logo
25 NİSAN 2024

Genç Osman'sın ulusun

18.12.2004 00:00:00
Anadolu insanınca özel bir ezgiyle söylenen Genç Osman Destanı, 17. Yüzyılın âşıklarından Kayıkçı Kul Mustafa tarafından bestelenmiştir. Destan, IV. Murat'ın Bağdat Seferi'ne katılan Genç Osman adlı yiğide atfen bestelenmişse de, esasen tüm devirlerin Müslüman-Türk gençlerine seslenişi ifade eden bir manzuma özelliği taşıyor Osmanlı padişahı II. Osman ile aynı adı taşır... Gönlü vatan aşkıyla yanan, 18 yaşında ve üç aylık evli, henüz bıyıkları dahi terlememiş bir delikanlı olan "Genç Osman", IV. Murat zamanında katıldığı Bağdat Seferi'nde destanlar yazar. Türk Sancağı'nı Bağdat kalesine dikmeye muvaffak olur; lakin, başını ve kollarını bu uğurda feda ederek...

IV. Murat'ın Bağdat Seferine katılan Genç Osman adlı yiğit ile ilgili destan, 17. Yüzyılın âşıklarından Kayıkçı Kul Mustafa tarafından bestelenerek günümüze kadar söylenegelmiş bir manzum bir eserdir.

Kaynağını, Bağdat Seferi'ne katılan Genç Osman adlı bir askerin gösterdiği kahramanlıklardan alan "Genç Osman Destanı", Türk milletinin nasıl bir karaktere sahip olduğunu da en çarpıcı biçimde yansıtıyor.

Bağdat Seferi destanlaşıyor

Kanunî Sultan Süleyman'dan sonra gözle görülür bir düşüş yaşayan Osmanlı Devleti, 17. Yüzyılın başlarında hâlâ eski görkemini koruyordu. Devlet, içerde meydana gelen çalkantılarla rahatsızdı ama, dışarıda güçlü ve etkiliydi. I. Mustafa'nın yerine tahta geçen IV. Murat (1612-1640), ilk yıllar, şehit edilen genç padişah II. Osman'ın intikamını almak ve tahtı ele geçirmek isteyen isyancılarla mücadele etmek zorunda kaldı. Bunun yanında dış siyasetini doğuya çeviren IV. Murat, ilk seferini Safevî Devleti üzerine yaptı (1635). Tarihte, Revan Seferi olarak anılan savaşta, Osmanlı topraklarına devamlı saldıran İranlılar, işgal ettikleri toprakları ve Revan Kalesi'ni, Osmanlı kuvvetlerine iade ettiler. İlerleyen Osmanlı ordusu, Ahıska'yı teslim almıştı. Osmanlılar İstanbul'a dönünce İran Şahı, Revan'ı geri aldı. Bununla da kalmayarak Dicle Nehri'ni geçip Bağdat'a girmiş ve bu bölgede barbarca hareketlere girişmişlerdi. Yerli Müslümanlara, bunun yanında kutsal mekanlara da saldırıldığını öğrenen Sultan Murat, derhal Harp Divanı'nın toplanmasını ister. Bağdat Seferi için yeniçeri ve sipahilerden başka, gönüllülerin de sefere katılmasını emreder. Ve şöyle buyurur:

Ayrıca ulaklar salın her yere

Gönüllüler dahi gelsin sefere

Gönüllü olanlar bıyık burmalı

Öyle ki, üstünde tarak durmalı

Padişahın bu fermanına rağmen gönlü sefer aşkıyla yanan, 18 yaşında, üç aylık evli genç bir yiğit delikanlı, ne yapar yapar, adını gönüllü nefer olarak yazdırmayı başarır. Henüz bıyıkları dahi terlememiş bu delikanlı ile ilgiyi haber padişahın kulağına gider. Öylesine hiddetlenir ki, IV. Murat Han; "O söz dinlemezden ben hesap sorarım!" diyerek Otağ-ı Hümayun'a çağırtır körpe delikanlıyı. Huzura gelen Genç Osman'ı gören vezirler, az çok, akıbetinin ne olacağını tahmin ettiklerinden, "Eyvah! Bu tüysüz yiğide yazık olacak" diye üzülürler:

