Genel başkanla beraber İstanbul'dan yola çıktık, ben de bu yolculukta onlara eşlik ettim. Önce Bursa'ya gidildi, Bursa'dan Manisa'ya geçildi, Manisa'dan İzmir'e geçildi. Bazı illerde konaklandı. Bazı illerde ise parti teşkilatları ile sohbet ve toplantılar yapılarak, yöre halkı ile hasbihal edilerek komşu beldelere geçildi. Ardından Uşak, Afyon, Isparta ve en son da Antalya'da gezi sonlandırıldı.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş Bey, Türkiye turuna çıktı aslında ve buradaki amaç; yerel yönetimler seçiminin startını vermek.
Bu gezinin ikinci ayağı ise Yalova, Balıkesir, Çanakkale şeklinde devam etti. Genel başkan Türkiye'nin tamamını ziyaret etmeyi planlıyor; hem halkla hemhal olmak, halkın sorunları dinlemek, hem de o teşkilatlardaki yerel yönetim seçimleri konusundaki gelişmeleri takip etmek için.
Genel başkana olan ilgi alaka beni gerçekten etkiledi. Sadece bir tek anı anlatmak istiyorum bununla ilgili.
Isparta'nın Gönen isimli küçük bir kazası var. O kazada Bağımsız Türkiye Partisi'nin ilçe binası açılışı var idi. Genel başkan açılışını yaptı. Bu arada tek kelime ile harika tasarımı ile dikkat çeken parti ilçe merkezi için İlçe Başkanı Onur Ülgen Bey'i de tebrik etmeden geçmek istemiyorum.
Açılışın ardından ilçe girişinde bir kafeye girildi. Genel başkana çay ikram edildi. Sonradan öğretmen olduğunu öğrendiğimiz bir beyefendi geldi. Beyefendi heyecanla "olamaz olamaz" diye bir tepki ortaya koydu. Sonra "Ne oldu?" dedi genel başkan. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'a sarıldı ve "15 Temmuz günü sizin Afyon Kocatepe'ye ziyaretinizi gördüm. Milli Birlik ve Demokrasi Günü denilen yerde herkes son yapılan 15 Temmuz kalkınmasını konuşurken siz milli birlik, beraberlik ve demokrasi yönünde olması gereken yere gittiniz; Büyük Taarruz'un başladığı noktaya gittiniz. Orada Mustafa Kemal Atatürk'ün ruhunu tekrar gündem ettiniz ve ülkemizin ayağa kalkması için, ülkemizin bir ve beraberliğinin sağlanması için; Mustafa Kemal Atatürk ruhunda birleşmemiz gerektiğinin altını çizdiniz. Bu önemli günde bu ziyaretiniz beni çok etkiledi. Ben de bu tweet'i retweet etmek istedim. Tweet'i retweetledim, tam telefonu cebime koydum, başımı kaldırdım; sizi gördüm" dedi.
Birçok yerde benzeri şeyle karşılaştık. İnsanlar Hüseyin Baş Bey'i bir umut olarak görüyorlar, bir çözüm yolu olarak görüyorlar. Diyorlar ki, "Tabiri caizse, hani Karagöz Hacivat oyunu gibi; iktidar da muhalefet de aynı ekip tarafından yönetiliyor, tek el tarafından yönetiliyor. Bunu görüyoruz. Ama siz bu noktada farklı bir güçsünüz, farklı bir alternatifsiniz."
Düşünebiliyor musunuz; motorlu taşıtlar vergisi için mecliste oylama yapıldı. Oylamada muhalefet, meclise katılmadı bile. Dolayısıyla şu anda iktidarın ekonomiyi neredeyse berbat ettiği bir dönemde, halkın her gün daha da fakirleştiği dönemde, muhalefetin tam ağzının açılması, tam konuşması yani sesin en yüksek çıkması gereken günlerken; muhalefet kendi derdine düşmüş. Bu duyarsızlıktır. Ya sen çık mecliste vatandaşa hükümeti şikâyet et, olayı ortaya koy, alternatif çözümünü ortaya koy. Kaçmak nereye kadar?
Dolayısıyla tabiri caizse 'sükût ikrardandır' misali, meclise katılmayıp oy kullanmamak; hükümete tepki değildir. Çünkü sen bu vatandaşın oyuyla oraya geldin. Dolayısıyla bu vatandaşın oyunu savunmak zorundasın. İşte vatandaş Hüseyin Baş Bey'e tam da bunu diyor. "İktidar şu anda geldi, Mehmet Şimşek Bey'i görevlendirdi. Diyelim o olmasaydı, Millet İttifakı gelse farklı şey mi yapacaktı? Yine aynı şeyi yapacaktı. Çözüm sizsiniz; sizinle beraber olmamız lazım, Milli Ekonomi Modeli'ni ortaya koymamız lazım. Sizin her konuda ortaya attığınız çözümler bize ümit veriyor, bize bir çıkış yolu gösteriyor" diye bağırlarına basıyor insanlar.
Antalya böyleydi, Afyon böyleydi, Isparta böyleydi, Manisa böyleydi, İzmir böyleydi, Uşak böyleydi, Afyon da böyleydi. Kadını böyleydi, genci böyleydi, erişkini böyleydi; işçisi, memuru… Hepsinde bu sevgiyi gördük; bu heyecanı, bu inancı gördük.
Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruz'da "Zafer, benimdir diye inananlarındır" diyor. Ben açıkçası bu Ege turunda, o Büyük Taarruz'daki Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği o ruhu hem vatandaşta hem de Bağımsız Türkiye Partisi teşkilatlarında gördüm. Ben bu anlamda Hüseyin Baş Bey'in gerçek muhalefet olduğunu ve vatandaşın, hükümetten şikâyeti olanların adres bulamadığı muhalefet noktasında "Ben adresim", "Ben buradayım" demesi adına; Türkiye turunun, Türkiye'nin geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulamak isterim.
- Trump’ın geri dönüşü ve ABD’nin küresel oyundaki yeni dönemi / 12.11.2024
- Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı ve Cumhuriyet / 10.11.2024
- Filmin sonuna kim karar verecek? / 08.11.2024
- Cumhuriyete sahip çık / 05.11.2024
- Cumhuriyet: Milletin iradesine sahip çıkmak / 04.11.2024
- Yaşayacak vatan bile bulamayız! / 30.10.2024
- Türkiye'nin üniter yapısı tehdit altında / 29.10.2024
- Toplumun geleceği tehdit altında mı? / 25.10.2024
- Bize neler oluyor? / 16.10.2024