logo
19 NİSAN 2024

Flaş açıklama! Mehmetçik fiilen ABD ile savaşıyor

Yalova'da düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumunda konuşan Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi ,"Mehmetçik, Afrin'de stratejik ortağımız ABD'nin tuzaklarına karşı varlık yokluk mücadelesi veriyor. Biz zannediyoruz ki PYD-YPG ile savaşıyoruz. Hayır, biz şu an bal gibi ABD ile savaşıyoruz" dedi.
29.01.2018 00:00:00
YENİ MESAJ/YALOVA

Yeni Mesaj Gazetesi tarafından düzenlenen Atatürk Vatandır Sempozyumları Yalova ile devam etti.



Sempozyumda Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Afrin operasyonu tüm yönleriyle değerlendirildi. Program Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İl Başkanı Yüksel Durak'ın açılış konuşmasıyla başladı.

BTP Genel Başkan Yardımcısı Zeki Garaçoğlu ve Yeni Mesaj Gazetesi Genel Koordinatörü Sabri Terzi de birer selamlama konuşması yaptı.



Konuşmasında "Prof. Dr. Haydar Baş eğer anlaşılmış olsaydı bugün ne Afrin ne Münbiç ne de Kobani, hiç bir problem olmayacaktı" diyen Sabri Terzi şöyle devam etti: "Eğer Prof. Dr. Haydar Baş'ın 1991 yılında Saddam Kuveyt'e sokulduğunda hedef Türkiye ikazına siyasiler ve millet kulak vermiş olsaydı bugün ne coğrafyamızda ne de ülkemizin içinde güvenlik problemi olacaktı. Haydar Baş'ın gündeme getirdiği başlık neyse mutlaka o bu millet için öncelikli olan konu başlığıdır. Bu 1998 yılında dinlerarası diyalog, yani FETÖ'ydü. O gün dinlerarası diyaloga çanak tutanlar, paralel yürüyenler daha sonra onu FETÖ'ye dönüştürdü. Ama Prof. Dr. Haydar Baş onun FETÖ olduğunu taa 1998 yılında ifade etmişti. Onun için Haydar Baş'ın gündeme getirdiği konu neyse ona kulak verin ki arkasından felaket yaşamayalım. Bu ülkede açılım gündeme getirildiğinde, Suriye konusu gündeme getirildiğinde Haydar Baş, 'mezhep farklılıkları gündeme getirilecek bu ülkede ve coğrafyamızda kardeş kanı dökülecek' demişti ve Tevhid'in merkezi Ehl-i Beyt diyerek İslam'ın özüne, merkezine Ehl-i Beyt'i yerleştirerek kardeşlik reçetesini ortaya koymuştu. Aynen bugün olduğu gibi biz de her hafta illerimizi dolaşarak Tevhid'in Merkezi Ehl-i Beyt Sempozyumları düzenledik ve dedik ki, 'Ehl-i Beyt İslam'ın gerçeğidir, ta kendisidir.' Aynen bunun gibi Atatürk Vatandır programlarıyla Haydar Baş Bey Mustafa Kemal'i birliğin adresi olarak göstererek devlet ile milletin sivil ile askerin birlik adresini yine Atatürk'te ortaya koymuştur. O açıdan birliğe ihtiyacımız varsa Atatürk ve Ehl-i Beyt bizim için temel adrestir. Bu ülkenin, milletin karnını doymasını istiyorsak Milli Ekonomi Modeli bizim için temel adrestir."

Yalova Atatürk Vatandır sempozyumu iki oturum halinde yapıldı. Prof. Dr. Ömer Saraçoğlu başkanlığındaki ilk oturumda Hasan Hüseyin Tekin, Hasan Aydın, Dr. Abdullah Terzi, Fuat Şengül, Asude Havuzlu ve Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçi konuştu.

İkinci oturum ise Prof. Dr. Ünal Emiroğlu başkanlığında yapıldı. Bu oturumda da Harun Kayacı, Ahmet Erimhan, İbrahim Berk, Seçil Mumcuoğlu ve Muharrrem Bayraktar konuştu.