Osman otağ içre el-pençe divan

Gök gibi gürledi Sultan Murat Han

Bre bilmez misin eyledik ferman

Şol Bağdat üstüne gider olanda

Gönüllü olanlar bıyık burmalı

Öyle ki üstünde tarak durmalı

Bir pençe vuruşta kalkan kırmalı

Düşman üzere hamle eder olanda

Osman, kaşla göz arasında cebinden çıkardığı demirden tarağı bir vuruşta üst dudağına sapladı. Demir tarağın dişleri, körpe dudağına öyle saplandı ki, tarağın dibinden al kanlar damlamaya başladı. Osman, elleri göbeğinin üzerinde, göğsü kabarık, başı dik olduğu halde şöyle dedi:

Gündüz gece gönlü ayık Sultanım

Bin Bağdat şehrine lâyık Sultanım

İşte tarak, işte bıyık Sultanım

Ölürüm ben size keder olanda

Sultan Murat Han ve cümle hazır bulunanlar, bu durum karşısında fevkalâde müteessir oldular. Hayret ve memnunluk duygularını gizleyemeyen Sultan, bu yiğit genci ikram ve dualarla taltif ettikten sonra derhal Bağdat Seferi için ilerleyen öncü kuvvetlere Serdâr eyledi.

Genç Osman dediğin bir küçük uşak

Beline bağlamış ibrişim kuşak

Askerin içinde birinci uşak

Allah Allah deyip geçer Genç Osman

Genç Osman dediğin bir küçük aslan

Bağdat'ın içine girilmez yastan

Her ana doğurmaz böyle bir aslan,

Allah Allah deyip geçer Genç Osman

Bağdat'ın kapısını Genç Osman açtı,

Düşmanın cümlesi önünden kaçtı

Kelle koltuğunda üç gün savaştı

Allah Allah deyip geçer Genç Osman

Genç Osman, Bağdat kuşatmasında tam 40 gün cansiperâne çarpıştı. Ve kırkıncı gün Osmanlı sancağını surlara dikmeye muvaffak oldu; ancak, başını ve kollarını bu uğurda feda ederek... Savaş sırasında sancaktarlık yapan Genç Osman, kahramanca çarpışırken kollarını kaybeder. Buna rağmen sancağı surlara dikmek için son bir hamleyle atılır ileriye ama; kahpe bir kılıç darbesi, başını düşürür yere... Yaygın bir rivayete göre, kesik kellesini koltuğuna alır ve üç gün daha savaşır Genç Osman. Ve bir askerin kendisini görmesiyle şehâdet şerbetini içer... Son sözleri, vasiyetinin Sultan IV. Murat'a iletilmesiydi:

Sözümü iletin ol Murat Han'a

Din ve devlet için boyandım kana

Akşam sabah yolumu gözler

Bir taze gelin ile bir garip ana

Anam gözlemesin artık yolumu

İncitmesin benim körpe dulumu

Ak sütünü helal etsin oğluna

Böylesine arz eyleyin hâlımı

1638'de genel bir taarruzla fethedilir Bağdat. IV. Murat, İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin ve büyük mutasavvıf Abdülkadir Geylani'nin türbelerini tamir ettirdikten sonra döner İstanbul'a. Tabii, kahraman Osman'ını da unutmaz. IV. Murat, hem Şehit Osman'ın hatırasına hem de Bağdat'ın fethi şerefine İstanbul'da bir köşk yaptırır. Adı, o gün bugündür, "Bağdat Köşkü" diye anılan mekan Topkapı Sarayı'nda bulunmaktadır.
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

 
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" dedi.
24.04.2024 23:34:00
ANADOLU AJANSI
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor
 Kendi çipini üreten ASELSAN buluşlara devam ediyor

ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, ihracat yaptıkları ülke sayısını 86'ya çıkardıklarını dile getirerek, "ASELSAN'ın bu yıl yeni ihracat sözleşmeleri açısından 1 milyar dolara yaklaşma hedefi var" dedi. Anadolu Ajansı Teknoloji Masası'nın konuğu olan Akyol, ASELSAN olarak denizin derinliklerinden uzayın derinliklerine kadar her alanda her platforma kritik sistemler geliştirdiklerini kaydetti.

Siz mi ambargo uygularsınız?!

Akyol, İHA kameralarına Kanada tarafından uygulanan ambargoları anımsatarak, "O dönem Savunma Sanayii Başkanlığımızın liderliğinde bir geliştirme projesi başlattık. Önce ambargoyu bertaraf edecek bir kamera yapmak daha da ötesinde dünyada bu alandaki en iyi kamerayı da yapabilmek üzere yola çıkmıştık. Geldiğimiz noktada İHA kameramız ASELFLIR-500'ü tamamladık. Artık operasyonel olarak Silahlı Kuvvetlerimizin kullanımına da girdi" ifadelerini kullandı. ASELFLIR-500'ün rakiplerine oranla yüzde 30 daha iyi performans sergilediğine dikkati çeken Akyol, kameranın lazer işaretlemedeki başarısıyla da güdümlü mühimmatların daha hassas vuruş kabiliyeti kazanmasını sağlamış olduğunu vurguladı.

