Geleceği savunmak, gençliği korumak ve kurtarmak -2-

İktidar sahipleri ülkeyi nereden nereye getirdiğinin farkında mıdır bilmiyorum ama şehirleri süsleyen iktidarlarını öven pahalı reklam afişlerinde gördüğümüz "hayaldi gerçek oldu" ifadesinde vücut bulan bu ifade her şeyi anlatıyor.

İktidar sahiplerinin "İmanlı Gençlik" sloganıyla çıktıkları yolun sonunda dinsiz, imansız, vatansız, uyuşturucu bağımlısı, sanal ya da gerçek kumar tuzağında debelenen, istismar edilen, maddi-manevi aç bırakılan bir nesil yetişmesine vesile oldular.

Ana muhalefeti de başının derdine düşürüp içerden dışardan parçalamaya çalışarak onları da devre dışı bıraktılar. Yeri gelmişken ana muhalefete de tavsiyemiz Atatürk'ün partisi hüviyetine bürünüp simgeleri 6 okun hakkını versinler.

Aksi taktirde bu millet kimsenin gözünün yaşına bakmaz zamanı gelince kime nasıl tokat vuracağını bilir. Bakmayın sabırla seyrettiğine Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi "Türk milleti zekidir. Türk milleti çalışkandır."  İlk sandıkta dersini verir Alimallah.

Bu kadar kargaşa bu kadar zifiri karanlık yaşanırken Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) hiçbir siyasi kaygı ve beklenti içerisine girmeden gençliğe ve geleceğimize sahip çıkıyor.

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) uyuşturucu, kumar, ahlaki yozlaşma ve çeteler gibi zararlı alışkanlıklara karşı program serisi başlattı. Bu program serisinin adı "GELECEĞİ KURTARMAK"

Programın ana fikrini ve ülke çapında yapılacak etkinliğin ilk durağı başkent Ankara oldu. Bu davranış bile anlamlı bir davranıştır. Ata'sının emaneti olan gençliğe sahip çıkmak fikrini düşünceden eyleme geçirmek için Ata'sından eman almak ve selamlamakla işe başlamaktır.

Programın ana fikri bütün teşkilatlar kendi sorumluluk alanlarında toplumu bilinçlendirmek, projeye katkı sağlamak amacıyla o bölgenin resmi bürokrasisi, sivil toplum örgütleri ve vatandaşı buluşturmak ve toplumda bir farkındalık sağlayarak kangren olan toplumsal bir yarayı tedavi etmektir.

Ateş düştüğü yeri yakar diye bir tabir vardır.  Daha önce arkadaşlık kurduğum biriyle bu konu hakkında geniş sohbetlerimiz olmuştu. Kendisinin evladı madde bağımlısı biriymiş. Bana başından geçenleri anlatmıştı. Evladını bağımlıktan kurtarmak için yaptığı fedakârlıkları harcadığı maddi manevi zaman israfını anlattığında hayretler içinde kalmıştım. Kendisi ve evladı ibadet ehli biri olmasına rağmen birilerinin tuzağına düşmüş ve uzun uğraşılar neticesinde evladını bu bataktan nasıl kurtardığını anlatmıştı.

Bir atasözü vardır. "Tedbir tamirden ucuza mal olur"  

Bu sebeple yapılacak iki iş vardır. Birincisi devletin acil kararlar alıp bu konuya çok daha fazla zaman ayırmasını temin etmek ikincisi de evlatlarımızı alınacak ciddi tedbirlerle korumaktır.

Elbette biz devlet değiliz vatandaşız ama her bir ferde düşen ciddi görevler vardır. Sorumluluk duygusunu mutlaka fertten topluma yaymak zorundayız. Şimdilik size dokunan yok mu? Eğer elinizi çabuk tutmazsanız bir gün mutlaka bir bağımlı ile yolunuz kesişecek ve o zaman size verebileceği zararı tahmin bile edemeyeceğiniz bir şeyle karşılaşınca ayıkmanız bir işe yaramayacaktır. Ya da sizin evladınızı bu tuzak içerisinde bulunca çok canınız yanacaktır.

Haydi bu sorumluluk projesine siz de destek verin geliniz beraber istişare edelim birlikte programlar yapalım. Seminerler verelim mutlaka ama mutlaka bir şeyler yapalım.

Moğollar Müzik grubunun seslendirdiği şarkı geldi aklıma "Bir şey yapmalı"