"İnadına değil sevdasına" adlı makalemizde fetret döneminden bahsetmiştik. Fetret terimini izah ederken; "Aynı cinsten iki hâdise (olay) arasındaki kesinti devresi, İki peygamber veya iki hükümdâr arasında peygambersiz ve hükümdârsız geçen zaman. Hükümet gücünün gevşediği bir yerde düzenin yeniden kurulmasına kadar geçen süre." (TDK sözlük); gerçek ölçünün kaybolduğu aralık süresi, ifadelerini kullanmıştık.Toplumların yaşadığı fetret dönemlerinin süresi; toplumun ve toplumdan çıkan liderlerin ortaya koyacağı çabalarla yakından alakalıdır. Bu süreci kısaltacak olan, toplumları yönlendiren lider, alimdir. Alemler alimle değer bulmuştur. Karanlıklar alimle aydınlanmıştır. Onun içindir ki; "alimin ölümü alemin ölümü" ile eş değerde görülmüştür. Alem topraktır, alim eken biçen, üreten; bahçıvan..! Alim ya da lider bulunduğu toplumun, problemlerini hiçbir mazeret öne sürmeden çözmekle mükelleftir. Ülkemizde problemleri çözmek ve hizmet etmek için tercih edilen sistem gereği, demokratik hukuk kuralları içerisinde siyaset kurumu oluşmuştur. Öyleyse; topluma hizmet etmek, problemlerini çözmek için siyaset kurumunda görev almak; alim içinde bir zaruret olmuştur. İlkeli ve doğru siyaseti inançla, ilimle bağdaştıramayan bazı insanların bu düşüncelerini anlamakta zorluk çektiğimi de yeri gelmişken belirtmeden edemiyorum.Düşüncelerin sistem içerisinde kabul görüp, vatandaşın tercihini almadan uygulanması mümkün olmadığına göre; hizmet için siyaset şart olmuştur. O zaman doğru ve dürüst siyaset; fazilet kavramı içerisinde değerlendirilmelidir. (Millete hizmet, en büyük fazilettir.)Siz bakmayın, aziz milletimizin temiz insanlarını siyaset kurumundan uzak tutup, şeytandan sakınırcasına siyasetten uzak tutma faaliyetlerine! Bu; tamamıyla temiz insanları pasif konuma getirip, meydanı başkalarına bıraktırma oyunlarıydı. Bu güne kadar milletimiz, yapılan bu oyuna maalesef geldi. Bakın şimdi milleti siyasetten uzak tutan zihniyet, şimdi siyasette baş rolde oynamakta ve "F" tipi kadrolaşma faaliyetlerinde istedikleri konumdadırlar. Şimdi vatanın ve milletin gerçek sahipleri için siyaset, bir fazilet kurumu halini almıştır. Ve siyaset kurumunu fazilet haline dönüştürmeye çalışan da yine bir alim, yine bir bilge insandır. Evet, Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tan bahsediyorum. Dost düşman herkes bilmektedir ki; O milletin en büyük problemi olan siyaset kurumuna yepyeni ilkeler getirmekte, dünyanın ihtiyacı olan "iş ve aş" meselesine çözümler sunmaktadır.Şimdi bize düşen; ülkemizin fetret dönemini bitirmeye çalışan bu bilge insanla birlikte olmak, süreci alabildiğine kısaltmaktır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Ahir zaman fitnesinden sâlih amelle kurtulursunuz / 19.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- 15 Temmuz, FETÖ ve Dinlerarası Diyalog / 16.07.2025
- FETÖ belasıyla bir ömür mücadele eden kahraman Prof. Dr. Haydar Baş’tır / 15.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -15- / 14.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -14- / 13.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -13- / 12.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -12- / 11.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -11- / 10.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -2- / 18.07.2025
- Çok uyardık ama uyanış tam sağlanamadı -1- / 17.07.2025
- 15 Temmuz, FETÖ ve Dinlerarası Diyalog / 16.07.2025
- FETÖ belasıyla bir ömür mücadele eden kahraman Prof. Dr. Haydar Baş’tır / 15.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -15- / 14.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -14- / 13.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -13- / 12.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -12- / 11.07.2025
- Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -11- / 10.07.2025