Hava savunma sistemlerinde yeni ataklar

Akyol, ASELSAN'ın alçak irtifada KORKUT sistemi olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kendisine yönelen dron, seyir füzesi ve benzeri tüm tehditleri parçacıklı mühimmatlarla önce tespit edip sonra onları engellemeye dayalı bir teknoloji. Bu envantere kazandırdığımız ve seri üretimini devam ettirdiğimiz bir sistem. Bunun bir üstünde HİSAR-A diye isimlendirdiğimiz bu sefer biraz daha irtifanın arttığı artık füzelerin devreye girdiği bir sistem var. Burada da Roketsan ile güzel bir işbirliğimiz var. Füzeleri onlar bize sağlıyorlar, biz de bütün sistemi bir araya getirerek alçak irtifalı HİSAR-A'yı tamamlayıp envantere kazandırdık.
Bir üstünde de HİSAR-O'muz var. Orta menzilde. Bunun da envantere kazandırıldığını ve seri üretime devam edildiğini söyleyebilirim. Şimdi de uzun menzilli hava savunma sistemimiz SİPER'i Türk Silahlı Kuvvetlerimizin envanterine kazandırıyoruz. Böylece çok alçak irtifadan yüksek irtifaya kadar katmanlı hava savunmasını 2024 yılında tamamlamış oluyoruz."


Lazer silahı GÖKBERK

ASELSAN'ın lazer silahı GÖKBERK'ten bahseden Akyol, lazerin kaynağını da yerli olarak geliştirdiklerini vurguladı. Akyol, otonominin (kendi kendine karar verip çalışma) üzerinde çalıştıkları önemli başlıklardan olduğunu aktararak, "Deringöz isminde yeni bir ürün üzerine çalışıyoruz. Geçtiğimiz günlerde ilk dalışını yaptık. Yapay zeka destekli otonom sürüş algoritmalarına sahip. Denizin altına 600 metreye kadar dalabilen sonarları olan, su altında haberleşme ve su altında keşif gözetleme kabiliyetine sahip bir ürün" diye konuştu. ASELSAN'ın Ankara'da 400 milyon dolarlık yeni bir yatırıma başladığının altını çizen Akyol, yatırımla beraber binin üzerinde ilave nitelikli istihdamı Türkiye'ye kazandıracaklarını anlattı.


Yapay zeka robotları kullanıyor

Karar vericilerin yapay zeka destekli algoritmalarla işini kolaylaştırmak ve büyük veriyi işlemek üzere komuta kontrol sistemlerinde yapay zekayı etkin olarak kullandıklarını aktaran Ahmet Akyol, "Gerek insansız kara, deniz araçlarında gerek otonominin olduğu diğer sistemlerde yapay zeka destekli algoritmalarla burada fark yaratmaya çalışıyoruz. ASELSAN içerisindeki bütün çalışmalarda yapay zeka robotlarını kullanır duruma geldik. Bunu içerideki süreçlerimizde adım adım yaygınlaştırıyoruz" dedi. Akyol, çip teknolojisinin çok kritik olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti: "Çip teknolojisinin askeri ve sivil boyutu var. Bizim açımızdan askeri boyutunda bağımsızlık stratejik öncelik. Bu amaçla Bilkent Üniversitesi ile ortak bir şirketimiz var. Yine ASELSAN'ın İstanbul'da MKR-IC ve TÜYAR isimli iki ayrı çipe odaklanmış alt şirketi var. Bu üç alt şirketle ve kendi bünyemizdeki çip tasarım ekiplerimizle buraya önemli miktarda kaynak ve yatırım yapıyoruz. Özellikle radar ve elektronik harpte kullanılan son derece stratejik olan galyum nitratta, transistör seviyesinde millileştirmeyi tamamladık. Bir radarda yaklaşık 1000'den fazla çip bulunuyor. Bu çipleri kendimiz tasarlıyoruz. 2024 itibarıyla bu çipleri Ankara'da seri üretebilme imkanına kavuştuk. Alt transistörlerini Bilkent Üniversitesi ile ortak şirketimizde, üstündeki çip seviyesi üretimleri de ASELSAN'da çoklu adetlerde yapabilecek duruma geldik. Binlerce çipi seri ürettiğimizi söyleyebilirim. Bu, askeri alandaki bağımsızlığımız açısından önemli."

Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?

Meteoroloji, doğanın diliyle konuşur ve bu dili anlamak için renkli uyarı kodlarından yararlanır. Türkiye'de Meteoroloji Genel Müdürlüğü, hava durumu tahminlerinde ve uyarılarda dört farklı renk kodu kullanır: yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı. Her bir renk, doğanın bize gönderdiği mesajların şiddetini ve önemini ifade eder
24.04.2024 13:05:00 / Güncelleme: 24.04.2024 13:08:29
Ahmet Haydar Tarhanlı
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Meteorolojinin renkli kodları ne anlama geliyor?
Yeşil (Tehlike Yok): Yeşil kod, hava durumunun sakin olduğunu ve herhangi bir tehlike beklemediğimizi gösterir. Bu renk, günlük yaşantımızı etkileyecek meteorolojik bir hadisenin olmadığını belirtir ve huzurlu bir gün geçirebileceğimizin işaretidir.

Sarı (Az Tehlikeli): Sarı kod, dikkatli olmamız gerektiğini söyler. Hava durumu olağanın dışında olmasa da, bazı faaliyetler için potansiyel riskler taşıyabilir. Bu uyarı, özellikle açık havada yapılacak etkinliklerde daha tedbirli olmamız gerektiğini hatırlatır.

Turuncu (Tehlikeli): Turuncu kod, tehlikenin arttığını ve olası hasarlar için hazırlıklı olmamız gerektiğini bildirir. Bu renk, nadiren gerçekleşen ve can veya mal kaybına yol açabilecek meteorolojik olayların beklendiğini ifade eder.

Kırmızı (Çok Tehlikeli): Kırmızı kod, en ciddi uyarıdır ve çok tehlikeli durumları simgeler. Bu renk, hayatı tehdit edebilecek, geniş alanlarda büyük hasarlara neden olabilecek son derece kuvvetli meteorolojik hadiselerin beklendiğini gösterir. Kırmızı kod gördüğümüzde, güncel meteorolojik koşulları sıkça takip etmeli ve gerekli tüm önlemleri almalıyız.

Bu renk kodları, doğanın bize sunduğu ipuçlarını çözmemize ve kendimizi olası tehlikelere karşı korumamıza yardımcı olur. Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün bu renkli uyarı sistemi, "Haberdar olun, hazırlıksız yakalanmayın" sloganıyla bizlere doğru bilgiyi zamanında sunar ve güvenliğimizi sağlamak için önemli bir araçtır.

Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 21. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı

24.04.2024 12:27:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:31:28
AA
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı
Yargıtay Başkanlığı seçiminde 21. turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilen Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresi 24 Mart itibarıyla doldu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay üyeleri 25 Mart Pazartesi sandık başına gitti.

Seçimin ilk 20 turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması nedeniyle bugün 21. tur oylaması yapıldı.

Oylama sonucu Mehmet Akarca 100, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez 96, 3. Ceza Dairesi Başkanı Muhsin Şentürk ise 112 oy aldı. Seçime katılım 324 olarak kayıtlara geçerken, 2 boş oy kullanıldı, 14 oy da geçersiz sayıldı.

Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 22. tur oylamayla devam edilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor. 

Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı

Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı
24.04.2024 10:31:00
İhlas Haber Ajansı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına 43 el ateş açıldı
Bursa'da bir holding binasına otomobille gelen saldırganlar gece yarısı kimsenin olmadığı saatte binaya 43 el ateş açtı. Kurşunların hedefi olan camlar tuz buz olurken, binada görevli özel güvenlikçi ise saldırıdan yara almadan kurtuldu.

Olay, merkez Osmangazi ilçesinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, bir grup şüpheli cadde üzerinde bulunan holdingin ana binasına saldırı düzenlemek için beyaz bir otomobille geldi.

Binanın önünden geçtiği esnada aracın camından çıkan saldırganlar, otomatik silahla arka arkaya tetiğe bastı. Tam 43 merminin isabet ettiği binada bulunan bir bekçi ise arka arkaya gelen kurşunlardan son anda kurtuldu.

Silah sesleri üzerine bölgeye çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Ekipler, olayla ilgili tahkikat başlatırken, olay yerinden otomobille kaçan şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Polisin titiz soruşturmasının sürdüğü bildirildi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.