'YPG ile değil ABD ile savaşıyoruz'



Sempozyum konuşmacıları ağırlıklı olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Afrin'e düzenlediği Zeytin Dalı Harekâtını değerlendirdi. Konuşmacılardan Ahmet Hamdi Kepekçi, "Kahraman Mehmetçiğimiz Afrin'de stratejik ortağımız ABD'nin tuzaklarına karşı varlık yokluk mücadelesi veriyor. Biz zannediyoruz ki PYD-YPG ile savaşıyoruz. Hayır, biz şu an bal gibi ABD ile savaşıyoruz. Niçin? 'PYD benim kara gücüm' diyen ABD değil mi? Biz ABD'nin kara gücü ile savaşıyoruz. O halde bu gerçeği hepimizin çok net görmesi lazım, hükümetin görmesi lazım, söz sahibi, irade sahibi herkesin bunu görmesi ve buna göre tedbir alması lazım" dedi.

'Haydar Baş hocamıza ne kadar teşekkür etsek azdır'

"Ben Kilisliyim. Savaş psikolojisini biliyorum" diyen Doç. Dr. Kepekçi şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Gün içinde nerede, ne zaman başınıza bir bomba düşecek ve öleceksiniz, her an bu psikoloji ile yaşıyorsunuz. Peki, bu çap genişlerse ne olacak? Savaş acı bir olaydır. O yüzden Atatürk'ün politikalarına çok dikkat etmek lazım. O'nun komşularıyla kurduğu ilişkilere, Sadabat ve Balkan Paktlarına çok dikkat etmek lazım. O yüzden Atatürk'ün yaptıklarını yapmak lazım. Bu manada Atatürk'ü birlik unsuru olarak Türkiye'nin gündemine getiren Prof. Dr. Haydar Başhocamıza ne kadar teşekkür etsek azdır."

'NATO ve ABD üsleri açık olduğu sürece...'



Ahmet Hamdi Kepekçi konuşmasında Türkiye'deki ABD ve NATO üslerine de dikkat çekti. Kepekçi, "Askerimiz operasyon yapıyor, uçaklarımız operasyonda. Tamam, güzel de şunu bilmiyoruz. NATO ağında bulunan radarlar var. Bu radarlar Hatay Yayladağı'nın sınır bölgesine Kel Dağı'nda, yetmedi Kürecik'te. Bu radarlarla nereler görülüyor biliyor musunuz? Bu radarlarla Suriye'nin hepsi, Türkiye, İran, Irak ve Kıbrıs ABD'nin avucunun içi gibi. Senin yaptığın her şeyi önceden görüyor ve biliyor. Peki, senin savaştığın ABD senin uçağının, askerinin, ne yaptığını biliyor, senin ne düşündüğünü biliyorsa nasıl olacak bu iş? Hala bu radarlar, üsler açık. Bu nasıl bir savaş? O yüzden savaşı savaş gibi yapmak lazım. Eğer kazanmak istiyorsak koşullara uygun hareket etmek lazım. Hem ABD ile savaşacağız hem de ABD ile ortak hareket edeceğiz cümlesi çok talihsiz bir ifadedir. ABD Başkanı ve Dışişleri Bakanı ile görüşülüyor. ABD ile diyalog devam ettiriliyor. Peki, Suriye'nin ne suçu var, Esad'ın ne suçu var, Suriye halkının ne suçu var? Niçin sen bu insanlarla bağlantı kurmuyorsun? Bunlar senin komşun değil mi? Hani komşularla sıfır sorundu? Arkadaşlar bizim Suriye ile barışmaktan başka çaremiz ve çözümümüz yoktur. Biz demiyor muyuz; 'Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygı duyuyoruz, Suriye'nin toprak bütünlüğü için savaşıyoruz' diye... O halde gelin Suriye devleti ile diplomatik usuller çerçevesinde, milletimizin ve devletimizin menfaatleri çerçevesinde, sınırlarımızın güvenliği çerçevesinde oturalım konuşalım. Araya Rusya'yı, ABD'yi koymaya gerek yok, siz direk görüşün. Dün kankaydınız ne oldu size? Burada kaybeden devlettir, millettir. Devletimiz ve milletimiz kaybetmemelidir" dedi.

