İkinci dönem Çanakkale vuruşmalarının hazırlık döneminde, Anlaşma gurubu Devletlerinin savaş ile ilgili düşünceleri Fransa'nın Callias şehrinde şöyle kararlaştırılmıştı: Anlaşma gurubu devletleri Batı Cephesinde savunmada kalacak. Yalnız Rusya'nın, Almanya karşısında çok sıkıştığı zamanlarda saldırılar yapılarak Rusya'nın yükü hafifletilecek. Savaşın ağırlık noktası Çanakkale olacak.General Hamilton'un istediği kuvvetler fazlası ile gönderilerek, Marmara'ya mutlak surette geçilerek Rusya'nın ihtiyacı olan askeri yardım yapılarak zaferin önü açılmış olacak.
5-6 Ağustos 1915 de Suvla koyunda çıkartma yapan General Hamilton emrindeki İngiliz kuvvetleri 9 ve 10 ağustos tarihlerinde yaptıkları Anafartalar ve Conkbayırı saldırılarında Türk savunmasını kıramazlar. Albay Mustafa Kemal'in aldığı önlemleri aşamazlar. Saldırıları ağır bir başarısızlıkla sonuçlanır.General Hamilton 12-13 Ağustos'ta,15-16-17 Ağustos tarihlerinde yeni saldırılar düzenlediyse de başarılı olamaz. Bu saldırılarda ağır kayıplar da veren General Hamilton, hazırladığı bir raporla 17 Ağustos 1915'de yeni kuvvetler gönderilmesini ister. İngiliz Savaş Komitesi, Çanakkale saldırılarından ümidini keserek Batı Cephesinden Fransızlarla beraber saldırıya geçilmesini daha uygun görür.General Hamilton,Savaş Bakanlığına gerekli bilgileri vermeden,izinsiz bir saldırıya hazırlanır. 25 Ağustos 1915.26- 27-28 ağustos tarihlerinde yaptığı üç büyük saldırı ile Türk savunmasını kırarak Kaba Tepe'yi ele geçirmek ister. General Hamilton'un niyetini sezinleyen Mustafa Kemal aldığı önlemlerle ona geçit vermez. Saldırılarını 2 Eylül 1915'e kadar sürdüren General Hamilton eldeki mevcudu elde tutabilmek için savunmaya geçer.
22 Mart 1915 tarihinden itibaren Rus saldırıları ile başlayan doğu cephesinde Rusya, daima yenilerek geri çekilir. Galiçya, Lehistan ve Litvanya topraklarını Alman işgaline terk eder. Bu ağır yenilgi üzerine Çar II. Nikola, Amcası Büyük Dük Nikola'yı başkomutanlıktan alarak onu Kafkas Orduları Başkomutanlığına atar. Kendisi de Baş Komutan olur. General Aleksief'i Genel Kurmay Başkanı yaparak ordunun yönetimini ona verir. General Aleksief'in savaş programı şöyledir: İngiltere ve Fransa'nın, Boğazları mutlak surette açmaları üzerine, ya Osmanlı Devleti yıkılacak veya ayrı bir barış yapılacak. O zaman Rusya Kafkas ordusunu batı cephesine çekerek yorgun alman Ordusunun işini doğuda bitirecek. Batıdan da yapılan saldırılar neticesinde Alman İmparatorluğu çökecek. Aleksief bu programı ile hayal aleminde yaşayarak Çar'ı avutmakta ve Rusya'nın çöküşünü hazırlamaktadır.Fransız Baş Komutanı Jofr ise Çanakkale vuruşmalarından ümidini tamamen kesmişti.Hatta İngiliz ve Fransız birliklerinin eldeki mevcudu da koruyamayarak Türk ordusu tarafından denize de dökülebilirdi. Albay Mustafa Kemal gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Düşmana karşı yapmak istediği saldırıyı yapabilseydi Jofr'un bu düşüncesi gerçek olacaktı. Ne yazık ki Başkomutan Falkenhayn Türk ordusunu kendi çıkarları doğrultusunda kullandıkları için bu saldırıya izin vermemişlerdir. Çünkü buradan çekilen birlikler batı cephesinde Almanya'ya karşı savaşacaktı.General Jofr'a göre Çanakkale vuruşmaları devam etse dahi kış şartlarında bu savaşlar Rusya'nın çıkarına değildi. Batı cephesinden saldırıya geçilirse, Almanya doğu cephesindeki bir kısım kuvvetlerini batıya çektiği takdirde rahatlayabilirdi. Ona göre Batı cephesinden de saldırılar ancak ekim ayı sonlarına doğru yapılabilirdi.
Jan Krüppi, Çanakkale ve Rusya gezisini tamamlayarak Parise döner. 18 Eylül 1915 günü raporunu hazırlayarak Cumhurbaşkanı Puankare'yi görür ve bilgi verir: "Çanakkale'deki Fransız komutanları yardım görmezlerse denize dökülmekten korkuyorlar. Bu işi bir sonuca ulaştırmak gerek. Mondros'ta tifo var. Gelibolu'da da su yok? Rusya'da bütün gözler İstanbul'a çevrilmiş durumda, orasını almamız sabırsızlıkla bekleniyor, bizim durgunluğumuzdan sızlanıyorlar?" Ayni gün Puankare'yi ziyaret eden İngiliz Ataşesi, İstanbul için Rusya'ya vaad edilmiş kararın geri alınması gerektiğini söyler. Puankare de şu cevabı verir:" İlk olarak sizin hükümetinizin büyük bir hafiflikle böyle bir vaade bulunmuş olmasından müteessirim. Ancak Rus Gerilemeleri Slav hareketini ancak biteviye arttırmaktadır. Öğreniyoruz ki, bütün Rusya'nın gözleri İstanbul'a çevrilmiş bulunuyor. Şimdiden bizi ataletle suçluyor.Belki bu an sözümüzü geri almak için iyi seçilmiş bir an olamaz."
Burada İngilizlerin en büyük siyasi ideallerinin "başka insanları yalnız kendi çıkar amaçları için kullanmaya dayandığının" ifadesi olarak görülüyor. Bu nedenle dostluğuna güvenilemeyecek bir insanlık anlayışına sahipler.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011