Gençlerde Yeme Bozuklukları: Genetik ve Ruh Sağlığı İlişkisi
Yeni bir araştırma, gençlerin yeme bozukluğu geliştirme riskini etkileyen faktörleri anlamak için önemli bulgular sunuyor
09.04.2025 12:29:00 / Güncelleme: 22.04.2025 11:34:50
Ahmet Turan Yiğit
Ahmet Turan Yiğit





Yeni bir araştırma, gençlerin yeme bozukluğu geliştirme riskini etkileyen faktörleri anlamak için önemli bulgular sunuyor. Genetik, beyin gelişimindeki farklılıklar ve gençlik yıllarındaki ruh sağlığı, bazı gençlerin neden yeme bozukluğu yaşadığını açıklamaya yardımcı olabilir. Bu çalışma, gençlerin beslenme alışkanlıkları ve ruh sağlığı arasındaki karmaşık ilişkiyi aydınlatmayı amaçlıyor.
Araştırma, İngiltere, İrlanda, Fransa ve Almanya'dan yaklaşık 1.000 genç üzerinde gerçekleştirildi. Katılımcılar, genetik verilerini sağladı, yeme alışkanlıkları ve refahları hakkında anketler doldurdu ve 14 ile 23 yaşları arasında manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taramaları yaptırdı.
23 yaşına geldiklerinde, araştırmacılar katılımcıları üç gruba ayırdı:
Sağlıklı beslenenler: %42
Kısıtlayıcı beslenenler: %33
Duygusal ya da kontrolsüz beslenenler: %25
Kısıtlayıcı yiyenler, diyet yaparak kilolarını ve görünümlerini kontrol etmeye çalışan bireylerdi. Duygusal ya da kontrolsüz yiyenler ise olumsuz duygulara tepki olarak aşırı yeme eğilimindeydiler.
Araştırma, 14 yaşındaki çocukların ruh sağlığı sorunları ile 23 yaşındaki yeme alışkanlıkları arasında güçlü bir ilişki buldu. Özellikle, anksiyete, depresyon veya dikkat sorunları yaşayan gençlerin, ilerleyen yaşlarda sağlıksız yeme alışkanlıklarına sahip olma ihtimalleri daha yüksekti.
Sağlıksız yeme davranışları, obezite ile bağlantılıydı ve obeziteyi teşhis etmek için kullanılan yüksek vücut kitle indeksi (BMI) için daha yüksek genetik risk taşıyan bireylerle ilişkilendirildi. Bu durum, genetik faktörlerin yeme bozuklukları üzerindeki etkisini vurguluyor.
Özellikle dikkat çekici bir bulgu, sağlıksız beslenenlerin ergenlik döneminde daha az belirgin ve gecikmiş beyin olgunlaşmasına sahip olduğuydu. Beynin prefrontal korteksi, 25 yaş civarında tam olarak gelişir ve bu gelişim sürecinin tamamlanmaması, gençlerin riskli davranışlara ve çevresel stres faktörlerine karşı daha savunmasız olmalarına yol açabilir.
Bu çalışma, gençlerin yeme bozuklukları ile genetik, ruh sağlığı ve beyin gelişimi arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamak için önemli bir adım atıyor. Araştırmacılar, bu bulguların, yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisi için yeni stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Gelecek araştırmalar, gençlerin yeme alışkanlıkları ve ruh sağlığı üzerindeki etkileri daha derinlemesine incelemeyi hedefleyecek. Bu sayede, gençlerin sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmelerine ve ruh sağlıklarını korumalarına yönelik daha etkili müdahale yöntemleri geliştirilebilir.
Bu araştırma, gençlerin yeme bozuklukları ile ilgili önemli bulgular sunarak, genetik, ruh sağlığı ve beyin gelişimi arasındaki ilişkiyi aydınlatıyor. Gençlerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri için bu faktörlerin dikkate alınması büyük önem taşıyor.
Araştırma, İngiltere, İrlanda, Fransa ve Almanya'dan yaklaşık 1.000 genç üzerinde gerçekleştirildi. Katılımcılar, genetik verilerini sağladı, yeme alışkanlıkları ve refahları hakkında anketler doldurdu ve 14 ile 23 yaşları arasında manyetik rezonans görüntüleme (MRI) taramaları yaptırdı.
23 yaşına geldiklerinde, araştırmacılar katılımcıları üç gruba ayırdı:
Sağlıklı beslenenler: %42
Kısıtlayıcı beslenenler: %33
Duygusal ya da kontrolsüz beslenenler: %25
Kısıtlayıcı yiyenler, diyet yaparak kilolarını ve görünümlerini kontrol etmeye çalışan bireylerdi. Duygusal ya da kontrolsüz yiyenler ise olumsuz duygulara tepki olarak aşırı yeme eğilimindeydiler.
Araştırma, 14 yaşındaki çocukların ruh sağlığı sorunları ile 23 yaşındaki yeme alışkanlıkları arasında güçlü bir ilişki buldu. Özellikle, anksiyete, depresyon veya dikkat sorunları yaşayan gençlerin, ilerleyen yaşlarda sağlıksız yeme alışkanlıklarına sahip olma ihtimalleri daha yüksekti.
Sağlıksız yeme davranışları, obezite ile bağlantılıydı ve obeziteyi teşhis etmek için kullanılan yüksek vücut kitle indeksi (BMI) için daha yüksek genetik risk taşıyan bireylerle ilişkilendirildi. Bu durum, genetik faktörlerin yeme bozuklukları üzerindeki etkisini vurguluyor.
Özellikle dikkat çekici bir bulgu, sağlıksız beslenenlerin ergenlik döneminde daha az belirgin ve gecikmiş beyin olgunlaşmasına sahip olduğuydu. Beynin prefrontal korteksi, 25 yaş civarında tam olarak gelişir ve bu gelişim sürecinin tamamlanmaması, gençlerin riskli davranışlara ve çevresel stres faktörlerine karşı daha savunmasız olmalarına yol açabilir.
Bu çalışma, gençlerin yeme bozuklukları ile genetik, ruh sağlığı ve beyin gelişimi arasındaki karmaşık ilişkiyi anlamak için önemli bir adım atıyor. Araştırmacılar, bu bulguların, yeme bozukluklarının önlenmesi ve tedavisi için yeni stratejiler geliştirilmesine yardımcı olabileceğini düşünüyor.
Gelecek araştırmalar, gençlerin yeme alışkanlıkları ve ruh sağlığı üzerindeki etkileri daha derinlemesine incelemeyi hedefleyecek. Bu sayede, gençlerin sağlıklı beslenme alışkanlıkları geliştirmelerine ve ruh sağlıklarını korumalarına yönelik daha etkili müdahale yöntemleri geliştirilebilir.
Bu araştırma, gençlerin yeme bozuklukları ile ilgili önemli bulgular sunarak, genetik, ruh sağlığı ve beyin gelişimi arasındaki ilişkiyi aydınlatıyor. Gençlerin sağlıklı bir yaşam sürmeleri için bu faktörlerin dikkate alınması büyük önem taşıyor.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.