'ABD ülkemizi Bosna gibi yapmak istiyor'

Konuşmasında, "ABD'nin ne yapmak istediğini anlamak için Bosna Hersek'e bakın" diyen Doç. Dr. Kepekçi şöyle devam etti: "Orada Boşnak kardeşlerimizin yaşadığı çileleri okuyun ve ağlayın. Öldürülseler kurtulacaklardı ama öyle değil. Namusuna en adi şekilde tecavüz ediliyor, en adi şekilde soykırıma tabi tutuluyor, vatan cüda ediyor, toplu kıyıma tabi tutuluyor, mezarı kaybediliyor. Barış denilerek ellerinden silahları toplanıyor ve ondan sonra BM tarafından Sırpların eline yem olarak veriliyor. Niçin? Çünkü bunlar Müslüman. ABD'nin, Batı'nın ülkemizin için, Suriye için, Irak için, İran için Büyük Ortadoğu Projesi kapsamındaki İslam ülkeleri için düşündüğü akıbet bundan başka bir şey değildir. Bu nedenle bizlerin doğruyu çok net bir şekilde ifade ederek haklının yanında yer almamız gerekiyor."

Peki çözüm ne?



Yalova'daki konuşmasında "Peki çözüm ne?" sorusunu da soran Ahmet Hamdi Kepekçi şunları söyledi: "Bizim başımıza ne geldiyse ABD ile stratejik ortaklığımızdan, İsrail ile olan ilişkilerimizden dolayı geldi. Terörün arkasında ABD var. Bunda en ufak bir tereddüt yok. Bunu bütün dünya biliyor ama biz sineklerle uğraşıyoruz. Sinekleri öldürerek tehlikeyi önleyemezsin, bataklığı kurutmak zorundasın. Onun için ne AB ne ABD tek çözüm bağımsız Türkiye demek zorundasın. Bakın Prof. Dr. Haydar Baş'ın çözümlerine. Ekonomide Milli Ekonomi Modeli, yönetimde Sosyal Devlet-Milli Devlet, toplumsal barış projesinde Ehl-i Beyt'te buluşma ile bütün problemlerin belini kırdı. Halk içinde ciddi bir birlik havası esmeye başladı. Onun için bizim mutlak suretle çözümün yanında yer almamız lazım."

'Uzun soluklu bir savaşa girdik'

Yeni Mesaj gazetesinin Yalova'da düzenlediği Atatürk Vatandır Sempozyumunun kapanış konuşmasını ise Yeni Mesaj gazetesi Başyazarı Muharrem Bayraktar yaptı.



Bayraktar da konuşmasında Afrin operasyonunu değerlendirdi. "ABD buraya binlerce tır silah gönderiyor diyoruz. Bunları buraya piknik yapmak için mi gönderiyor" sorusunu soran Bayraktar, "Barzani'nin, 'Bize 100 yıl evvel Kürdistan sözü verildi' ifadelerini yerine getirmek için gönderiyorlar. Biz binlerce tır silah oraya giderken seyrettik. Sayın Başbakanımız (6-7 ay evvel) 'Ben Amerikalı yetkililerle konuştum, Amerikalılar bize 'merak etmeyin biz DEAŞ ile Rakka savaşını yaptıktan sonra geri alacağız' dedi diye açıklama yaptı. Ben bunu fıkra gibi dinledim. Bu nasıl bir siyasi irade hayretler içinde kaldım. Şimdi o silahlar gitti, giderken sessiz kaldık. O silahların hangi ülkeler üzerinden gittiği de belli. O silahlar gitti, Amerikalılar oradaki PYD'lilere eğitim verdi, üniforma giydirdi hepsini seyrettik ve şu anda bir savaşın eşiğine geldik. Bir ucu Münbiç'e uzanacak olan ve burada bitmeyecek olan bir savaşın eşiğine geldik. Burada oluşturulmak istenen koridor aslında bir Kürt koridoru değil, büyük İsrail koridoru. Büyük İsrail projesini önlemek istiyorsak, siz Afrin'i aldığınız zaman buradaki unsurlar diğer bölgelere gidecekler. Dolayısıyla PYD-YPG'nin olduğu her yer bizim için tehlike demektir. Bu da yaklaşık olarak 50 bin km karelik bir alanı kapsıyor. Karşımızda 70-80 bin kişilik bir güç var. Biz böyle bir savaşa giriyoruz yani olay sadece Afrin ile alakalı değildir" şeklinde konuştu.

