logo
25 NİSAN 2024

Fenerkent'ten, Heybelikent'ten ne haber

02.12.2006 00:00:00
Ne İlber Ortaylı'nın dediği gibi iş "Ehlen ve sehlen" kadar ucuz, ne Cumhuriyet'in 27 Kasım Pazartesi günkü başyazısındaki gibi "Hoş geldi, sefa geldi" kadar basit.. "Geleneksel Türk misafirperverliği" gibi bir mantık ve üslûbun arkasına sığınmak da gereksiz, çünkü "Papa 16'ıncı Bendiktus" nam Kardinal Ratzinger azılı bir Türk ve Müslüman düşmanı..Üstelik ziyareti geleneksel Türk konukseverliğinden yararlanmasını gerektirecek bir iyi niyet taşımıyor.En ufak iyi niyet taşımıyor..1. "Hacı olmaya geliyorum" dedi.2. "Ekümenik bir ziyarettir" dedi.3. Türklüğün iki düşmanı Katolik ve Ortodoks mezheplerini barıştırmaya, birleştirmeye geldiğini açıkladı..4. Erdoğan ile "kısa fakat anlamlı" görüşmesinde de "diyalog", yâni "misyonerlik" çağrısında bulundu.. Evet; "Diyalog eşittir misyonerlik"? Papa'nın, Kasım ayının son günlerinde Endonezya-Bali'de toplanan Katolik yetkililerin Pan-Asya Zirvesi'ne gönderdiği mesaj.. Türkiye'ye "Hac"ca gelmeden iki gün önce..Ortadoğu'da Hıristiyanlar "barış ve demokrasi" diye Müslümanların üzerine çullanmışken; son derece ileri görüşlü "Eşbaşkanlar" projesi sonucu Türkiye'nin yakın coğrafyasından Türk adı silinirken ve Bush Müslümanlara karşı Hıristiyan dünyasını "küresel" anlamda bir Crusade'e davet etmişken, hem de Konstantinopl'de birbirlerini taa 1054 yılında aforoz eden mezhep görünümlü farklı iki dinin birleşmesini, güçbirliği yapmalarını, bunu hem de İstanbul'da yapmalarını teşvik etmek, alkışlamak ne iştir?Nedir Ortodokslarla Katoliklerin birbirlerini aforoza kadar varan en büyük düşünce farklılığı?Katoliklere göre Papa "Tanrı'nın Elçisi"dir ve "Mesih İsa'nın yeryüzündeki halefidir"Ortodokslar ise Papa'yı evet "Birinci Episkopos" sayarlar ama ne Hıristiyan Kilisesi üzerindeki hükümranlığını, ne de Tanrı'nın elçisi ve İsa'nın yeryüzündeki halefi olduğunu kabul ederler..Evet Papa ve Fener Papazı, 11 Eylül'de oluşturulan "yeni dünya düzeni" "procesi" uğruna cini şişeye sokmaya çalışacaklar ve bunu İstanbul'da yapacaklar..Neresi "hoş geldi" bunun?Katoliklerden sonra Ortodokslar da Amerika'nın, Amerika'yı yöneten Siyonist çetenin emrine girecek..Birleşince ne olacak?Geçen hafta Rum kesiminde taç ve Bizans İmparatoru kaftanı giydirilip tahta oturtulan II'inci Hristostomos "Müezzinden değil, Türk askerinden korkuyoruz" demişti..Al sana diyalog? Her ikisi de İbrahimî dinler ya, müezzinden korkmuyorlar ama Türk askerine karşı birleşiyorlar..Peki "birleşmeden sonra" Fener papazı da askere karşı tavır alacak mı, yahut Benedictus'un dediği gibi "İslâmın akıl dışı ve kılıçla" büyüdüğünü söyleyecek mi?Türk Devleti'nin kuruluş senedi sayılan Lozan ne olacak Lozan?İstanbul Ortodoksların merkezi olduğu an; Patrikhane'nin sadece İstanbul Rumları üzerindeki yetkisini kabul şartıyla Türkiye'de kalmasına izin veren Lozan rafa mı kaldırılacak?Çöpe mi atılacak?Veya moda deyimle, "üzerine sifon mu çekilecek"?Laiklik ne olacak? Laiklik için yırtınanlar ne yapacak?Fener'dekinden büyük, ve kökü dış kaynaklara dayalı "irtica" olur mu?Nesi hoş geldi Benedictus'un?Hoş da gelmedi, sefalar da getirmedi..Papa'nin bizatihi ziyareti ve ziyaret planlaması, düzenlemesi tam bir yanlışlıklar komedyası olup, Türk hariciyesinin teslim bayrağını çektiğinin resmidir..Geleneksel Türk Hariciyesi yerlerde sürünmektedir..Papa'nın geliş amacı belli.. Yukarıda ifade ettik?