Gaziantep Kozanlı Camii

Gaziantep'in tarihi ve kültürel zenginliklerinin önemli bir parçası olan Kozanlı Camii, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için büyük bir ilgi odağıdır.


Kozanlı Camii'nin kesin yapım tarihi hakkında farklı görüşler bulunmakla birlikte, 1647 ve 1654 tarihli Şer'i Mahkeme sicillerinde mescit olarak geçtiği ve banisinin Ali Bey olduğu bilinmektedir.

Bu kayıtlar, caminin 17. yüzyılda inşa edildiğine işaret etmektedir. 1688 senesinde ise mescitten camiye dönüştürülmüştür. Halk arasında "Kozanoğlu Camii" olarak da anılan yapı, uzun yıllar boyunca bölge halkının ibadet merkezi olmuştur.

Yapımı

Cami, kesme taş kullanılarak dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. İbadet mekânı, ortadaki iki taş ayakla altı bölüme ayrılmış ve her bölümün üzeri çapraz tonozlarla örtülmüştür.

Camiye giriş, Gaziantep yöresine özgü siyah ve beyaz taşlardan yapılmış, son cemaat yerinin ortasındaki kapısından sağlanmaktadır. Son cemaat yeri de birbirlerine sivri kemerlerle bağlanmış iki payenin oluşturduğu üç bölüm halindedir.

Mimari özellikleri

Kozanlı Camii'nin mimari yapısı, dönemin Anadolu'sunda sıkça görülen özelliklerle birlikte, Gaziantep'e özgü bazı detayları da içinde barındırır. Cami, sade ve işlevsel bir yapıya sahip olmakla birlikte, taş işçiliği ve geometrik süslemelerdeki ustalık, yapıyı diğer yapılardan ayırmaktadır.

Dikdörtgen Plan: Cami, klasik Osmanlı camilerinde sıkça görülen dikdörtgen plan üzerine inşa edilmiştir.

Çapraz Tonozlar: İbadet mekânının üzeri, dayanıklılığı ve estetik görünümüyle bilinen çapraz tonozlarla örtülmüştür.

Taş İşçiliği: Caminin dış cephesi ve iç mekânında kullanılan kesme taşlar, ustalıkla işlenerek yapıya görsel bir zenginlik katmıştır.

Gaziantep'e Özgü Detaylar: Cami kapısındaki siyah ve beyaz taşların kullanımı, Gaziantep yöresine özgü bir mimari özelliktir.

Kozanlı Camii, Gaziantep'in tarihi ve kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Hem mimari özellikleri hem de taşıdığı tarihsel değerle bölge için büyük bir öneme sahiptir. Cami, sadece bir ibadethane olmakla kalmayıp aynı zamanda geçmişle gelecek arasında bir köprü görevi görmektedir.