'Lozan'ı tartışmaya açmak çok yanlış'



Konuşmasında böyle bir ortamda Lozan'ın yeniden tartışmaya açılmasını da eleştiren Bayraktar şunları söyledi: "Bakın Sevr anlaşmasının 62. ve 64. maddesi var. Olaylara iğne ucuyla bakmayalım. Ben size büyük fotoğrafı gönderiyorum. Bugün savaşanlar da, ordumuzu o savaşa gönderenler de, 'Bugün biz ABD ile savaşıyoruz ama bize bir zeytin dalı uzattığı zaman çekiliriz, olay biter' diye bakmasınlar. Sevr anlaşmasının 62. ve 64. maddesi, İngiliz, İtalyan ve Fransız yetkililerden oluşan bir komisyon Fırat'ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bağımsız bir Kürt yönetimi kuracak bir yıl sonra ise Kürtler BM'ye başvurarak bağımsızlık isteyeceklerdir' diyor. Bugün Barzani de Salih Müslim de aynı şeyi söylüyor. Mesele şudur; Sevr antlaşmasını çöpe atan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Aslında PYD'nin de YPG'nin de, Barzani'nin de, 5 bin tır dolusu silah gönderen ABD'nin de savaşı, Sevr'i çöpe atan Mustafa Kemal Atatürk iledir. Mustafa Kemal Atatürk Lozan'ı imzalayarak Sevr planlarına, Kürdistan planlarına bir daha yürürlüğe girmeyecek şekilde son vermiştir. Dolayısıyla şu ortamda Lozan'ın tekrar tartışmaya açılmasından son derece rahatsızım. Lozan'ı neden tartışmaya açıyoruz? Lozan'ı tartışmak demek Sevr'e dönmek demektir. Çünkü Sevr çöpe atıldığı için Lozan yapılmıştır. Lozan olmasaydı Sevr yürürlükte olacaktı. Biz Türk ordusu Afrin'de savaşırken kalkıp Lozan'ı nasıl tartışmaya açarız? Bu son derece yanlış bir tutumdur. Devlet yöneticilerimizin kesinlikle bundan vazgeçmesi lazımdır."
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
CHP'den iktidarın arazi satışlarına tepki
'AKP enkaz bırakarak çöküyor'
Yüksek et fiyatı sorunu ithalatla çözülemez
Et ürünlerinde KDV kaldırılsın
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü

Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 206 bin 34 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26'sını oluşturdu
 

 
19.04.2024 10:34:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:43:28
AA
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk
Türkiye nüfusunun yüzde 26'sı çocuk

Türkiye İstatistik Kurumu, 2023 yılına ilişkin çocuk istatistiklerini açıkladı.

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre, 2023 yıl sonu itibarıyla Türkiye nüfusu 85 milyon 372 bin 377 kişi iken bunun 22 milyon 206 bin 34'ü çocuk olarak kayıtlara geçti.

Çocuk nüfusun yüzde 51,3'ünü erkek, yüzde 48,7'sini kız çocuklar oluşturdu.

Birleşmiş Milletler tanımına göre, 0-17 yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1970 yılında toplam nüfusun yüzde 48,5'ini oluştururken bu oran 1990'da yüzde 41,8 ve 2023'te yüzde 26 oldu.

Nüfus projeksiyonlarına göre, çocuk nüfus oranının 2030'da yüzde 25,6, 2040'ta yüzde 23,3, 2060'ta yüzde 20,4, 2080'de yüzde 19 olacağı öngörüldü.

Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülkenin çocuk nüfus oranları incelendiğinde, 2023'te çocuk nüfus oranının AB ortalaması yüzde 18 oldu.