Üç sene önceki ilk gelme teşebbüsü; devlet ve hükümet yetkilileri tarafından ustalıkla savuşturulmuştu..Geçen sene; devletin söz geçiremediği Barthalemeos büyük bir uyanıklıkla daveti kendisi yeniledi, o da derhal geleceğini belirtti.Gezi o takdirde tamamen "dini" özellikler taşıyacaktı. Bu takdirde Cumhurbaşkanlığı kerhen ve biraz da zorlama bir mecburiyetten kendisi davet etmek zorunda kaldı, daha doğrusu bırakıldı.Kabul etti Papa.. Çünkü daveti kimin yaptığı değil, kendisinin burada ne yapacağı idi önemli olan.Bağcıyı dövmeye geliyordu..Akepe bir taşla iki kuş vurdu.. Hem daveti üzerinden atmış oldu, böylelikle "evsahibi" olmadığını ifade edecekti tabanına karşı.. Papa'yı da "laik" Cumhurbaşkanı çağırmış olacaktı..Hem de "medeniyetler ittifakına" uygun davranmış olacaktı..Ziyaret saati ve mahallinde Papa ile bir arada bulunmamak, aynı karenin içine girmemek için en etkili ve yetkili Akepe'liler derhal birer mazeret seyahati ayarladılar yurt dışında.. Bu da kolay oldu.. Çünkü Papa'nın geleceği gün sabitti.. İleri geri bir-iki günlük değişiklik yapılamıyordu, çünkü Fener'deki kutsal Aya bilmem ne ayinine katılacaktı, katılmalıydı. Ama bu takdirde bile gezinin ayrıntıları altı ay, bir sene önceden iki tarafın dışişleri yetkilileri tarafından kararlaştırılırdı..Masaya oturuldu, fakat programı Vatikan dayattı..Papa ill ede Ayasofya'ya da gidecekti..Bu noktada ben Ayasofya'da namaz kılma fikrini destekliyorum..Madem burası en son 500 yıl cami idi, madem dört yanında dört tane minaresi ve minarelerde şerefeleri vardır, o halde ve madem papa orada şu veya bu şekilde dini bir ritüel sergileyecek, uygulayacaksa elbette namaz kılınabilir.Kılınmalıdır.Ama "camide" slogan atılıp gösteri yapılmaz.. Sanki Atatürk'ün her dediğini yaparmış gibi yapan entel-dantellerin, "Canım, Ayasofya Atatürk zamanında müze haline getirilmemiş miydi?" yaklaşımına ise bayılıyorum..Bakın bakalım mahût kararnamenin altındaki imza gerçekten Atatürk'ün mü?Hem batılı gazetelerin olayı "Bizans Kilisesi'nde namaz kıldılar" manşetiyle duyurmaları bile bir anlam ifade etmiyor mu sizin için?Geliyoruz, karşılıklı "jest"lere..Papa gelmeden bir gün önce Vatikan'da, Papa 16. Benediktus'un İslam konusundaki danışmanlarından biri olan Prof. Dr. Semir Halil, Türkiye'nin, kültürel ve dinsel nedenlerden dolayı Avrupa Birliği'ne üye olabilecek konumda olmadığını söyledi. Halil, Papa'nın Türkiye'ye yapacağı seyahatin, "hem uluslararası, hem de siyasal açıdan en zorlu seyahat'' olacağını da belirterek, şöyle konuştu: "16. Benediktus'u Türkiye'yi ziyarete götüren ilk neden ekümeniktir; Hıristiyanlararası birlikle ilgili bir konudur. Ama kalabalık nüfusunun çoğunluğu Müslümanlar'dan oluşan ve Brüksel'in kapısını tıklatmakta olan bu ülkedeki İslam sorunu, Papa'yı da yapacağı seyahatlerin en zorlusuyla karşı karşıya getirecek. Türkiye seyahati, Papa'nın yapacağı en zorlu seyahat olacak.'' Buyurun buradan yakın.."Son dakikada" Erdoğan karar değiştirerek Papa ile Riga yolculuğuna çıkarken Papa'nın uçağını alanda beklemeyi ve "görüşmeyi" kabul etti..Aslında "müteveffa" Papa II'inci İnnocenti'nin devasa heykelinin ayakları dibinde ve Beetjoven'in 9'uncu Senfonisi eşliğinde AB Anayasası'na imza koyan Erdoğan ve Gül'ün "canlı" Papa'nın gelişini protesto etmeleri son derece anlamsızdı.Erdoğan bekledi çünkü papa'nın uçağı erkene alınamıyordu..Jest onunla da sınırlı kalmadı.. Erdoğan Papa'nın uçağının merdivenlerine kadar giderek "geleneksel Türk misafirperverliğini" sergiledi.Ecevit de bir zamanlar Karamanlis'in arabasının kapısını "nezaketin" açmıştı..