Fena  hali

Yazının mutfağından, güzel bir bahar gecesinin -çünkü ağaçlar yapraklandı neredeyse-ilhamıyla yine bu satırlarda buluştuk, ulaşabildiğimiz her köşeye bucağa selam olsun.Bugün tasavvuftaki 'Fena hali'ni konu olarak seçtik. Biz de fena halini ilk duyduğumuzda anlamakta güçlük çekmiştik, hatta karşılığı olan, "sevdiğinde yok olmak" da ne demekti?"Sevdiğinde yok olmak:" Onunla olmak, Onsuz olamamak, O'nun hali ile hallenmek, O'nun halini zevk edinmek, O'nu hatırlamayı, O'nu yaşamayı sanki bir meslek edinmektir". (Yaşayan Kur'an Sünnet, s.72, Prof. Dr. Haydar Baş)Kelimenin tam anlamıyla sevmektir yani. "Onsuz olamamak" diye bir hal yaşadınız mı? Düşünürken onun düşündüğü gibi düşündüğünü farketmek, Onun kulağı ile duymak, Onun kelimeleri ile konuşmak, dünyaya Onun gözleri ile bakmak...Yunus diyor ki;İşitin ey ulu kişi size benim haberim varNe hoş devlet benim bugün,ki şunun gibi bir yarim varYürür isem önümdesin,söyler isem dilimdesinOturursam yanımdasın,gayrıya ne nazarım varUzak yola bazirganlar assı(kar) etmeğe giderlerÇün cevher elimde durur ,de gayrı ne pazarım var.Miskin Yunus'un bu canı  şol dosta ulaşalıdanDem-be-dem artırır aşkı ulu yerden tımarım varİşte bu fena hali, yani ondan olmak, onun gibi olmak, insanı terbiye eden en güzel haldir. Zaten yok olunursa ancak güzel insanlarda yok olunur. Rağbet güzel olanadır. Siz onları severken farkında olmayarak da terbiye olursunuz. Çünkü o da severse sizi,  kendisine benzetir. O'nun yargıları, Onun düşünceleri, onun duyuşları sizi öyle etkiler ki.... O yanınızda olmasa bile O'nunla konuşur, dertleşir, sırlarınızı açarsınız. "Ben o,o ben" dersiniz Mevlana misali.Bir Allah dostu diyor ki; "Bizi Rasulullah'a götürecek gönülleri bulmak boynumuzun borcudur."Bizi Rasulullah'a götürecek gönüller yetişmiş ve yetiştirebilen kamil insanların gönülleridir. Her güzellikten nehirler Rasulullah'ın (sav) okyanusunda birleşir.Allah şefaatinden mahrum etmesin.