Anayasa'da değişmedik madde bırakmayan hatta sistemi değiştirip ülkeyi "demokratik krallığa" veya "demokrasi elbisesi giydirilmiş krallığa" dönüştüren AKP yine anayasa değişikliği üzerinde çalışıyor.
Neymiş, dindar bir anayasa olmalıymış!
İnsanlar dindar olur, anayasanın dini adalettir.
Mademki din konusunda samimisiniz öyleyse fakirliği anayasada suç sayın da görelim.
Bırakın anayasamızdaki ilk dört maddeyle uğraşmayı, anayasamızı din düşmanı gibi göstermeyi de samimiyetinizi ortaya koyun ve fakirliği anayasamızda suç kapsamına alın.
Çünkü, sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) "Neredeyse fakirlik küfre dönüşür" buyurmaktadır.
Bizim dinimiz fakirliği asla teşvik etmez. Neden etsin ki, fakirlik sebebiyle insanlar kötülüğe ve çeşitli günahlara karşı korumasız kalır. Ne dinini ne de imanını koruyabilir. İşte bu yüzden dinimiz fakirliği teşvik etmez.
Nahl suresi 18. ayette Yüce Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: "Halbuki Allah'ın nimetini saymaya kalksanız onu sayamazsınız. Şüphesiz Allah; çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."
İmam Ali'nin şu sözü de kulağınıza küpe olsun: "Fakirlik bir kapıdan girince, din öbür kapıdan çıkar."
Vatandaşın gerçek sorunlarına bir çözümü olmayanlar "dindar anayasa" söylemleriyle hedef saptırmaya çalışmaktan başka bir şey yapamazlar zaten.
"Bizim iktidarımızda fakirlik suç sayılacak" görüşü merhum Prof. Dr. Haydar Baş'a aittir. Fakirliği ortadan kaldıracak sistem olan Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet projeleri ile bunu rahatlıkla söylemiştir merhum Hocamız.
Mademki anayasayı değiştirmek konusunda samimisiniz öyleyse her Türk vatandaşına "Vatandaşlık Maaşı", her ev hanımına "Ev Hanımı Maaşı" verilmesini de anayasaya koyun.
Eğer samimi iseniz, asgari ücreti açlık sınırının altından kurtarıp yoksulluk sınırının üzerine çıkarın. Bununla ilgili anayasaya bir madde koyun, böylece Türkiye'de yoksul hiç kimse kalmasın.
Mademki anayasayı değiştirmeye bu kadar heveslisiniz, yapabiliyorsanız bu saydıklarımızı yapın fakat yapamazsınız. Sizin ne ilminiz, ne bilginiz, ne de bunu yapabilecek bir ufkunuz var. Bu işi yapacak olan Türkiye'de tek bir parti var o da Bağımsız Türkiye Partisi.
Halk fakirleşirken devleti yönetenlerin zenginleşmesi hangi dinde var? İnsanlar evlerine ekmek götüremezken, iş bulamazken, geçinemezken devleti yönetenlere yakın kişilerin lüks içerisinde yaşaması hangi dinde var? Böyle bir şey İslam dininde yok, o açıdan soruyorum. Eğer samimi iseniz anayasaya adil gelir dağılımını koyun da, yandaşlar ülkenin kaymağını yerken yoksul vatandaşın da bu ülkenin insanı olduğu hatırlansın.
Eğer fakirlik anayasada suç sayılırsa fakir insanlar suçlu sayılmayacaklar, vatandaşını fakir bırakanlar suçlu olacaklar. Böylece yoksulluk sorununa hiç bir çözümü olmayanlar ülke yönetmeye kalkamayacaklar. Kendi halkını yoksul bırakan idareci "yeni anayasa"ya göre suçlu olacak ve cezalandırılacak.
Var mısınız?..
Tabi ki yoksunuz. Çünkü samimi değilsiniz.
Bugün Türkiye'de fakirliği ortadan kaldıracak çözümün tek adresi Bağımsız Türkiye Partisi Lideri Hüseyin Baş ve kadrosudur. Bu kadro Prof. Dr. Haydar Baş üniversitesinden mezun olmuş ve Milli Ekonomi Modeli konusunda yüksek lisans yapmıştır.
- Asrın ahlaksızlığı / 18.02.2023
- İmar affını ‘kader’ çıkarmadı / 11.02.2023
- EYT’liler ilk maaşı ne zaman alır? / 04.02.2023
- Altılı Masa artık yok! / 28.01.2023
- Avantajları kaybeden seçimi kaybeder / 21.01.2023
- Basit bir ekonomi dersi! / 15.07.2022
- Hz. Ali'yi sevmek / 12.07.2022
- Teşekkürler… / 10.07.2022
- “Sarı bürokratlar”a sesleniş! / 26.05.2022