Şu diyalog Erdoğan-Papa görüşmesinde aynen yaşanmıştır.."Erdoğan: Türkiye'nin ve hükümetimizin temel siyaseti AB'ye tam üyeliktir. İşte bu çerçevede AB'ye üyeliğimiz için desteğinizi bekliyoruz.Papa: Biz siyasi bir kurum değiliz. Türkiye'yi desteklemek için siyasi manevra alanımız bulunmuyor. Ama medeniyetler ittifakı çerçevesinde farklı inanç ve kültürlerin birlikte yaşaması için Türkiye'yi AB ile birlikte görmek isteriz".Erdoğan'ın; AB'ye üye olmayan, dini kişiliği siyasi kişiliğinden her zaman önde gelen, daha doğrusu siyaseti işine geldiği zaman dini hedeflerine ulaşmak için bir araç olarak kullanan Papa'dan AB için müzaheret, icazet istemesi önceden planlanmamış, düşünülmemiş anlık gelen siyasi bir gaftır..Büyük bir gaftır.. Papa'nın cevabının ilk bölümü taşı gediğine koymaktadır.. "Biz siyasi bir kurum değiliz."İkinci bölümde de yine kendi amaçları doğrultusunda, yâni medeniyetler ittifakı çerçevesinde, yani diyalog çerçevesinde, yani misyonerlik çerçevesinde Türkiye'yi AB ile birlikte görmek istediğini belirtiyor..Bali'ye gönderdiği mesajda ne demişti Papa?"Kilisenin, İsa'yı daha fazla tanıtan ve sevdiren misyonerlik tutkusundan esinlenen bir cemaate dönüşebilmesi için Hıristiyanlaştırmanın keyfini yeniden yaşaması gerekir. Misyonerlerin, İncil'i o yörenin kültürüne harmanlamaları gerekir. Bu sayede dinin, oradaki yerel dillerde ve kültürlerde yaşanır hâle gelmesi sağlanmalıdır.. Ama bu işlem rölativizm ve senkretizmden hiçbir iz taşımaksızın gerçekleştirilmelidir".Evet Papa, 4 gün boyunca Türkiye'de "Hıristiyanlaştırmanın keyfini yeniden yaşamaya" geliyor..Meraklılarına duyurulur..Erdoğan daha önce de Batı Trakya Türkleri için "Türk vatandaşı" Barthalemeos'tan yardım istemişti..Erdoğan din ile devlet işlerini hayli karıştırıyor gibime geliyor..Papa'ya yine de en anlamlı "jest"leri Sezer ve Bardakoğlu sergilemiştir..Sezer "C" Protokolu ile karşıladığı Papa'ya Kıbrıs'taki Rum katliamlarını anlatan bir kitap hediye etmiştir..Papa, İslâm kılıç zoruyla yayılmıştır demişti ya?Bardakoğlu da malûm Almanya konuşmasının cevabını Diyanet İşleri başkanlığında pek de diplomatik olmayan bir üslûpta vermiştir..Ama bu acaba Akepe'nin tabanına yönelik bir düzenleme midir?Sonuçta kıymetli okuyucu?."Fener'de ayrı bir devlet mi olacakmış, hadi canım" diyenlere iki çift lâfımız olacak.."Akredite" gazetecilerin boynuna Fener'in taktığı "Kutsal Ekümenik Patriklik" yaftası, modern dilde "tanıtma kartı" diyorlar; bir çeşit bağımsızlık gösterisi, bilek güreşi değil midir?Sen Sinod'a yasaya aykırı olarak "Türk olmayan" yabancıları atarken; Kudüs Patriği için şeriat mahkemesi kurarken ses çıkarmayanların, boyunlarına geçirilen "Kutsal Ekümenik Patrik" yaftasından da rahatsız olmamaları gerekir..Kuzey Irak'takine de "devlet" demiyorsunuz? Fener'dekine de "devlet" demiyorsunuz.. Peki, hadi gönlünüz olsun diye "kanton" diyelim; Fener kantonuna, Fener dükalığından akreditasyon almadan girebiliyor musunuz? Acarkent'le herkes uğraşır, elbette uğraşılmalıdır ama Acarkent'i öne çıkarıp Fenerkent'i unutturmaya kalkmayın?İki elimiz yakanızdadır.. Hüseyin Mümtaz/ Giresun Işık Gazetesi
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü

