Orucu bozan ve bozmayan şeylerÖmer Nasuhi Bilmen / Büyük İslam İlmihali
* Oruçlu olduğunu hatırlayan kimse, ağzına aldığı herhangi bir renkteki ipliğin tükrüğünü yutacak olsa, orucu bozulur.
* Dişlerin arasında kalmış olan bir yemek kırıntısı yutulsa, bakılır: Eğer az bir şey ise, orucu bozmaz; fakat çok olursa bozar. Nohut danesinden küçük olan şey azdır; nohut danesi kadar olan şey de çoktur. Bu bir ölçüdür.
* Dişlerin arasında kalan susam veya buğday danesi gibi pek az bir şeyi yutmak orucu bozmaz. Fakat böyle bir şey dışardan alınıp yutulsa, orucu bozar. Bu halde, tercih edilen görüşe göre, keffaret de gerekir. Ancak böyle pek az bir şey ağıza alınıp çiğnense oruca zarar vermez. Çünkü bu ağız içinde dağılır bir zerre haline gelir. Ancak bunun tadı boğaza giderse oruç bozulur. -Bir kusuntu, kendiliğinden gelince bakılır. Eğer ağız dolusu olmayıp içeriye dönerse, ittifakla orucu bozmaz. Bir kusuntu, sahibi tarafından kasden getirilince bakılır: Eğer ağız dolusu ise, ittifakla orucu bozar. Çünkü bu hal, hem de imsake engeldir. -Sadece öpmek ve oynamakla bir kimsenin orucu bozulmaz. Ancak şehvetle vücuda gelecek bir davranış belirse, bunların orucu bozulmuş olur; bundan dolayı da kaza gerekir.
* Buruna ilaç akıtmak, kulağa yağ damlatmak orucu bozar ve kazayı gerektirir. Fakat kulağa giren su, orucu bozmadığı gibi, kulağa dökülen su da, tercih edilen görüşe göre orucu bozmaz.
* İnsanın derisinden içeriye sızan şeyler orucu bozmaz. Bunun için vücuda sürülen bir yağ veya yıkanılıp içeriye soğukluğu geçen bir su, orucu bozmaz.
* Yine, göze dökülen bir ilaç orucu bozmaz, boğazda duyulsa bile... Göze sürülen bir sürme de böyledir, izi ve rengi tükürükte görülse de... Çünkü bunların böyle içeriye göçmesi derideki emişlerledir.
* Oruçlu olduğunu hatırlayan kimse, ağzına aldığı herhangi bir renkteki ipliğin tükrüğünü yutacak olsa, orucu bozulur.
* Dişlerin arasında kalmış olan bir yemek kırıntısı yutulsa, bakılır: Eğer az bir şey ise, orucu bozmaz; fakat çok olursa bozar. Nohut danesinden küçük olan şey azdır; nohut danesi kadar olan şey de çoktur. Bu bir ölçüdür.
* Dişlerin arasında kalan susam veya buğday danesi gibi pek az bir şeyi yutmak orucu bozmaz. Fakat böyle bir şey dışardan alınıp yutulsa, orucu bozar. Bu halde, tercih edilen görüşe göre, keffaret de gerekir. Ancak böyle pek az bir şey ağıza alınıp çiğnense oruca zarar vermez. Çünkü bu ağız içinde dağılır bir zerre haline gelir. Ancak bunun tadı boğaza giderse oruç bozulur. -Bir kusuntu, kendiliğinden gelince bakılır. Eğer ağız dolusu olmayıp içeriye dönerse, ittifakla orucu bozmaz. Bir kusuntu, sahibi tarafından kasden getirilince bakılır: Eğer ağız dolusu ise, ittifakla orucu bozar. Çünkü bu hal, hem de imsake engeldir. -Sadece öpmek ve oynamakla bir kimsenin orucu bozulmaz. Ancak şehvetle vücuda gelecek bir davranış belirse, bunların orucu bozulmuş olur; bundan dolayı da kaza gerekir.
* Buruna ilaç akıtmak, kulağa yağ damlatmak orucu bozar ve kazayı gerektirir. Fakat kulağa giren su, orucu bozmadığı gibi, kulağa dökülen su da, tercih edilen görüşe göre orucu bozmaz.
* İnsanın derisinden içeriye sızan şeyler orucu bozmaz. Bunun için vücuda sürülen bir yağ veya yıkanılıp içeriye soğukluğu geçen bir su, orucu bozmaz.
* Yine, göze dökülen bir ilaç orucu bozmaz, boğazda duyulsa bile... Göze sürülen bir sürme de böyledir, izi ve rengi tükürükte görülse de... Çünkü bunların böyle içeriye göçmesi derideki emişlerledir.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.