AB üye ülkeleri içinde en fazla çocuk nüfus oranına sahip ülkeler sırasıyla yüzde 23,4 ile İrlanda, yüzde 21,1 ile Fransa ve yüzde 20,9 ile İsveç olarak kaydedildi.

Çocuk nüfus oranının en düşük olduğu ülkeler ise sırasıyla yüzde 15,1 ile Malta, yüzde 15,4 ile İtalya, yüzde 15,9 ile Portekiz olarak belirlendi.

Türkiye'nin çocuk nüfus oranının AB'ye üye ülkelerden daha yüksek olduğu görüldü.

 

Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu

Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 29 yıl önce terör örgütü PKK tarafından şehit edilen dönemin Belediye Başkanı Kemal Tekin'in oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde belediye başkanı seçildi. Tekin, babasının ilkeleri doğrultusunda Nazımiye halkına hizmet etmenin birinci amaçları olduğunu söyledi.
19.04.2024 10:02:00 / Güncelleme: 19.04.2024 10:17:27
İhlas Haber Ajansı
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Terör saldırısında şehit edilen babasının koltuğuna 29 yıl sonra kendisi oturdu
Tunceli'nin Nazımiye ilçesinde 3 dönem belediye başkanlığı yapan Kemal Tekin, 7 Nisan 1995'te ilçedeki evinde terör örgütü PKK mensuplarının saldırısı sonucu şehit edilmişti.



Aradan geçen 29 yılın ardından oğlu Ali Emrah Tekin, 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel seçimlerde tüm rakiplerini geçerek CHP'den Nazımiye Belediye Başkanı seçildi.

Mazbatasını alarak göreve başlayan 41 yaşındaki Ali Emrah Tekin, son seçimlerde Nazımiyelilerin büyük çoğunluğunun kendisini tercih etmesinden mutluluk duyduğunu belirterek, 'Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tabi bu seçimlerin bizim açımızdan şöyle özel bir durumu var. Bir seçim olmasının ötesinde benim ve ailem için farklı bir anlam ifade ediyordu. Şöyle ki 29 yıl önce maalesef terör saldırısı sonucu yine Nazımiye Belediye Başkanlığı görevini yürüten babam şehit edilmişti. Dolaysıyla Nazımiyeli hemşehrilerimiz aradan geçen 29 yıla rağmen tekrar bu anlamda bizi destekleyerek yaşanan bu olaya verdikleri tepkiyi göstermiş oldular. Duygusal anlamda da bizim için önemli bir durumdu' dedi.



''29 yıl sonra bayrağı teslim aldık''

Babasından devraldığı görevi layıkıyla yürütmenin gayreti içinde olacağını belirten Tekin, 'Babam iyi bir insandı. Her zaman hemşehrilerinin iyiliği, güzelliği anlamında çalışmalar yürüttü. Dolasıyla biz 29 yıl sonra bu bayrağı teslim alarak aynı şekilde, babamın tavsiye verdiği şekilde bu yetkiyi hemşehrilerimizin yararına olacak şekilde kullanmaya devam edeceğiz' diye konuştu.



İlçenin küçük ve kısıtlı imkanlara sahip olduğuna vurgu yapan Başkan Tekin, 'Bugüne kadar bu kısıtlı kaynakların sebep olduğu borçlanma da söz konusu. Bunların bir şekilde çözülmesi için aday olduk. Bunların hepsinin aşılarak Nazımiyeli hemşehrilerimize daha kaliteli hizmet sunmak adına adaydık adaylığımız başkanlığa dönüştü. Dolayısıyla bütün enerjimizi bundan sonra bu anlamda harcamış olacağız. Hem kaymakamlığımız hem valiliğimizden destek alacağız inşallah. Onun dışında Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden halkçı belediyecilik anlayışı doğrultusunda destek almayı bekliyoruz, umuyoruz. İlçemiz için iki kıymetli değerimiz var. Biri rahmetli Kamer Genç biri de bir önceki genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu. Bu iki değeri var etmiş bir ilçeyiz. Genel başkanımız Özgür Özel'in de desteğiyle ilçemizi yeniden yaşanabilir, tersine göçü sağlayabilecek bir duruma getirmek istiyoruz. Bu anlamda partimizin büyük katkı sunacağını biliyoruz. Onun özgüveni içerisindeyiz' şeklinde konuştu.

Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu

Van'ın İpekyolu ilçesi kırsalında define avcılarının kazı yaptığı ihbarı üzerine olay yerine giden jandarma ve emniyet personeli, yere gömülü vaziyette mühimmat ele geçirdi.
19.04.2024 09:41:00
İhlas Haber Ajansı
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Kaçak kazı ihbarına giden ekipler yere gömülü mühimmat buldu
Edinilen bilgiye göre olay, İpekyolu ilçesine bağlı Kevenli Mahallesi kırsalında dün sabah saatlerinde gerçekleşti.

Kırsal alanda kazı yapan define avcılarının ihbarı vatandaşlar tarafından jandarma ekiplerine bildirildi.

Erek Dağı eteklerindeki alana giden jandarma ekipleri, yere gömülü vaziyete mühimmat tespit etti.

Jandarmanın ardından görevi emniyet ekipleri devraldı.

Bölgede güvenlik önlemi alan ekipler, içerisinde patlayıcı malzemenin de bulunduğu alanda çalışma başlattı.

Ekipler çalışmanın ardından kazı alanındaki mühimmatı ele geçirdi.

Bölgede kim ve kimlerin kazı yaptığı araştırılırken olaya ilişkin soruşturma sürüyor.

'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında organize suç örgütü üyesi 32 şüphelinin yakalandığını açıkladı.
19.04.2024 08:19:00
İhlas Haber Ajansı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
'Mahzen-29' operasyonlarında suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalandı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın paylaştığı bilgilere göre; İstanbul'un Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde düzenlenen 'Mahzen-29' operasyonlarında, kasten adam öldürme, kasten adam öldürmeye teşebbüs, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, mala zarar verme, 6136 sayılı kanuna muhalefet, uyuşturucu imalatı ve ticareti, tehdit ve hakaret suçlarına karıştığı tespit edilen organize suç örgütü üyesi 32 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.

EGM KOM Başkanlığı koordinesinde, İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüklerimizce koordineli olarak yapılan çalışmalarda İstanbul genelinde; 08.04.2024-17.04.2024 tarihleri arasında; Beşiktaş, Avcılar, Esenyurt ve Kağıthane ilçelerinde gerçekleşen operasyonlarla yakalanan 32 şüphelinin; M.A. isimli iş insanına yönelik kasten öldürmeye teşebbüs eylemini, Esenyurt ilçesinde iş insanı O.Z.'nin iş yerine yönelik 12.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleştirilen kurşunlama eylemlerini, Avcılar ilçesinde iş insanı O.Z.'nin ikametine yönelik 09.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde gerçekleşen kurşunlama eylemlerini, Esenyurt ilçesinde 15.04.2024 tarihinde basına görüntüleri yansıyan kişiyi kaçırma eylemini, Kağıthane ilçesinde 13.04.2024 tarihinde D.E. isimli şahsın silahla öldürülme eylemini, Kağıthane ilçesinde 08.04.2024 ve 13.04.2024 tarihlerinde Mert Yedi Emin otoparkına el bombası atılması eylemlerini, Eyüpsultan ilçesinde 16.04.2024 tarihinde örgüt mensuplarına dağıtılmak üzere satışa hazır şekilde 30 adet silah temin ettikleri ve çok sayıda silah parçasını birleştirerek silah üretimi gerçekleştirdikleri tespit edildi.

Operasyonlar sonucu 34 adet ruhsatsız tabanca, 2 adet ruhsatsız otomatik tabanca, bahse konu 3 farklı eylemde kullanılan araç ve araçlarda kullanılan 3 adet sahte plaka, muhtelif miktarda satışa hazır paketlenmiş uyuşturucu madde, 1 adet hassas terazi ve çok miktarda döviz ve Türk Lirasına el konuldu.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.