kazandıklarından olduğunu mu sanıyorsun? Oysa onlar temizlik ehli ve masum kimselerdir. Resûlullah (s.a.a.) her gece ve gündüz yüz defa bir günah işlemeksizin Allah'a tevbe ediyor ve bağışlanma diliyordu. Allah veli kullarını ödüllendirmek için hiçbir günah işlemeksizin musibetlere düçar kılmaktadır." (el-Bihar, 81/180/26).
Bu konudaki bazı hadisler şöyledir:
"Cebrail (a.s.) en güzel bir şekilde Bana gelerek şöyle dedi: Ey Muhammed! Hak Teala sana selam gönderdi ve şöyle buyurdu: Ben dünyaya, veli kullarıma Benimle görüşmeyi sevdirmek için acı, tatsız, dar ve zor olmasını; Benimle görüşmekten nefret etmeleri içinde düşmanlarıma kolay, rahat ve tatlı olmasını vahyettim. Şüphesiz Ben dünyayı veli kullarıma zindan, düşmanlarıma ise cennet kıldım." (a.g.e. 194/52).
"Allah şöyle buyurmuştur: Ey dünya! Mümin kuluma çeşitli belalarla acı ol, geçimini daralt ve sana dayanması için ona tatlı gelme." (et-Temhis, 49/81).
"Şüphesiz kulun Allah nezdinde ameliyle ulaşamayacağı, sadece bedeni hususunda belaya düçar olduktan sonra erişebileceği bir makamı vardır." (ed-De'avat li'r-Ravendi, 12/483).
"Şüphesiz kulun ölünceye kadar hiçbir bela ile ulaşamayacağı cennette bir makamı vardır. Ölüm anında sıkıntıya uğrar ve böylece o makamına erişir."
İmam Sâdık (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz kulun sadece şu iki haslet sayesinde ulaşabileceği bir makamı vardır: Malının gitmesi veya bedeni hususunda belaya uğraması sebebiyle." (el-Kafi, 2/257/23). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
İmam Zeynelâbidin (a.s.) Yezid'in yanına götürülüp karşısında durunca Yezid (Allah'ın laneti ona olsun) şöyle dedi: "Sizlere ulaşan her bela bizzat kendi ellerinizle kazandıklarınızdandır."
İmam Zeynelâbidin (a.s.) şöyle buyurdu: "Bu ayet bizim hakkımızda değildir. Şüphesiz Allah'ın şu sözü bizim hakkımızdadır: "Yeryüzüne ve sizin başınıza gelen herhangi bir musibet yoktur ki Biz onu yaratmadan önce o, Kitap'ta bulunmasın." (Nur'us-Sekaleyn, 5/247/85).
İmam Sâdık (a.s.), "Size ulaşan her musibet..." ayeti hakkında sorulunca şöyle buyurmuştur: "Sen Ali'ye ve Ehl-i Beyt'ine ulaşan şeylerin elleriyle kazandıklarından olduğunu mu sanıyorsun? Oysa onlar temizlik ehli ve masum kimselerdir. Resûlullah (s.a.a.) her gece ve gündüz yüz defa bir günah işlemeksizin Allah'a tevbe ediyor ve bağışlanma diliyordu. Allah veli kullarını ödüllendirmek için hiçbir günah işlemeksizin musibetlere düçar kılmaktadır." (el-Bihar, 81/180/26).
Bu konudaki bazı hadisler şöyledir:
"Cebrail (a.s.) en güzel bir şekilde Bana gelerek şöyle dedi: Ey Muhammed! Hak Teala sana selam gönderdi ve şöyle buyurdu: Ben dünyaya, veli kullarıma Benimle görüşmeyi sevdirmek için acı, tatsız, dar ve zor olmasını; Benimle görüşmekten nefret etmeleri içinde düşmanlarıma kolay, rahat ve tatlı olmasını vahyettim. Şüphesiz Ben dünyayı veli kullarıma zindan, düşmanlarıma ise cennet kıldım." (a.g.e. 194/52).
"Allah şöyle buyurmuştur: Ey dünya! Mümin kuluma çeşitli belalarla acı ol, geçimini daralt ve sana dayanması için ona tatlı gelme." (et-Temhis, 49/81).
"Şüphesiz kulun Allah nezdinde ameliyle ulaşamayacağı, sadece bedeni hususunda belaya düçar olduktan sonra erişebileceği bir makamı vardır." (ed-De'avat li'r-Ravendi, 12/483).
"Şüphesiz kulun ölünceye kadar hiçbir bela ile ulaşamayacağı cennette bir makamı vardır. Ölüm anında sıkıntıya uğrar ve böylece o makamına erişir."
İmam Sâdık (a.s.) ise şöyle buyurmuştur: "Şüphesiz kulun sadece şu iki haslet sayesinde ulaşabileceği bir makamı vardır: Malının gitmesi veya bedeni hususunda belaya uğraması sebebiyle." (el-Kafi, 2/257/23). (Muhammed Muhammedî Reyşehrî, Mizanu'l-Hikmet).
OKAN EGESEL
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