Bağımsız Türkiye Partisi'nin (BTP) kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
24.04.2024 10:24:00 / Güncelleme: 24.04.2024 10:27:04
Haber Merkezi
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
BTP kurucu üyelerinden olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'a yürüdü
25 Eylül 2001'de kurulan Bağımsız Türkiye Partisi'nin kurucu 40 üyesinden birisi olan Veteriner Hekim Ali Özalpaydın memleketi olan Kilis'te vefat etti.

Merhum Noter Ökkeş Özalpaydın ve merhum Hafız Fikret Özalpaydın'ın kardeşleri, Ziraat Mühendisi Bekir Sait Özalpaydın, Ziraat Mühendisi Bahadır Özalpaydın ve Diyetisyen Rabia Gül Kepekçi'nin babaları, Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi'nin kayınpederi, Bağımsız Türkiye Partisi kurucu üyesi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın dava arkadaşı, emekli Kilis İlçe Tarım Müdürü Veteriner Hekim Ali Özalpaydın Hakk'ın rahmetine kavuştu.

Cenaze namazı 24 Nisan Çarşamba Günü (Bugün) ikindi namazına müteakip Kilis Asri Mezarlık Camii'nde kılınacaktır.

Merhumun ailesi taziyeyi 1 nolu Topçuoğlu Taziye Evi'nde kabul edeceğini açıkladı.

Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı

Bakan Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Sibergöz-33 ve Sibergöz-34 Operasyonları'nda 63 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
24.04.2024 08:31:00
Anadolu Ajansı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Mersin, İstanbul, Hakkari, Tekirdağ ve Niğde'de nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve çocuk müstehcenliği suçlarının bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesine yönelik Sibergöz-33 Operasyonu düzenlendiğini belirtti.


Operasyon kapsamında 16 şüphelinin yakalandığını aktaran Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

"Operasyonlar sonucunda şüphelilerinin banka hesaplarında ilk belirlemelere göre 18 milyon 500 bin lira para hareketliliği olduğu tespit edildi. Operasyonlar sonucu 18 cep telefonu, 13 bilgisayar, çok sayıda sim kart, taşınabilir bellek, CD, kamera ve çok miktarda Türk lirasına el konuldu."

Sibergöz-34 Operasyonu'nda 47 gözaltı

Yerlikaya, 11 ilde de nitelikli dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarını işleyenlere yönelik Sibergöz-34 Operasyonu düzenlendiğini bildirdi.


Operasyonda 47 şüphelinin yakalandığı bilgisini veren Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Kocaeli, Adana, İstanbul, Samsun, Gaziantep, Mersin, İzmir, Denizli, Düzce, Ordu ve Bursa'da düzenlenen Sibergöz-34 Operasyonları'nda şüphelilerin, Facebook Marketplace isimli e-ticaret platformundan 'konteyner, elektrikli araba vb.' ilanı verdikleri, iletişime geçtikleri vatandaşlardan 'ürün bedeli' adı altında para talep ederek haksız kazanç sağladıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyale el konuldu."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonları gerçekleştiren güvenlik güçlerini tebrik etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.